Görüşmelerdeki tıkanıklık nedeniyle Eide pes etmeye yakın iken, belki de son bir deneme olarak, BMGS Guterres liderleri yarın akşam New York’ta çalışma yemeğine davet etti. Görüşmeler ölmedi ama solunum cihazına bağlandı; şimdi konu sürecin ne olacağı ile ilgili…
Kıbrıs Türk tarafının talebi Kıbrıs sorunun altı başlığının Cenevre’de ön koşulsuz ve birbiri ile bağlantılı olarak müzakere etmek ve bütünlüklü çözüme ulaşmaktı; arkasından da halkların onayı için referanduma gitmek… Kıbrıs Rum lideri ise Cenevre’de önce garantileri görüşüp bitirmek, ardından toprak başlığını açıp bitirmek ve sonra da diğer dört başlığı birbirine bağlantılı olarak müzakere etmek istiyordu; yani ön koşulu var… Anastasiadis’in bu ön koşulu, garanti ve toprak başlığını diğer dört başlıktan ayıracağı ve sadece dört başlığın birbiri ile bağlantılı müzakere edilmesine yol açacağı için, 11 Şubat 2014 ortak anlaşma metnine aykırı idi.
BMGS’nin liderleri New York’a davet etmesinin nedeni, liderlerin görüşmeleri Cenevre’de sürdürebileceği yöntemi keşfetmektir. Akıncı için keşfedilecek bir yöntem yok; 11 Şubat belgesi doğrultusunda masaya oturulur, tüm başlıklar açılır ve bağlantılı olarak müzakere edilir… Anastasiadis ön koşulundan vaz geçmezse, Cenevre olabilecek değil… BM tarafı her zamanki gibi ara formül bulmaya çalışacak ve bunun için de ikna etmesi gereken taraf Anastasiadis olacak.
Ön koşul koyan Anastasiadis, Güney Kıbrıs’ın statükocuları dışında, ne yerli, ne de yabancı taraftar bulamadı; Yunan hükümeti de ‘esir müttefik’ kurbanı… Ancak, ön koşul koyduğu konulardaki hassasiyetini terk etmiş olarak Cenevre’ye gitmesi de olası değil. Demek ki yarın akşam Guterres’in Anastasiadis’i ikna etmek için ona bir ‘güzellik’ yapması gerekecek; bunu yapabilmek için de Akıncı’nın da onayını alması gerekecek… Burası da Akıncı’yı kaygılandırıyor olabilir çünkü Anastasiadis’in bir ön koşulunu aşmak için Akıncı’nın ön koşulsuz müzakere önerisi görüşmeye – tartışmaya açılacak ve değiştirilerek sonuç alınmaya çalışılacak. Yeni, eşeği öldürene değil, öldürülmemesine çalışana taşıtacaklar…
BM, Anastasiadis’in kahrını niye çekiyor veya başka bir deyişle, Anastasiadis’i BM karşısında güçlü kılan ne? Anastasiadis de biliyor ki BM, Kıbrıs sorununun artık çözülmesini istiyor ve onun için tüm gayretini ortaya koyuyor; kendisi değil de Papadopulos seçilirse, BM çözümü unutması gerekecek… Yani büyük bir başarısızlık olacak… Dolayısıyla, şimdiki aşamada BM, Anastasiadis’e seçim kaybettirecek bir adım atamaz… Anastasiadis’in bu tespiti doğru ama Kıbrıs Türk tarafının tahammülünü ve hassasiyetlerini göz ardı ettiği bir tespit; BM kendisini ikna edecek diye Kıbrıs Türk tarafını ihmal ederse, sonuç alamayacaktır.
Dolayısıyla New York buluşması BM’nin, Akıncı’nın da onaylayacağı, Anastasiadis’in ön koşulunu yumuşatmaya ikna edileceği bir yöntemi bulma yemeği olacak… Bulunacak da; ardından da Cenevre… Buraya kadar tamam…
Cenevre buluşması Kıbrıs sorununu çözen bir süreç olacak mı? Bunun cevabı, gene ‘Hayır’… İki nedenden dolayı ‘Hayır’… Anastasiadis Şubat 2018 seçimlerinde ikinci tura kalabilmek için statükoculardan da oy alabilmesi gerektiğini düşünüyor, bir de halkının yakın bir tarihte bir referandumda çözüme ‘Evet’ demeyeceğini görüyor. Dolayısıyla Anastasiadis BM ve Kıbrıs Türk tarafı gibi çözüm isteyen taraflara şantajlar yaparak seçilmeye çalışacak ve Doğu Akdeniz’de hidrokarbon çalışmalarını da seçim sonrasına kadar tatil etmeyecek. BM nereye kadar kahrını çekecek belli olmaz ama Kıbrıs Türk tarafının kahrını çekmeyeceği, Akıncı’nın çıkışlarından belli olmaktadır; Türkiye’nin hidrokarbonlar konusundaki tavırları da hesapta tutulmalıdır.
Güney Kıbrıs siyasetinin en başarılı strateji ve taktik kurgulayıcısı olan Anastasiadis, seçim kazanmak için kendine bir yol haritası çizmişe benziyor; BM bu yol haritasında bir noktaya kadar olabilir ama Kıbrıs Türk tarafının o yol haritasıyla fazla haşır – neşir olmayacağı anlaşılıyor. Cenevre onun için çökecek… Ondan sonrasında neler olabilir?! Keşke çökmese ama ondan sonrasını yorumlamak için nasıl ve hangi şiddette çöktüğünü görmek gerek…
Kıbrıs Türk tarafının, Cenevre’de görüşmelere başlanmasını, sorunun çözüleceği şeklinde almamasında yarar var; süreç çökünce yurttaşlarda bezginlik ve karamsarlık hakim olmaması ve bundan sonraki süreçler için de kayıtsız ve inançsız durmamaları için…
Kıbrıs sorunu görüşmeleri gene yurt dışına taşınıyor; eşeği öldürene taşıtsalar bari…