Et fiyatlarında Avrupa’nın en pahalı ülkelerinden biriyiz. Et fiyatlarındaki yükseliş durdurulamıyor. Bu bağlamda, Hükümet, et ithalatı ile ilgili çalışmalarını sürdürüyor.Et ithalatı konusunda oluşturulan komite, raporunu, bu günlerde hükümete sunacak ve Hükümet’ de ithalatı konusunda son kararını verecektir.
Hayvancılar Birliği, et ithaline karşı çıkarken, Kasaplar Birliği, Restorancılar Birliği ve tüketiciler et ithaline destek veriyor.Bakalım bu konuda, Hükümet, et ithaline izin verecek kararlılığı gösterebilecek mi? Hep birlikte göreceğiz.
Öte yandan, Hükümet tarafından, et fiyatlarında, hem fiyat, hemde kar marjı belirleme çalışmaları yapıldığını, et fiyatlarına tavan fiyat getirilmesinin düşünüldüğünü öğrenmiş bulunuyoruz. Bu durumda, et ürünleri denetimli mal kapsamına alınabilecektir.
Eğer, bu uygulama hayata geçecekse, mutlaka devletin yetkili otoriteleri( Ticaret Dairesi) gerekli denetimleri ve eğer ihlaller varsa cezaları uygulamalıdır. Ayrıca, kar marjı belirlenmesi konusunda Güney Kıbrıs, temel tüketim maddelerinde en fazla yüzde 20 kar marjı uygulamaktadır.
Et fiyatlarındaki artış nedeniyle, vatandaşların önemli bir kısmı et ihtiyacını Güney den karşılamaya devam ediyor.Ayrıca, Güney’ den Kuzey’ e et kaçakçılığının da devam ettiğini, yakalanan etlerden dolayı öğrenmiş bulunuyoruz. Güney Kıbrıs’ ta, perakente market satışı olarak kıyaslarsak, nerdeyse et fiyatları bize göre yarı yarıya daha ucuz görülmektedir.
Hayvan üreticisinden, canlı olarak kilosu 135-140 TL’ ye alınan canlı kuzu eti, kasap ve marketlerde tüketiciye 350 -400 TL’ ye satılıyor.Hatta marketlerde işlenmiş kuzu etinin kilosu(Şişlik) 500 TL’ ye kadar satılabiliyor. Üreticiden yaklaşık 95- 100 TL’ ye alınan canlı dana eti ise, kasaplarda ve marketlerde 300-350 TL’ ye kadar satılabiliyor.
Artan et fiyatlarıyle birlikte, vatandaşların et tüketimi azaliyor. Doğal olarak et satanların da işleri azalıyor. Böylece, devletin elde edeceği gelirleri de azalmış oluyor. Son bir yılda, resmi rakamlarla (geçen yıl nisan ile bu yıl nisan ayı arasında) tüketiciye satılan Dana kıyma da yüzde 146, kuzu etinde de yüzde 140 artış olmuştur.
Sektördeki tüm paydaşlar, satış yaptığı fiyatlardan aşağısının kurtarmadığını söylüyor.O zaman da, olan vatandaşa oluyor ve vatandaşın bütçesi de, bundan olumsuz şekilde etkileniyor.
Et fiyatlarının yükselmesi, kaçakçılığı da artırıyor. Sağlıksız koşullarda, soğuk zincir uygulamadan ülkeye giren kaçak etler, sağlık açısından büyük risk oluşturuyor.
Kaçakçılığı önlemek ve fiyatların düşmesi için, et ithaline izin verilmesi gerekmektedir. Hem etler sağlıklı, daha uygun fiyata gelecek, hemde vatandaş daha ucuz et alacak, sonuçta, devlet de vergi geliri elde edecektir.Ayrıca, et miktarında azalma olmayacağı için, et fiyatlarının, daha da artması önlenecektir.
Ülkemizde dargelirliler için, bu fiyatlarla, et yemek, lüks tüketim haline gelmiştir. Mangal yakmak bile birçok aile için, artık kolay değildir.Halkın çoğunluğu, artan kırmızı et fiyatlarından dolayı, tavuk etine yönelmiş durumdadır.
Ülkemizdeki yabancı öğrencilerin, işçilerin, otellerin ve askerlerin toplam nüfusu ve et talebini artırmasına rağmen, hayvan sayısında yeterli artış olmaması nedeniyle, artan talebe yetişilmiyor.
Et fiyatlarının da yükselmiş olması ile birlikte, Bu bağlamda, askeri birlikler, oteller ve restoranlar hem ihtiyaçları olan eti, hemde uygun fiyata bulamamaktadır.
Şimdi sizlere, son 3 yılın ortalama hayvan sayılarını aktarmaya çalışacağım.Tarım Bakanlığı verilerine göre,2021 yılında küçükbaş hayvan sayısı 338,896 adet iken, 2022 yılında 352,006 adete ve 2023 yılında 395,763 adete yükselmiştir.Görüldüğü üzere son 3 yılda küçükbaş hayvan sayısında bir miktar artış yaşanmıştır.
Öte yandan, 2021 yılında ortalama büyükbaş hayvan sayısı 69,181 adet iken, 2022 de 67,325 adete gerilemiş ve 2023 de 69,501 adete yükselmiştir.Son 3 yılda büyükbaş sayısında yeterli artış olmadığı görülmektedir.
Hayvan sayısında göreceli olarak artış olmasına rağmen, yetersiz kalmakta, ülkedeki talebe yetişmemekte, böylece et fiyatlarındaki artış devam etmektedir.
Piyasadaki fiyatların daha da artmaması ve düşüşe geçmesi için, piyasadaki talebi karşılayacak şekilde, süratle hayvan sayısını artırmalı ve piyasanın dengeye gelmesine yönelik olarak da, belli bir süre için ve kontrollü olarak sayısı ve ölçüsü belli miktarda et ithaline izin verilmelidir.Et ithalatının hayvancılara zarar vermemesi için de gereken özen gösterilmelidir.
Piyasada tüketicilere ithal ve yerli et bulma seçeneği sunulması, ülkedeki et fiyatlarının dengeye gelmesi ve daha da artmaması açısından etkili bir yöntem olacaktır.Böylece,vatandaşa et alacağı zaman fiyat tercihi yapma şansı verilecektir.
Öte yandan, devlet de, et fiyatlarının daha fazla artmaması için, hayvan üreticilerine girdi maliyetlerinin düşmesine yönelik olarak, yem ve mazot desteği, doğrudan gelir desteği, yem bitkileri üretimi için destek ve hayvan sayılarının artırılması için gerekli destekleri artırmalıdır.Hayvanların çoğalması piyasada arzı çoğaltacak, artan et talebinin karşılanması ile fiyatlar da daha fazla artmayacaktır.
Hayvan üreticilerine yapılacak destekler, onların canlı hayvan fiyatlarını makul düzeylerde tutmasını sağlayacaktır. Hayvan üreticilerinin, kasapların ve marketlerin daha ucuza et satması için, kar oranlarında fedekarlık yapmaları gerekmektedir.Böylece, tüketicilerin de, daha uygun fiyata ve daha fazla et tüketmeleri sağlanacaktır.
Tüketicilerin pahalı et yememesi, alışverişin güneye kaymaması ,kaçakçılığın önlenmesi için, et fiyatlarını mutlaka aşağıya çekmemiz gerekmektedir.Et ithalatı, bunun sadece bir parçasıdır.Yalnız başına yeterli değildir.Et fiyatlarının nasıl ucuzlayacağı ve talebin nasıl karşılanacağı, Hükümet ve sektördeki paydaşların, yazımda belirttiğim diğer tedbirleri uygulayıp, uygulamayacaklarına bağlıdır.