CTP Genel Sekreteri Kutlay Erk, Kıbrıs sorununda yaşanan hareketliğe rağmen Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun sergilediği pasif liderlik nedeniyle Kıbrıslı Türklerin sürecin dışında kaldığını, bunca gelişme yaşanırken devletin tepesindeki ismin tek gündeminin mal beyanından kaçmak olduğunu söyledi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Erk: Eroğlu'nun tek gündemi mal beyanından kaçmak!
Kıbrıs sorunu konusunda son günlerde yaşanan hareketlilik bölgenin şekillenen siyasetinin sancılarını taşıyor. Sorunun tarafları görüşme trafiğini hızlandırsa da adanın kuzeyinde ve Türkiye’de yapılacak seçimler yeni süreci şekillendirecek unsurlar içeriyor. Yaşanan tıkanıklığın aşılacak olması, gerek Avrupa’da yapılan görüşmeler, gerekse Eide’nin yaptığı ziyaretler ve kendisinin bugün adada olması umut verici gelişmeler ancak son beş yılda masada çözümü istemeyen, statükonun son kalesi Eroğlu’nun oturuyor olması Kıbrıslı Türkler açısından kayba yol açıyor. Son beş yılda daha da izole olan halkımız gelinen aşamada, pasif liderlik nedeniyle şuan sürecin tamamen dışına itilmiş durumdadır.
Eroğlu, karalama kampanyalarıyla kazandığı seçimlerin ardından koltuğa oturur oturmaz Talat’ın bıraktığı yerden devam edeceğini açıklamıştı fakat müzakerelerde gösterdiği performansla aksini tüm dünyaya ispatladı. ‘Çözümsüzlük çözümdür’ politikasına oynadığını tüm muhataplarına gösterdi. Ve masada barış istemeyen bir liderin oturması Anastasiadis ve diğerlerinin elini güçlendirdi. Yeni dünya Eroğlu’nun gördüğü gibi değil ve diplomasi boşluk tanımamakta.
Oyuncu olma gibi bir derdi olmayan, tek derdi koltukta oturmak olan Eroğlu, Kıbrıslı Türklerin aktör olma hayallerini de çalmaya devam ediyor. İki senede bu iş çözerim diyerek şimdi halktan oy isteyen Eroğlu, dünkü demecinde ‘Annan Planı döneminde olduğu gibi dolarlar, eurolar istemiyoruz, KKTC’ye sahip çıkmalıyız’ dedi. Şeytanlaştırmaya çalıştığı BM Planı temelinde görüşmeleri sürdüren ve 11 Şubat anlaşmasına imza atarak tek egemenlik de dahil her şeyi kabul edenin kendi olduğunu unuttu herhalde. Şimdi bu son şans diyerek güya gözdağı veriyor. Hem nalına hem mıhına siyasetle elli yılda hangi noktaya geldiğimiz ortada.
Dış basından okuduğumuz kadarıyla Anastasiadis, Türkiye AB Bakanı Bozkır ile Brüksel’de, Rum Dış İşleri Bakanı Kasulidis ise Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile Litvanya’da görüşmüş. Umarız barış adına hayırlı görüşmeler olmuştur. Ancak tüm bunlar olurken ve Eide kendisiyle görüşmek için son hazırlıklarını yaparken, Kıbrıslı Türklerin lideri yani Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun tek gündemi mal varlığı beyanı yapması için çağrıda bulunanlarla uğraşmaktı. Eroğlu, muz bahçelerinde gösterdiği devlet adamlığını dün bir kez daha gösterdi. Bu konuda haber yapan gazetecilere ateş püsküren, televizyon programlarını iptal eden, oraya buraya telefonlar açarak baskı yapan Eroğlu, saklanmaya, hesap vermekten kaçmaya dün de devam etti. Tükenmişlik Sendromu yaşadığı, bunu kendisinin de teşhis ettiği ve onun için canlı televizyon programlarına çıkmama kararı alındığı biliniyor. Diğer adaylarla halkın karşısına çıkıp konuşamayan Eroğlu’nun dün akşam tek başına çıkacağı programı dahi iptal etme telaşı cumhurbaşkanlığından gitmesine sayılı günler kaldığını gösteriyor.
Kıbrıs Türk halkı artık bu gidişata bir son vermeye bu kısırdöngüyü kırmaya hazırlanıyor. Evet, 19 Nisan; dünyadan bihaber, müzakere masasında görünmeyen, halktan kopuk liderliği geride bırakmanın günü. 19 Nisan; çözümle çözümsüzlük arasında seçim yapma günü. 19 Nisan; barış dili konuşan, ekip ruhu taşıyan enerjik bir cumhurbaşkanı seçme günü. 19 Nisan tarafsız, adil ve halkı için her şeyi göze alan cesur bir cumhurbaşkanı seçme günü. 19 Nisan; Dr. Sibel Siber’in liderliğinde değişimi gerçekleştirme günü. 19 Nisan; alnı açık halkın karşısına çıkanla bundan korkanı ayırma günü. 19 Nisan; yangından mal kaçıranla ayan beyan hesaplaşma günü!