Çok fırtınalar kopacak şimdi.
‘Eşit’ dendi ya!..
Meydanlarda ve bildirilerde ‘eşitlik’ üzerinden öpüşen sloganların, hem sesleri deşifre olacak şimdi, hem de niyetleri.
***
Bir ‘sınav’ bu!..
‘Bencillik’ ile ‘paylaşmanın’ sınavı.
Toplumsal düşünmek ile ‘bireysellik’ arasında sıkışmış beyinlerimiz ve yüreklerimizin, yüz metreyi hangi nefesle koşacağını anlayacağız birlikte...
Böylesi bir ‘eşit hayat pahalılığı’ formülünü çoktan beri buralarda yazan biri olarak, tahmin edebiliyorum sonucu.
***
“Ya hep beraber ya hiçbirimiz” nidalarının ‘romantik’ bir sokak sloganı mı yoksa içimizde yer etmiş bir duyarlılık mı olduğunu göreceğiz…
“Göç Yasası”na yönelik tepkinin, samimiyetle ‘dar gelirli’yi korumak adına yükselip yükselmediğini ölçeceğiz hep birlikte…
“Birlikte üretmek ve eşitlikle paylaşmak” üzerine kurulu düşlerin yolcularını tanıyacağız.
***
İşin ‘matematiği’ çok basit aslında.
Şu ana kadar hesaplanmış hayat pahalığı yüzde 2.08 dolaylarında.
Yıl sonuna kadar beklenen oran: 2.5
Şimdi % 2.5 yerine % 7 gibi bir artış alacak, ‘az gelirli’ yeniler...
Ama daha eskilerin elli ya da yüz lira daha az girecek cebine...
***
Az kazanan da çok kazanan da ‘eşit’ alacak, hayat pahalılığı ödeneğini…
Tümüne yüz elli lira artış gelecek örneğin…
‘Yeniler’ elli alacakken yüz elli alacak.
Ve ayrıca ‘göç yasası’ mağdurlarına, “refah artışı” verilecek, fazladan…
‘Uçurum’ az da olsa daralacak.
***
Elbette en kolayı, “bir yerlerden bulunuz, bana da çok veriniz, ona da” demek!..
Ve hatta artarsa, özel sektördeki emekçiye de dağıtınız mesela üçer beşer…
Eğer varsa !..
***
“Gemisini kurtaran kaptan”lar ile “aynı gemideyiz, birlikte batarız, birlikte çıkarız” diyenlerin yol ayırımı tam da…
Göreceğiz… Ve anlayacağız birlikte…
Bir kez daha…
Bu süreç ‘sosyal adalet barometresi’ olacak, adeta...