Et ithali nereye evrildi

Ünal Fındık

Kıbrıs’ın kuzeyinde kuzu eti 650-700 TL, güneyinde ise 300-350 TL. Doğal olarak tüketici ucuz et alabilmek için güneye akın ediyor.

Ama kuzeyde, güneye gidemeyen önemli bir nüfus var. Ne kadar nüfus olduğunu elbette bilen yoktur. Zaten ülkede ne kadar nüfus olduğu da bilinmiyor.

Daha doğrusu bu ülkenin başbakanının dediği gibi “biliniyor ama söylenemiyor”. Nüfus bu ülkede gizlidir. Bu nedenle ülkede hiçbir plan, program, hesap yapılamıyor. Yapılanlar da hiçbir veriye dayanmıyor.

Bu nedenle ülkede aylık ya da günlük ne kadar et ihtiyacı olduğu hesaplanamaz, ancak tahmin edilebilir.

Bu bağlamda hayvan üreticilerinin hükümetin et ithali kararına tepki olarak başlattığı eylemde kim haklı, kim suçlu bu da bilinmiyor.

Bir kesim, özellikle güneye geçemeyenler hayvancıyı ve hayvancıların eylemine destek veren sendikalarla, sivil toplum örgütleri ile muhalefet partilerini suçlamaktadır.

Diğer bir kesim ise et ithalinin üretimi bitireceğini, böylece her şeyi ithal edeceğimizi, üretmeyen toplumların yok olmaya mahkum olduğunu söylüyor.

Halbuki yapılması gereken önce doğru verileri masaya koymaktır.

Ülkede ne kadar nüfus var?

Bu nüfusun günlük ne kadar ete ihtiyacı var?

Bu ihtiyacı karşılayacak kadar canlı hayvan var mı?

Bu veriler gerçekçi olarak masaya yatırıldıktan sonra da hayvan üretim maliyetlerinin masaya konması ve bunu aşağıya çekmek için neler yapılması gerektiği hesaplanmalıdır.

Bunları doğru olarak masaya yatırdığımızda ve çözüm yolları aramaya başladığımızda et ithalinin de geçici bir süre için seçeneklerden biri olduğunu göreceğiz.

UBP-DP-YDP hükümeti bunların hiçbirini yapmadı. Bunun yerine “et pahalıdır, bunun sorumlusu da hayvan üreticileridir, yeterli canlı hayvan olmadığı için et pahalı olmuştur, halkımız et alamamaktadır bu nedenle ucuz et ithalatına izin vereceğiz” dedi.

Ama ithal edeceği donmuş kuzu etinin 400 TL, donmuş dana kıymanın da 350 TL’ye satılacağını açıkladılar.

Bu açıklama şahsen beni tatmin etmedi.

Neden?

Çünkü güneyde yerli kuzu yaklaşık 10 Euro, dana kıyma da 8.5 Euro civarındadır. Bizde olduğu gibi güneyde de marketten markete, ya da marketten kasaba fiyatlar biraz değişiyor.

Bir daha söyleyeyim güneyde yerli kuzu 350 TL, dana kıyma da 300 TL’dir. Güneyde ithal kuzu ve dana da vardır. Donmuş mu, yoksa karkas mı ithal ediliyor bilmiyorum. Ama bunun fiyatı, yerli kuzu ve danadan daha azdır.

Şimdi bize ucuz et ithal edeceklerini söyleyenlerin bu gerçeği de bilerek konuşması gerekir.

Aslında ithal edilen ve yolda geldiği söylenen 400 TL donmuş kuzu ile 350 TL donmuş dana kıymanın neden güneydeki fiyatlardan daha pahalı olduğunu da sorgulamamız gerekir.

*****

Hayvancıların eylemi bu yazının yazıldığı sıralarda bitmek üzereydi. Ancak eylemde sergilenen kırma-dökme, yakıp-yıkma gibi benim tasvip etmediğim eylem biçimleri, aslında hayvan üreticilerinin eylemine de zarar vermiştir.

Ama asıl zarar bu toplumda yaratılmaya çalışılan “güneye geçebilenler ve geçemeyenler” ayrımıdır. Bu aslında “Kıbrıslı, Türkiyeli” ayrımıdır. Bundan medet uman bazı siyasiler ve bazı köşe yazarları ısrarla bu konuyu canlı tutmaya çalıştı.

Güneye geçebilen Kıbrıslıların ucuz et aldığını, ama geçemeyenlerin pahalı et alamadıkları için et yiyemediklerini, ithal etin onlar için getirileceğini, buna karşı çıkmanın bu insanları etsiz bırakmak olacağını iddia ettiler.

Yani biz yine boş konuşmalarla sorunun özüne inmeyi beceremedik.

Halbuki yapılması gereken güneyde yerli kuzu eti nasıl olur da 350 TL’ye satılır ve hem hayvancı, hem kasap, hem de marketçi bundan mutlu olur sorusuna cevap aramaktı.

Yine asıl konuyu ıskaladık.

Yine birbirimizi suçlayarak sorunun özünü tartışamadık.

Yine ayrımcılık yaparak bir yerlere yanlış mesaj vermeyi başardık.

Hepinize teşekkür ederim.

Böyle devam edin.

Bu gidiş toplumu yok olmaya mahkum etti. Etmeye devam ediyor.