Et ucuzlamayacak!

Serhat İncirli

Geçiş kapılarının çoğaltılması yani geçişlerin rahatlatılması kaçınılmaz...
Ama iki tarafta da “egemen” olan “nato kafa” çevreler, olayın insani ve ekonomik yanından çok, milliyetçi ve hamasi yanını öne çıkarıyor...

-*-*-

Kapılardaki geçişlerin yavaş olmasının sebebi, bürokrasidir...
Ve bu bürokrasi, bir kaç kapı daha açılması veya benzeri tedbirlerle ya da formalitelerin yumuşatılması ile aşılabilir.

-*-*-

Ercan Havaalanı’nın uluslararası uçuşlara açılması mümkün müdür?
Kesinlikle mümkündür...
Bu konuda ne verebiliyorsanız “vereceksiniz”, karşılığında bu havaalanını uluslararası uçuşlara açacaksınız... 

-*-*-

Bunu yapamamanın sebebi de bizim taraftaki yine egemen nato kafalardır.
Hamasi nutuk sallamayı, Türk savaş uçaklarına hem Geçitkale hem de Ercan’ı kullandırtmayı “yeterli” bulan, beceriksiz ve ne yazık ki “işbirlikçi” kafalar...

-*-*-

Oysa Ercan, ekonomik düşünülmeli...
Ne olursa olsun, turizm için en ciddi giriş kapısı olabilecek bu “adrese”, uluslararası kimlik kazandırmak için gerekirse her türlü takla atılabilmeli...
Bizimkiler bunun değerini bilmiyor mu?
Biliyor!
Peki neden ses çıkarmıyor?
Çünkü, koltuk aşkları şu andaki gibi davranmalarını emrediyor!
O koltukta oturmalarının – oturabilmelerinin tek şartı, her verilen talimatı kusursuz uygulamaktan geçiyor...

-*-*-

Başbakan diyor ki, “et kaçakçılığını durduracağız...”
Ve “et fiyatlarını ucuzlatacağız...”
“Buyur böyle söyle” dediler, söyledi...
Çünkü azıcık ekonomik düşünen – azıcık da ekonomi bilen biri, bu kadar basit bir hatayı yapamaz!
Et kaçakçılığı durursa, ülkede et sıkıntısı dahi başlar!
Ve bu da fiyatları düşürmez, yükseltir!
Çok basit bir ekonomi kuralıdır bu!

-*-*-

Ülkedeki büyük oteller ve restoranlar, KKTC’deki et üretiminin üzerinde et tüketiyor...
Peki bu etler nereden geliyor?
Bu etlerin gelişi durdurulursa, et ucuzlar mı pahalılaşır mı?

-*-*-

Siz hayvancıya teşvik vermeyi deneyin; girdilerinin maliyetini düşürmeye uğraşın; sübvansiye denen uygulamayı düşünün...
Ve sonucu hüsran olduğunu bile bile hamasi delilikler yapacağınıza, doğru dürüst adım atın... 

-*-*-

Haaa bu arada dün kasaba gittim...
“Et fiyatları ne zaman ucuzlayacak?” diye sordum...
Kasap yüzüme baktı, “hiç ucuzlamadı ki şimdiye kadar; her şeyin fiyatı artarken, bir yılda et fiyatı neredeyse üç kat pahalı olurken, bundan sonra nasıl ucuzlasın?” dedi...
Ve ekledi: Et ucuzlamayacak! 


Daha sağlıksız daha az eğitimli!

İçinde bulunduğumuz ekonomik çöküntü ve siyasi belirsizlik, toplumun “tasarruf” yapmasını zorunlu kılıyor...
Ve istese de istemese de insanoğlunun yoksullaşması demek, hem daha sağlıksız hem de daha eğitimsiz olması anlamına gelir...

-*-*-

Siyasi anlamda belirsizlik, ekonomik yıkımı ve akabinde sağlıksız – eğitimsiz bir toplum, tanınmamış devletin umudu olamaz!

-*-*-

Siyasetçilerin hamasi nutuklar sallaması, sadece çaresizliklerindendir...
Türkiye’yi yönetenler, kendilerine “şu açıklamayı yapın” diyor, onlar da yapıyor...
Ve değiştirilen nüfus yapımız, diledikleri gibi kontrol altında tutuluyor...

-*-*-

Daha sağlıksız, daha eğitimsiz, daha kimliksiz, daha kültürsüz bir toplum ortaya çıkıyor...
Ve geleceksiz!
Ve Dışişleri Bakanı “Kıbrıslı yoktur” diyor...
Haksız değil, “sayelerinde tükendi Kıbrıslılar”...


DAÜ’yü batırdılar

Bizi kandırmalarına izin vermemeliyiz...
Gambiya Devlet Başkan Yardımcısı Badara Alieu  Joof KKTC’ye gelmiş...
Çok iyi bir şey...
Ama bu gelişi, “büyük yankı yarattı” diye anlatırsanız, doğruyu söylememiş durumdasınız...
Çünkü bu ziyaretle ilgili olarak yankı yaratacak bir haber falan yayınlanmadı...
Haaa nerede yankı yaratmış olabilir, Ersin bey ve iki muhtar arkadaşı arasında...

-*-*-

Bu konuda yabancı ajans ya da gazetelerde tek bir habere rastladım... Joof’ın KKTC’ye gelip, yerli otombilimiz günsel’i denediği ve bu arada Tatar ile de görüştüğü yazılıydı... 
Yankı yapmak buysa, gülerim!

-*-*-

Ve Tatar’ın Mağusa’da belediye başkan adayı yaptığı Dr. Erdal Özcenk, yönetim kurulu başkanlığı yaptığı DAÜ’yü batırdı...
Evet, DAÜ iflas etti...
Finansal zorluk falan değil, bildiğiniz iflas...
Tatar, “seçime kadar sakın açıklamayın” demiş ama herkes biliyor...

-*-*-

Tıpkı Sayıştay raporları gibi...
Tatar, “Seçime kadar Sayıştay rapor açıklamasın” demiş...

-*-*-

Ne mi yapmak lazım?
DAÜ’yü iflas ettireni, Mağusa’ya başkan seçmemek lazım... 
Haaa, ekonomik tedbir almadı mı garibim?
Aldı tabii ki, beni işten kovdurmuştu!
2 bin 800 TL ayda tasarruf, ama kurtaramadılar DAÜ’yü!

Güney Kıbrıs’ta, Kutrafa köyü muhtarı, “avcılar, avlamayan köpeklerini ovada bırakıyor” dedi, avcıları suçladı. Avcılık federasyonu ise açıklama yaptı ve dedi ki, “bizde av köpekleri hep çiplidir, çip takılı olmayan ve kaydı yapılmamış köpek ava çıkamaz, muhtar avcıları kötülemeye çalışıyor ama bahsettiği köpekler, Kuzey’den kaçıp gelen başıboş köpeklerdir...” İki taraf da aynı çalışıyor. Nerede bir suç iddiası varsa, hep karşı taraf sorumlu! Oysa, herkes biliyor ki, bazı kendini avcı sananlar, avlamayan köpeği ovada bırakıyor... Dürüst ve doğru avcıları tenzih ederim...