Didem MENTEŞ
Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu ‘ADA’ oyunu İstanbul’da da ayakta alkışlandı.
İnsanoğlunun ‘onur’ mücadelesini anlatan; özgürlük, bağımsızlık, eşitlik ve adalet için mücadele edenlere, bunun için hapse düşenlere ve canını verenlere hitap eden oyun İstanbul seyircisi tarafından büyük beğeni topladı. 11. Kıbrıs Tiyatro Festivali’nde ilk kez sahneye konan ‘Ada’ oyunu 8- 17 Aralık tarihlerinde de İstanbul’da oynandı. Oyun yönetmeni Yaşar Ersoy, son dönemlerde Türkiye’de yaşanan siyasi gelişmelerden dolayı İstanbul’da sahneye konan ‘ADA’ oyununun seyirci tarafından tam not aldığının altını çizdi. Ünlü yönetmenlerin “Lefkoşa Belediye Tiyatrosu bize tiyatro dersi verdi” yorumlarının kendilerini gururlandırdığını belirten Yaşar Ersoy, İstanbul’da seyirciyle buluşan ‘Ada’ oyunuyla ilgili izlenimlerini ADRES KIBRIS ile paylaştı.
ADRES KIBRIS: 11. Tiyatro Festivali’nde ilk kez seyirciyle buluşan ‘ADA’ oyunu geçtiğimiz hafta İstanbul’da da sahnelendi. İstanbul’da oynanmasına nasıl karar verildi?
Y. ERSOY: Lefkoşa Belediye Tiyatrosu gerek yurt içinde gerek yurt dışında Kıbrıs Türk tiyatrosunu en iyi şekilde yaygınlaştırmak, seyirciyi nitelikli tiyatroyla buluşturmak için uğraş vermektedir. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarıyla, TC Devlet Tiyatroları Genel Müdürlükleriyle ‘tiyatro, sanat, kültür’ alanında bir işbirliği protokolü imzaladı. Bu protokoller çerçevesinde Kıbrıs Türk tiyatrosunu yurt dışına taşımak, yaygınlaştırmak ve tanıtmak amacıyla turneler düzenleniyor. Bu iş protokolü tek taraflı bir dayatmayla değil, karşılıklı saygıya, eşitliğe ve karşılıklı alışverişe dayanan bir iş protokolüdür. Bu yıllardır gerek festivallerimizde gerekse Türkiye’deki festivallere katılmamız anlayışıyla yürütülmektedir. 11. Tiyatro Festivali’nde ilk kez ‘Ada’ oyunu oynandı. Oyun İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından İstanbul’da da oynanması için davet edildi. Bunlar Kıbrıs Türk Tiyatrosu adına önemli ve onur verici bir olaydır. 8- 17 Aralık tarihleri arasında Haldun Taner Sahnesi’nde ‘ada’ oyununu sunduk.
“HER YER TAKSİM, HER YER DİRENİŞ”
ADRES KIBRIS: İstanbul seyircisiyle ilgili neler söyleyeceksiniz?
Y. ERSOY: Ada oyunu zamanlama açısından tam gündeme oturması, konuşulması ve tartışılması heyecan yarattı. Mandela’nın yaşamından yola çıkılarak yazıldı ve LTB olarak 25 yıl önce bu oyunu yine sahnelemiştik. O zaman Mandela tutukluydu ve biz ona hitap etmiştik. 25 yıl sonra oyunu İstanbul turnesinde sahnelediğimizde Mandela hayata veda etmişti. Cenazesi için hazırlıklar yapılıyordu ki hem Kıbrıs’ta hem de orada biz “özgürlük için, bağımsızlık için, eşitlik için, adalet için mücadele edenlere, bunun için hapse düşenlere ve canını verenlere hitap ediyoruz” dedik. Bir ‘onur isyanıyla’ oyunun bitmesi üzerine salonda tüyler ürpertici görüntüyle karşı karşıya kaldık. “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” sloganlarıyla salon inliyordu. Topluma yönelik bir eylem eğer onurdan yoksun kalınırsa, orada başarıya ulaşılamaz. Oyun da zaten bu derdi anlatıyor. Bunun için onurlu bir mücadele vermemiz gerekiyor. Biz Kıbrıs’ta oyunu sahnelerken bu mesajı vermeye çalıştık, bu mesaj İstanbul’da da alındı. Haldun Taner Sahnesi’nin bulunduğu alanda eylemler yapılıyor. Oyunu sahnelediğimiz saatlerde de dışarıdan eylem sesleri geliyordu. Oyun öyle bir örtüşüyordu ki heyecan doruklarda seyrediliyordu. Orada ‘onur’ çok daha ciddi yaşandı ve ortaya çıktı.
“BİZE TİYATRO DERSİ VERDİNİZ”
İnsanlar gerek oyuncuları gerekse bizleri kutlamak için bize “cesaret, umut, direnç getirdiniz, bize tiyatro dersi öğrettiniz” diyebilmek için bekliyorlardı. Bu da hem tiyatromuz hem de ülkemiz açısından yaşanabilecek bir onurdu. Oyun sonrası seyirciler izlenimlerini bizlere aktardı ve “biz Kıbrıs’ı böyle bilmezdik, tiyatro varmış. Kıbrıs’ı farklı biliyorduk” dediler. Ben de “haklısınız siz sadece Kıbrıs’ı siyasilerin sesinden tanıdınız. Oysa Kıbrıs’ta farklı sesler de vardır ve sesler Kıbrıs’ın esas rengidir, sesidir. Onun için kültür, sanat veya sivil toplum örgütlerinin seslerine de kulak verirseniz Kıbrıs’ı daha doğru ve gerçekçi anlayabileceklerini söyledim.
ADRES KIBRIS: Oyun sonrasında ne gibi izlenimleriniz oldu?
Y. ERSOY: Öncelikle biz oraya gitmeden 300’ü aşkın kapasitedeki salonun tüm biletlerinin satılmış olduğunu öğrendik. Tam anlamıyla orada yedi temsil yaptık, oyun kapalı gişe oynadı. İkinci önemli bir güzellik ise oyunla seyirci öyle bir buluştu ki oyun gündeme oturdu ve insanlar oyunu ayakta alkışladılar. Bu da Kıbrıs Türk Tiyatrosu’nun hangi düzeye geldiğinin göstergesidir. Hep derler ya ‘balık tutmayı öğrenin’, biz de LTB Tiyatrosu olarak, kültür sanat alanında balık tutmayı çoktan öğrendik. Yeter ki dışa açılma olanağı verilsin, yeter ki yurt dışına çıkıp ülkemizi temsil etme olanağı verilsin.
Oyunu farklı yerlerde de sahnelemek için, festivaller ve etkinliklerden için davetler gelmektedir ve bunlarla hemen temasa geçiyoruz. Bu etkinliklere katılması Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun seviyesinin en önemli göstergesidir. Üçünü ülkelerden de davetler almaktayız ama bununla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Çünkü bu ciddi bir iş ve mali sorumluluklar da getirmektedir. Belediyemizin içinde bulunduğu ekonomik krizi de biliyoruz ve ona göre planlarımızı yapıyoruz.
“SANATSAL ETKİNLİKLERİ ARTIRMAK İÇİN ÇALIŞMA BAŞLATTIK”
İstanbul’da LTB Başkanı Kadri Fellahoğlu da bizlere katıldı. Orada İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Müdürü Abdurrahman Şen, İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin, LTB Başkanı Kadri Fellahoğlu, LTB Tiyatro Yönetmeni olarak ben ve sanat yönetmenimiz Kıymet Karabiber bir araya geldik. Karşılıklı eşit ve saygı çerçevesinde iki kent arasındaki ilişkileri geliştirip kültürel ve sanatsal etkinlikleri artırmak için çalışma başlattık. Her iki taraf da dosyalarını hazırlayıp sunacak ve 2014 Ocak sonu Şubat başında tekrardan bu programı yeniden görüşüp hayata geçireceğiz. Bir toplum siyasi değerleriyle değil kültürel ve sanatsal değerleriyle tanınır. Çünkü o toplumun yaşam biçimi kültürdedir, sanattadır. Bu nedenle bu konuya çok daha fazla eğilmelidir.
LTB BİZE TİYATRO DERSİ VERDİ
ADRES KIBRIS: Ada oyunu Türkiye basınında nasıl yer buldu?
Y. ERSOY: Öncelikle dünya çapında da tanınan yönetmen Yücel Erten ‘Ada’ oyunu için şunları söyledi: ‘Nelseon Mandela’nın ışığından kotarılmış bir oyun: Athol Fugard ‘Ada… Bu kez Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’ndan... Sağlam dramaturgi, temiz sahneleyiş, dürüst oyunculuk, direnen tiyatro!’ Yücel Erte gibi zor beğenen insan tarafından orada yazılması ve duyurulması son derece önemli. Şehir Tiyatroları’nın yönetmeni Hülya Karakaş ise “Lefkoşa Belediye Tiyatrosu ‘Ada’ mükemmele yakın bir oyundu bence. Ajitasyonuna bile keder etmiyorsun. Yaşar Ersoy’un yönettiği ‘Ada’ adlı oyununu izleyemediyseniz artık çok geç. Lefkoşa Belediye Tiyatrosu bize tiyatro dersi verdi.” Can Tezcan da şunları söyledi: “Lefkoşa Belediye Tiyatrosu bizi kendimize getirdi. Mandela’nın toprağa verildiği bugün o topraklardan direniş ruhuyla büyüledi bizi.” Uluslar arası Eleştirmenler Birliği Başkanı Üstün Akmen: “Lefkoşa Belediye Tiyatrosu Yaşar Ersoy’un yönetiminde mükemmel ve de fevkalade iddialı bir oyun kotarmış, ayakta alkışlanmaya hak kazanmış…” şeklinde düşüncelerini aktardı.
“Yurt dışında bu tür etkinliklere çok ihtiyacımız var”
Ben İstanbul Başkonsolosluğuna, Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul temsilciliğine ve KIBES’e bildirdim ve hepsi oyuna geldi. KIBES üyeleriyle ile oyundan sonra gerek oyun gerek ülkemiz gerekse “Kıbrıslı Türkler özgürlük ve bağımsızlık için bu son dönemde hangi mücadeleyi ve nasıl veriyor” söyleşisinde bulunduk. Orada bize “bu tür etkinliklere çok daha fazla ihtiyacımız vardır. Kıbrıs’tan İstanbul’a, Ankara’ya veya diğer yerlere gitmesi önemlidir” denildi. Türkiye bizi tanıyor diyor ama gerçekten bizi tanımıyorlar. Sadece siyasi anlamda değil kültürel anlamda da bilmiyorlar. Bizler daha çok bu tür etkinliklerimizi (tiyatro, plastik sanatlar, müzik, edebiyat) karşılıklı birbirimize taşıyabilirsek o zaman Kıbrıslı Türklerin toplumsal ve kültürel varlığı da bilinmiş olacaktır.
TOPLUMUN YÜZ AKI
ADRES KIBRIS: Son olarak neler söylemek isterseniz?
Y. ERSOY: “Lefkoşa Belediye Tiyatrosu, ‘Ada’ oyunuyla Kıbrıslı Türklerin İstanbul gibi bir merkezde, tiyatro ve sanatsal anlamda, nitelik açısından seviyesini ve gerek siyasilerin söylemlerinden daha farklı toplumsal bir söylemi orada dillendirdi. Ve İstanbul seyircisi ile medyası bu mesajı aldı. Ben Lefkoşa Belediye Başkanı Kadri Fellahoğlu’na, LTB Meclisi’ne, İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin’e böyle bir iş birliğini kotarmamızı yarattıkları için ve Kıbrıslı Türklerin gerçek sesini orada duyurdukları için teşekkür ederim. Bu bağlamda bağımsızlığımız ve özgürlüğümüz için onurumuzu, direnişimizi bayrak yapmamız gerektiğinin altını çizmek isterim.
Lefkoşa Belediye Tiyatrosu bunu ilk kez yapmıyor. Farklı oyunlarıyla İstanbul, Ankara, Trabzon’a veya Güney Kıbrıs’a da gittiğimiz zaman Kıbrıslı Türklerin her oyunundan alnının akıyla dönmeyi bilmiştir. Bu konuda da İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin bizi onurlandırdı. Şahin,“Kıbrıslı Türklerle onur duyduk” derken Kadri Fellahoğlu da “toplumun yüz akı olarak” değerlendirdi.