Rum Maliye eski Bakanı Michalakis Sarris’in ‘doğaya aykırı cinsi münasebette’ bulunma iddiasıyla yakalanması ve çocuklarla cinsel ilişkiye girdiği iddialarının ardından, “Eşcinsellik ve Çocuk İstismarı” konusunu gündeme taşıdı.
Toplum, eşcinsel birinin, çocuk yaştaki bireylerle para karşılığı ilişkiye girdiği iddialarına tepki gösterdi.
Peki eşcinsel biri, çocuk yaştaki bireyle ilişki yaşayabilir mi? Çocuk istismarı ne zaman devreye girer? Mevzuattaki yasalar buna ne diyor?
İşte tüm bu konuları Toplumsal Cinsiyet konusunda çalışmalar yapan ve bu konuda Master öğrenimi gören Reşat Şaban’la konuştuk.
· Eşcinselliğin bir 'tercih' olmadığını biliyoruz. Lakin eşcinsellerin 'tercihi' olabilir...
Yani anlatmak istediğim son yaşanan olay… Yani yetişkin bir bireyin çocuk yaştaki biriyle ilişkiye girdiği iddia ediliyor. Bunu nasıl algılamamız gerekir ya da yorumlamamız?
· Reşat Şaban: Cinsel yönelim bireyin diğer insanlara karşı hissettiği duygusal, romantik, cinsel ve sevgisel çekiciliktir.
Bireyin "cinsel obje" seçimi bireyin cinselliği kiminle yaşamak istediğini belirleyen faktör oluyor.
Son davada yetişkin bir bireyin yetişkin olmayan bir bireyle ilişkiye girdiği iddiası var. Lakin, iddia haber kaynaklarının da etkisiyle boyutunu değiştirerek "eşcinsellik eşittir çocuklardan hoşlanan, sapkın birey!"şeklini aldı.
Bu tanımlamanın kendisi doğru değildir. Bireyler cinsel yönelimlerinden bağımsız olarak, yani heteroseksüel olsun, eşcinsel olsun, yetişkin olmayan bireylere yönelik bir arzu duyabilir!
Lakin bu cinsel yönelim anlamında aynı kimliğe sahip bireylerin hepsini bağlamıyor.
Nasıl ki, tecavüz gibi hepimizin içini ürperten bir fiziksel şiddet eylemini uygulayan bireyle aynı cinsel yönelime sahip olmamız bizi de aynı suçu işlemiş birey kategorisine yerleştirmiyorsa, bu dava sürecinde de durum böyle olmalıdır.
Dolayısı ile bu son dava sürecinde zanlının eğer böyle bir fiili olmuşsa, kendi özelinde değerlendirilmeli, eşcinsel yönelimli bireyleri "hedef" gösteren bir nitelik kazanmamalı.
· Peki çocuk istismarı ne zaman devreye girer?
· Reşat Şaban: KKTC'de çağdaş olarak kabul edilebilecek bir "çocuk istismarı" yasası maalesef yoktur. Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 153. maddesi 13 yaşından küçük kız çocukları ile, 154. maddesi ise 13 ile 16 yaş arasındaki kız çocukları ile olan cinsel ilişkileri cezai suç olarak öngörmektedir. Yasalarda görüldüğü gibi maalesef oğlan çocukları yasalarda yer almamaktadır.
Buna ek olarak güncel birçok sözleşmede de yer aldığının aksine, kız çocukları için 16 yaş sonrası yetişkin bir bireyle yaşayacakları cinsellik cezai yaptırım almıyor. Halbuki "çocuk hakları" ile ilgili birçok sözleşmede birey 18 yaşına kadar çocuk kabul ediliyor.
· Yasaları bir yana bırakırsak, çünkü yasalar senin de dediğin gibi çağın çok gerisinde kaldı fiilen 13 yaşındaki bir çocukla cinsel ilişkiye girmek çocuk istismarı sayılır mı?
· Reşat Şaban Evet… prensipte 13 yaşına kadar oğlan çocukları ile cinsel ilişki yaşayan yetişkin bireyler ceza alabiliyor. Lakin, bizde bunu özellikle erkekler olarak düşündüğümüzde 13 yaş sonrası suç sayılmıyor. Zira böyle bir düzenleme yok.
Ama uluslararası standartlar gözüyle baktığımızda 18 yaş altı bireylerle yetişkin bir bireyin yaşadığı ilişki çocuk istismarı olarak kabul ediliyor.
Lakin, bazı ülkelerde örneğin Almanya'da cinsel ilişki rüşt yaşı 14'dür. Bu durumda yasa koyucular ayrıca önlem alıyor ve diyor ki, 14 yaşına gelmiş bir kişi yasal olarak cinselliği yaşabilir lakin cinsel ilişkideki partnerinin 21 yaşını geçmemiş olması koşulu ile. Böyle durumlarda bile yani cinsel rüşt yaşının 14 olduğu durumlarda bile bireyler 18 yaşına kadar çeşitli yasalarla çocuk istismarına karşı korunuyor.
· Ülkemiz gerçekleri göz önünde bulunduğunda, toplum 'eşcinselliği' bile bir tabu olarak görüyor, 14 yaşındaki bir çocuğun 'cinsellik' yaşamasını bir yasak… Son olayda,
· çoğu kesim tarafından 'SAPKINLIK' olarak değerlendirdi, çok dar bir grup ise buna karşı çıktı. Yasalar bir yana bırakılırsa bu nasıl değerlendirilmeli?
· Reşat Şaban: Aslında yasaları bir yana bırakmak pek mümkün değil özellikle mevzu bahis olan konu cinsellik olduğu zaman.
Zira, cinsellik devletler için bireylerin yaşamlarına doğrudan müdahale edilebilinen alanlardan biridir.
Devletler nüfus ile bire bir bağlantılı olarak gördükleri cinselliği bireylerin nasıl ve ne şekilde birliktelikler kurabileceklerini, hangi yaşta ve ne koşulda bu cinsellik pratiğini yaşabileceklerinin sınırlarını çiziyor.
Dolayısı ile devlet aslında kendince cinselliğin ne olup ne olmadığının sınırlarını çiziyor.
Bu bağlamda KKTC'nin var olan yasal düzenleme ile heteroseksüel cinselliği "norm" olarak kabul ettiğini ve bunun dışında yer alan her türlü cinsel pratiği ise "doğaya aykırı" olarak yasalaştırdığını biliyoruz.
Tabii ki bu düzen içinde yaşayan bireylerin cinselliğin "normalliğine" dair sahip oldukları görüşleri mutlaka yakından etkiliyordur.
Tabii ki bu düzen içinde yaşayan bireylerin cinselliğin "normalliğine" dair sahip oldukları görüşleri mutlaka yakından etkiliyordur.
Son dava örneğinde de gündeme geldiği gibi, bireyler her türlü "sapkın" ilişki nitelendirmesini eşcinsellik üzerinden yapıyorlar.
Zira yasak olarak tüm cinsel pratikler gibi eşcinsel/hemcins ilişki de yasal değil. Lakin bu bizi yanıltmasın yetişkin bireyler arasında yaşanan hemcins ilişki psikoloji bilimine göre hastalık değildir!
· Yani tüm bu yazdıkların ışığında benim anladığım eğer sözkonusu olayda eğer çocukla bir cinsel ilişki yaşanmışsa bu tecavüzde sayılabiliyor…
· Reşat Şaban Fasıl 154 yasası kapsamında, eğer çocuk ben tecavüze uğradım diyorsa ve tıbbı veri eşliğinde bu kanıtlanırsa, 171. madde yerine 172. madde ile yani şiddet kullanarak cinsel ilişki yaşanması durumu sözkonusu olacak ve zanlı birey bu açıdan suçlanacak. Lakin tecavüz çağdaş anlamda tanımlanmadığı, “ırza geçme” olarak tanımlandığı için erkeklere uygulanabilir değildir yasaya göre…
· Aslında toplum yasalar ne diyor bakmıyor. Bu son örnekte de olduğu gibi söz konusu çocuklar olunca ister istemez bir tepki oluşuyor. Nasıl olurda 'çocukla cinsel ilişki yaşar' gibi bir linç kampanyası oluşabilecek bir algı var. Yasaların güncellenmesini beklemeden neler yapılabilir?
· Reşat Şaban: Toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bakın, eğer varsa çocuklarla cinsel ilişkiye giren yetişkinler bunun cezalandırılması gereklidir.
Eğer, çocuklar iddia edildiği gibi para karşılığı cinsel ilişki yaşıyorsa bunun sosyo-ekonomik, sosyo-politik nedenleri de araştırılmalı.
Tabii tüm bu araştırmalar eşliğinde çocukları koruyucu yasalar oluşturulmalı.
Tabii ki toplum çocukları kötü olduğunu düşündüğü eylemlerden korumaya çalışıyor. Lakin genel resme baktığınız zaman bu sadece toplumun bir endişe duygusu ile kalıyor.
Eğitim sistemi içinde cinsellikle ilgili eğitim verilmiyor. Yani genç bireyler, cinsellikle ilgili kulaktan dolma çoğu zaman doğru olmayan bilgilerle cinselliklerini yaşıyorlar.
Tabii tüm bunları yan yana sıraladığınızda, cinsellikle ilgili bilgisi olmayan ve bilmediği içinde bilmemişliğinden korkan bir toplum çıkıyor karşımıza.
Eşcinselliğin haritası
EŞCİNSEL İLİŞKİNİN YASAK OLDUĞU ÜLKELER
Cezayir, Angola, Benin, Burundi, Kamerun, Cape Verde, Cibuti, Etiyopya, Gine, Liberya, Libya, Malavi, Mauritus, Fas, Senegal, Sudan, Swaziland, Togo, Tunus, Bangladeş, Brunei, Solomon Adaları, Bahreyn, İran, Lübnan, Katar, Suriye, Barbados, Belize, Nikaragua, Puerto Riko, Trinidad
Botsvana, Gana, Gambiya, Kenya, Nijerya, Mozambik, Nabimya, Seyşel Adaları, Siera Leone, Tanzanya, Uganda, Zambiya, Zimbabve, Butan, Burma, Fiji, Hindistan, Malezya, Maldivler, Nepal, Singapur, Sri Lanka, Tonga, Özbekistan, Kuveyt, Kayman Adaları, Jamaika
EŞCİNSEL İLİŞKİNİN ÖLÜMLE CEZALANDIRILDIĞI ÜLKELER
Moritanya, Afganistan, Sudan, Pakistan, Çeçenistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen
EŞCİNSELLİĞİN TOPLUM İÇİNDE GÖSTERİLMESİNİN (ÖRNEĞİN SOKAKTA ÖPÜŞME GİBİ) YASAK OLDUĞU ÜLKELER
Bulgaristan, Liechtenstein, Romanya, Küba
EŞCİNSELLERİN AŞAĞILANMASINI SUÇ SAYAN ÜLKELER
Avustralya (Tasmanya), İzlanda, Danimarka, İrlanda, Lüksemburg, Norveç, İspanya, İsveç
EŞCİNSELLERİ AYRIMCILIĞA KARŞI KORUYAN ÜLKELER
Güney Afrika, Yeni Zelanda, Avustralya, Avusturya, Finlandiya, Danimarka, Fransa, İzlanda, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, Arjantin, Brezilya, Ekvador, Kanada, Meksika
EŞCİNSELLERİ ORDUYA KABUL EDEN ÜLKELER
Güney Afrika, Avustralya, Yeni Zelanda, Belçika, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Fransa, Finlandiya, İrlanda, İtalya, Litvanya, Hollanda, Norveç, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, İngiltere, İsrail, Bahamalar, Kanada
EŞCİNSELLERİ ORDUYA KABUL ETMEYEN ÜLKELER (EŞCİNSELLİĞİN TAMAMEN YASAK SAYILDIĞI ÜLKELER EKLENMEMİŞTİR)
Japonya, Belarus, Hırvatistan, Almanya, Yunanistan, Macaristan, Lüksemburg, Polonya, Portekiz, Türkiye, Arjantin, Brezilya, Peru, Venezuella
Köşe yazarları “eşcinsellik ve çocuk istismarını” nasıl değerlendirdi?.
Sinan Dirlik (YENiDÜZEN GAZETESİ)
Nazım Beratlı (HABERDAR GAZETESİ)
Aşk yasak mı?
Evet, çocukla aşk, yasaktır…
Yatakta ne türden bir işlem uygularsanız, uygulayın…
İki yetişkin arasında özgürlüktür ama çocukla olunca, istismardır…
Hele, fakir bir çocuğu parayla ikna etmek, insani bile değildir, izninizle…
Hasan HASTÜRER (HAVADİS GAZETESİ)
Cinsel tercihi kendi tercihi olanlar yanında sırf para için farklı cinsel tercih gruplarına giren yaşı küçüklerin bulunduğu noktada en büyük suç devletindir.
Şener LEVENT (Afrika Gazetesi)
“Adanın bir yarısında eşcinsellik serbest, diğer yarısında yasak…
Bir yarısında “doğaya aykırılık var” diğer yarısında ise ‘yok’… “
Reşat AKAR (Kıbrıs Gazetesi)
Son zamanlarda Kuzey Kıbrıs’taki çocuklarda uyuşturucu, hırsızlık ve saldırganlık konusunda ‘patlama’ yaşanıyor...
Mahkeme haberlerini takip edenler bilecekler...
Çocuk suçlular için bir ıslah evi dahi bulunmuyor ülkemizde...
Onları eğitecek ve topluma kazandıracak bir düzenlemeyi kimse aklından geçirmiyor...