İskele bölgesine bağlı Ağıllar köyünde yoksul bir yaşam süren Memiş ailesine yardım eli uzandı.
Üç yılı aşkındır üç göz derme çatma kerpiç evde, kapısız, tavansız, penceresiz ve elektriksiz yaşam mücadelesi veren Memiş ailesinin sesini duyuran YENİDÜZEN’in yayınları etkili oldu.
Ailenin yaşadığı yokluğun gündeme gelmesi ardından TC Lefkoşa Büyükelçiliği başta olmak üzere yardımseverler devreye girdi. TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nin, yıllardır elektriksiz yaşayan Ali- Şerife Memiş çiftinin evine elektrik bağlanması ve ödenmesi için daimi yardım edeceği ve ev için gerekli hazırlıkların başlatıldığı belirtildi.
Üç yılı aşkındır üç göz derme çatma kerpiç evde, kapısız, tavansız, penceresiz ve elektriksiz yaşam mücadelesi veren Memiş ailesi için yardımlar başladı
YENİDÜZEN gündeme getirmişti
Hatırlanacağı üzere YENİDÜZEN, Ağıllar köyündeki Memiş ailenin yaşadığı yoksulluğu 26 Temmuz’da gündeme getirmişti. Ali Memiş, eşi Şerife Memiş ve 3 yaşındaki çocukları Himmet Kadir Memiş’in, üç yılı aşkındır üç göz derme çatma, kışın su akıtan 80 yıllık kerpiç evde, kapısız, tavansız, penceresiz ve elektriksiz yaşam mücadelesi verdiğini yazmıştı. Ailenin, köylünün ve çevredeki duyarlı vatandaşların gıda veya kıyafet yardımı ile hayata tutunmaya çalıştığı aktarılmıştı. YENİDÜZEN’in yayını ardından TC Lefkoşa Büyükelçiliği devreye girdi ve aileye yardım eli uzattı.
ELEKTİRK BAĞLANIYOR… YENİDÜZEN’e ulaşan baba Ali Memiş, TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nin, elektrik için daimi yardım edeceğini ve gerekli hazırlıkların başlatıldığını dile getirdi
YENİDÜZEN’i arayan baba Ali Memiş, TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nin, elektrik için daimi yardım edeceğini ve gerekli hazırlıkların başlatıldığını söyledi.
İSTEKLERİ GERÇEKLEŞYOR… Temmuz ayında YENİDÜZEN’e konuşan anne Şerife Memiş: “Tek isteğimiz elektriğin bağlanması. Elektrik yokken elimiz kolumuz bağlı kalıyoruz. Buzluğumuz yok. Ne alırsak o gün bitirmemiz gerekiyor. Süt alıyoruz, açıyor, o gün hemen bitiriyoruz, su bile soğuk içemiyoruz”
Anne Şerife Memiş, YENİDÜZEN’e konuşmuştu:
“Tek isteğimiz elektriğin bağlanması”
Anne Şerife Memiş, yaşadıkları yokluğu şöyle anlatmıştı: “Üç göz de olsa biz yavaş yavaş yeniler, üstesinden geliriz ama elektriksiz çok zorlanıyoruz. En çok da mutfakta taze gıdalar barındıramadığımıza üzülüyorum. Tek isteğimiz elektriğin bağlanması. Çok şükür su sebilim var, serinliğimiz var, iyi kötü yataklarımız var ama elektriğimiz yok, televizyonumuz, buzluğumuz yok. Elektrik yokken elimiz kolumuz bağlı kalıyoruz. Buzluğumuz yok. Ne alırsak o gün bitirmemiz gerekiyor. Süt alıyoruz, açıyor, o gün hemen bitiriyoruz, su bile soğuk içemiyoruz. Oğlum için kayınvalideme şişeler götürüp su donduruyorum ve eve getiriyorum. Kayınvalidemin evi hemen aşağı sokakta, onun da durumu da kötü, soğuk suyumuz yok, çocuğum televizyon izleyemez, kayınbabam açarsa televizyon izliyor. Üç yaşındaki Himmet Kadir, en çok da uçaklı çizgi film ve pepe izlemeyi seviyor. Kışın odun sobası ile ısınmaya çalışıyoruz. Eşim mevsimlik işçi günübirlik para kazanıyor. Ben çocuğa baktığım için çalışamıyorum. Eşimin iyi bir işi olsa, düzenli ve güvenli bir geliri olsa, elektriğimiz olsa bu durumda olmayız. Akşamları esintili gecelerde serinleyebiliyoruz. Esmiyorsa kan ter içinde uyanıyoruz, elektrik olmadığı için serinlik de yakamıyoruz… Rüzgârın yönüne göre yataklarımızın yerini değiştirip duruyoruz. Kışın akıtmayan bir odaya geçiyor, yazın serin odada yatıyoruz. Çok şükür herkes duyup yardım ediyor ama buranın elektriği olmadan yapılan yardımlar da pek fayda etmiyor. Evin bahçesine mevsimlik sebze ekiyorum, mutfağın küçük ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum. Eve meyve alamıyoruz, hemen bozuluyor, çarşıya inersek alıyoruz veya eşim iş dönüşü getiriyor. Çocuğun canı çektikçe meyve alıyoruz. Alıp eve koyamıyoruz, bozuluyor… İki yıl önce de basında çıktı, ramazan ayı bitimine dek birçok yardımsever seferber oldu, fakat akabinde yardımlar durdu. Ara ara yardım edenler oluyor, çok şükür ama elektrik bağlanmadığı, buzluğumuz olmadığı sürece bu sorun çözülmez…”