Nadir Aydın 2017’de Lefkoşa’da açtığı NAD ve ya Nad Patch Design adlı markası ve dükkânında iplikten kendi ördüğü desenlerle eskimekte olan sandalyelere yeni bir hayat veriyor.
Doğma, büyüme Lefkoşalı Aydın, öncelikle gazetecilik okuduğunu daha sonra iç mimarlığa geçiş yaptığını anlatırken “İkisinden de aslında vazgeçtim ve daha sonra tasarıma yöneldim” ifadesine kullanıyor. 2005 yılında Burhan Ltd. tasarımcı olarak iş hayatına atıldığını daha sonra 2017 yılında ise kendi dükkânını bir yan iş olarak açtığını belirtiyor.
Aileden gelen yetenek…
Aydın sanata olan merakının ve el becerisinin ailesinden gelen bir ilham olduğunu söylüyor. “Annem, teyzem babam gibi hayatımda ki insanlar her zaman üretici oldular, sanata da el yatkınlığı olan bir aileden geldiğim için bende üretici ruhumun olduğunu her zaman biliyordum” diyor.
“Geri dönüşüm fikri ile başladım…”
Aydın “Ben aslında bir geri dönüşüm fikri ile başladım. Etrafta çok fazla kenara atılmış eski sandalyeler var. İnsanlar bunları tamir etme maliyetini yüksek bulduğu için sürekli yenileri alınıyor, bu da doğadaki atığı her geçen gün artırıyor. Benim amacım insanlara aslında bu sandalyeleri atmak yerine tekrardan kullanışlı bir hale getirilebilmesinin mümkün olduğunu göstermek” diyor
Çeşitli ürünler…
Aydın sandalye iskelelerini ger dönüştürme yanı sıra başka ürünlerde çıkardığını belirtiyor. “Siparişlere göre aynı tarzda farklı dekor parçaları, perdeler, yastıklar, pançolar ve çantalarda yapıyorum” diyor.
“Aldığım bilgiler bana ilham kaynağı oluyor…”
Aydın aynı zamanda çalıştığı iki işin arasında çok bir fark olmadığını “Asıl işimde tasarım yapıyorum, yıllardır oradayım ve çok zevk alarak yaptığım bir iş. Orası da benim evim gibi. Orada öğrendiğim ve kazandığım deneyimleri burada ki işimde kullanıyorum aldığım bilgiler bana ilham kaynağı oluyor” sözleriyle anlatıyor.
İki iş arasında ki denge…
Aydın iki işte birden çalışmanın zorluklarını da paylaşıyor. İki çocuk annesi olmanın, bir günün içerisinde gidip gelmenin ve siparişleri zamanında teslim etmenin arasında çok sıkı bir rutini takip ettiğini belirtiyor. “Bazen yaptığım sandalyeleri eve götürüp gece ondan sonra devam ediyorum… Çok disiplin gerek.” diyor.
“Bir işi yaparken eğer mutluysanız… Hepsi emeğinize değmiş oluyor…”
Aydın kendi işini kurmak isteyen insanlara da askla pes etmemelerini, eğer yaptıkları işi severek ve zevk alarak yapıyorlarsa devam etmelerini tavsiye ediyor. “Bir işi yaparken eğer mutluysanız, yorucu saatler, uzun günler ve aradaki zorluklar sonunda hepsi emeğinize değmiş oluyor” diyor.