Tayfun Çağra
Karpaz’daki eşeklerimiz her dönem için bir sorun olarak ortaya çıkıyor. Köylülerin ekinlerini yemeleri, bahçelerine zarar vermeleri gibi şikâyetleri olur Dipkarpaz köylülerinin ve bu soruna çözüm bulunması istenir.
Tabii bu şikâyetler yapılırken de bazı eşeklerin av tüfeğiyle vurulmuş cansız bedenlerine rastlanıyor. Bunun nedeni köylüler midir yoksa avcılar mıdır çok belli olmuyor.
Özgür eşekler dediğimiz eşekler yurtlarında yaşamanın zorluğunu yaşarken, çeşitli dönemlerde kapalı bir bölge içine alınmaya çalışılmış ancak başarılamamıştır. Bunun için personel istihdam edildiği ancak bu personelin eşek bakımı için çok da verimli kullanılamadığı da biliniyor.
Bir dönem de o zamanki Tarım Bakanı’nın ‘çözüm’ olarak eşeklerimizi yurt dışına satma fikrini! ortaya attığını da hatırlıyoruz.
Oysa çoğu zaman söylediğimiz gibi Kıbrıs’ın bir simgesi, bölgenin bir zenginliği olan eşeklerin bir proje kapsamında değerlendirilip turizm ve ekonomi için kullanılması mümkün olabiliyor.
TURİZM, SAĞLIK, EKONOMİ
Karpaz eşeklerinin oluşturulacak geniş bir alanda, bir çiftlikte turizme hizmet edecek bir projede kullanılmaları mümkünken son zamanlarda ekonomik anlamda eşek sütünden faydalanıldığı da ortaya çıktı.
Örneğin geçtiğimiz günlerde Türkiye medyasında yer alan bir haberde bir girişimcinin eşek beslemesi ve eşek sütünden gelir elde etmesiyle ilgili bir bilgi vardı.
EŞEK SÜTÜNÜN LİTRESİ 60 LİRA…
Astımdan kansere kadar birçok hastalığa iyi geldiği iddia edilen eşek sütüne ilgi giderek artıyor. AA muhabirine açıklamalarda bulunan girişimci Mehmet Ali Yalçın, Antalya'nın Kepez ilçesinde ve İstanbul Çatalca'da kurduğu iki çiftlikte eşek, at ve deve sütü üretimi yapıyor. 1998 yılından beri Antalya ve Bodrum'da turistlere eşek ve deve safarisi yaptırdığını belirten Yalçın, eşek sütü üretimine başlama hikâyesini şöyle anlattı: "Otellerde Türk gecelerine gittiğimizde eşek sıpasını görenler “bize eşek sütünden verebilir misiniz” diyorlardı. “Ne yapacaksınız” diye sorduğumda eşek sütünün birçok hastalığa faydalı olduğunu söylüyorlardı. Biz de veriyorduk, öyle para pul falan almıyorduk. Talep arttıkça ve basın yayın organlarında faydalarına yönelik haberleri görünce eşek sütü üretmek için geçen yıl dişi eşek toplamaya karar verdim."
ANNE SÜTÜNE EN YAKIN SÜT
Anne sütüne en yakın süt olduğu bilimsel verilerle belirlenen eşek sütünün alerji, sindirim, kalp ve damar sistemi hastalıklarına iyi geldiği iddia ediliyor. Vitamin ve mineral yönünden zengin olan eşek sütünün yaşlandırmayı geciktirici özelliği bulunduğu öne sürülüyor.
Avrupa piyasasında buna yönelik krem, sabun ve şampuan gibi pek çok kozmetik ürün kullanıma sunulmuş durumda. Eşek sütünün astım ve bronşit hastalığının tedavisinde çok faydalı olduğu, ayrıca kolon kanserinin tedavisini hızlandırıcı etkisi bulunduğu öne sürülüyor. Sütün, sedef ve siroz gibi hastalıklarının tedavi sürecinde de olumlu etkisi olduğu da ileri sürülüyor.
****************
YAGA ve PROJESİ
Yatırım, Geliştirme Ajansı (YAGA)’nın eski başkanı Ayşe Dönmezer’den de dönemlerinde bu yönde bir projeleri olduğunu öğrendim. İskele/Karpaz bölgesinde kurulması düşünülen bir çiftlikte eşek yetiştirmek ve ahşap bungolawlarla bir agro turizm modeli öngörülüyordu.
Bu çiftlikte özellikle çocukların eşeklere ilgi göstereceği, ayrıca eşeklerin sütünden de yararlanılacağı ve bu sütten krem sabun gibi temizlik ürünlerinin de üretilebileceği söyleniyordu.
Bu proje hayal değildi çünkü başka ülkelerde örneğin Yunanistan’da, Fransa’da, ülkemizin güneyinde bu gibi çiftlikler hali hazırda var.