Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, Milli Eğitim Bakanlığıyla tüm konularda mutabakata varılmış gibi bir algı oluşturulduğunu belirterek, sadece 2022-2023 eğitim yılının sonlandırılması konusunda anlaşıldığını kaydetti.
Eylem varılan uzlaşı çerçevesinde ikinci dönem ara sınavlarında alınan notların dönem sonu notu sayılacağını, ara sınavlarda zayıf alan öğrencilerin bütünlemeye gireceğini kaydetti.
Eylem, öğretmenler Değişiklik Yasası ve deprem sonrası boşaltılan ve eğitim yapılmayan okullarla ilgili Bakanlığın tutumunu eleştirerek, atılmayan adımlar, çözülmeyen sorunlar karşısında mücadeleden kaçınmayacaklarını, gerekirse eylül ayında okulların açılmayacağını vurguladı.
KTOEÖS bugün Gazimağusa’da Namık Kemal Lisesi bahçesinde, eğitim ve okulların içinde bulunduğu durumu değerlendiren basın toplantısı düzenledi.
Gökçebel: “Böyle giderse eylülde okul açılmayacak”
Basın toplantısında ilk sözü alan KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel eğitimde yığınla sorun olduğunu belirterek, “Okullarını bile açamayan, çocukları çadırlara mahkum eden bir anlayışın eğitimde sorunları çözmek yerine sınavlara bir hafta kala öğretmenlere örgütlerine yasal haklarına topluma saldırması kabul edilemez. Bu süreyi, bu enerjiyi aslında var olan sorunları çözmek için harcaması gereken Bakanlığın ve hükümetin aldığı dayatmaları topluma dayattığı biçim doğru değil” dedi.
Gökçebel, deprem sonrası uzun süre eğitime başlayamayan sonra da, çadırlarda eğitim verilen okullarla ilgili yol haritası bulunmadığını savunarak, 100 yıllık geçmişi olan Namık Kemal Lisesi gibi okulların ne olacağının, gelecek yıl eğitime başlayıp başlayamayacağının kamuoyuna açıklanmamasının anlaşılır olmadığını belirtti.
Gökçebel, “Öğretmeni tedirgin, öğrencisi tedirgin, velisi tamamen tedirginliğe sokulmuş bir eğitim sisteminde bakanlığın koltuğunda oturan kişinin rahat oturmasının mümkün olamayacağını, böyle giderse eylülde okulun açılmayacağını, mücadelenin büyütüleceğini” ifade etti.
Sendika olarak çocukları esir alma niyetinde olmadıklarını, eğitimin önemini bildiklerini kaydeden Gökçebel, dönemin tamamlanmasıyla ilgili bir adım atıldığını, ancak bunun yasa ve öğretmenin hakları konusunda teslimiyetçi olunacağı gibi algılanmaması gerektiğini kaydetti.
Gökçebel, okullarda büyük problemler olduğunu, “öğretmeni itibarsızlaştırmaya çalışan, öğretmen ithal edip kendi öğretmenini ‘niteliksiz’ diye tanımlayan bir anlayışı kabul etmenin mümkün olmadığını, bu anlayışın çocuklara ve geleceğe vereceği bir şey olmadığını” söyledi.
Köseoğlu: “Namık kemal Lisesi’ni nerede açacağız, nasıl açacağız…”
Namık Kemal Lisesi Okul Aile Birliği Başkanı Arkın Köseoğlu da Namık Kemal Lisesi’nin bina ve eğitimin tamamlanmasıyla ilgili iki sorunu bulunduğunu kaydetti.
Köseoğlu, deprem nedeniyle okulda birinci dönem ara sınavlarının yapılmadığını, gelinen aşamada Bakanlığın bununla ilgili doyurucu bilgi aktarmadığını, sürecin bir şekilde tamamlanacağını söylediğini, kendilerinin de bu konuda tedirgin olduklarını söyledi.
Okulun binasının 1950’li yıllarda yapıldığını kaydeden Köseoğlu, binanın karot testlerinin henüz açıklanmadığını, asıl endişelerinin eylül ayında derslerin nerede yapılacağı sorunu olduğuna değindi.
Köseoğlu, “Namık kemal Lisesi’ni nerede açacağız, nasıl açacağız, hangi şartlarda açacağız, bizim için esas önemli olan budur” dedi.
Köseoğlu, Bakan Nazım Çavuşoğlu’ndan okulun eylül ayında nerede ve nasıl açılacağıyla ilgili açıklama beklediklerini, öğrenci ve öğretmenlerin tedirgin olduğunu ifade etti.
Eylem: “Asla susmayacak, dayatmalara boyun eğmeyeceğiz”
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem de açıklamasında, “Bugün yine Namık kemal Lisesindeyiz. Neden buradayız, çünkü 5 okulumuzun önümüzdeki eğitim yılında, eylül ayında nasıl açılacağı belli değildir. Bu konuda henüz hiçbir adım atılmamıştır” dedi.
Eylem, Namık Kemal Lisesi, Dr. Fazıl Küçük Endüstri Meslek Lisesi, Cumhuriyet Lisesi, Güzelyurt Meslek Lisesi ile Erenköy Lisesi’nde eğitimin önümüzdeki yıl nasıl başlayacağının belli olmadığını da kaydetti.
Eylem, “Sayın Bakan yasayı geçirmekle öğretmene dayatma yapmakla uğraşacağına, bunlara çözüm üretmesi gerekirdi” dedi.
Eylem dün akşam kaosu ortadan kaldırmak adına öğretmenlerin elini taşın altına koyarak kararlar ürettiğini, bu dönemin tamamlanmasıyla ilgili bir mutabakata varıldığını söyledi.
Eylem, “Ancak eğitimdeki sorunlar, yasayla ilgili sorunlar, toplumsal sorunlar… Bunlardan vazgeçtik algılaması yaratmasını kesinlikle kabul etmiyoruz ve bu konuda kendisini şiddetle kınıyoruz” dedi.
Eylem, daha sonra yaşanan süreçle ilgili bildiriyi okudu.
Eylem, UBP-DP-YDP hükümeti ve Milli Eğitim Bakanı’nın topluma, öğretmene ve eğitime saldırdığını, sınavlara çok kısa bir süre kala Meclisten zorla geçirilen Öğretmenler Değişiklik Yasası ile okulları kaosa sürüklediğini, sınavların yapılmamasının sorumlusu olduğunu öne sürdü.
Sendika ve okul idarelerinin, öğretmenlerin, eğitimde yaşanan sorun ve yüklenilen yük karşısında, öğretmen haklarına başlatılan “sistematik ve sinsice” saldırıya günlerce “grev ve eylemlerle veliler ve öğrencilerle direnmeye devam ettiğini” belirten Eylem, “ Öğretmeni, sendikasını karalayan, aşağılayan, itibarsızlaştırmaya çalışan, gerçek sorunların çözümü yerine saldırılarını artıran bir tutum karşısında hiç taviz vermeden devam etmiştir. Gelinen noktada sınavların tamamlanmaması bizzat Eğitim Bakanı ve hükümetin tutumu yüzünden olmuştur” dedi.
Eylem, süreçle ilgili şunlara değindi:
“Çocuklarımızın mezuniyetinin ve geleceğini dahi düşünmeden öğretmene yaptığı grevleri 5 kat fazla bir şekilde cumartesi, pazar tam mesai yaparak kestirten bu düşmanca saldırılara rağmen KTOEÖS sendikası tek yanlı olarak 12. sınıfların mezuniyeti kararını alarak her şeye rağmen elini taşın altına koymuştur. Bunca saldırıya rağmen öğrencilerimize zarar nihai zarardan kaçınacağını göstermiştir. Kısa sürede yaşanan tüm bunlardan sonra Eğitim Bakanı’nın KTOEÖS ile görüşme talebine Sendikamız olumlu yanıt vermiş ve 1.6.2023 tarihinde sabah ve öğleden sonra art arda görüşmeler yaşanmıştır. Öncesinde okul idareleri ve temsilciler kurulumuzda yapılan toplantıların da ışığında 2022-23 eğitim yılını tamamlamak için adım atılarak Eğitim Bakanı ile protokol imzalanarak her gün açıklanan grev durdurulmuştur.”
Eylem imzalanan protokol ile, 1- Nakillerin geçmiş teamüllerle yapılması, (öğretmen ihtiyaçları, sınavları, alımlarının tamamlanması) 2- KTOEÖS’ün tüm itirazlarına rağmen geçirilen yasanın tekrardan çalışılması 3- Hukuk dışı, haksız grev kesintilerinin tespit edilerek düzeltilmesi, 4- Akademik takvimin birlikte düzenlenerek 1 Temmuz’u geçmeyecek şekilde sonlandırılması, 5- Eğitim yılının tamamlanması, 6- Başta NKL, DFKEML, CL gibi okulların durumunun konuşulduğu ve eğitim yılının öğretmenlerin de kararlarına bağlı olarak bu okullar için de tamamlanmasına karar verildiğini ifade etti.
Eylem, risk sıralaması yapılan okullara hiçbir şey yapılmadığını, okul idareleri öğretmen ve öğrencilerin kalabalık sınıflar, özel eğitim isteyen, Türkçe bilmeyen desteklenmeyen çocuklar, bütçesi, güvenliği, temizlik malzemeleri olmayan okullar ve yüzlerce sorunla karşı karşıya olduğunu kaydetti.
Eylem, “Öğretmenlerimiz ve velilerimiz için inisiyatif alarak 2022-23 yılının tamamlanması adına sendikamız bir adım atmıştır. UBP-DP-YDP hükümeti aklını başına toplamalı ve açtığı kaosu Eylül’e taşımayacak çalışmaları ivedilikle ele almalı, acil olanları çözmeye odaklanmalıdır. Topluma, öğretmenlere, kamusal eğitime saldırmak yerine samimi diyaloglarla sorunları çözmeye odaklanmalıdır. Öğretmenlerimiz, sendikamız mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir. Atılmayan, yapılmayan adımlar, çözülmeyen sorunlar karşısında hiçbir mücadeleden kaçınmayacaktır. Gerekirse eylülde okulları açmayacak, gereken her türlü eylem yapılacaktır. Asla susmayacak, dayatmalara boyun eğmeyecek, mücadeleden vazgeçmeyecektir. “ dedi.
Soruları da yanıtlayan Eylem, grev kesintileriyle ilgili ara emri başvurusu yapacaklarını, Öğretmenler Değişiklik Yassı ile ilgi de Anayasa Mahkemesi’ne başvuru için çalışma yapılmakta olduğunu kaydetti.
Sınavların yapılmamasının sorumlusunun Mili Eğitim Bakanlığı olduğunu yineleyen Eylem, Bakan’ın sınav döneminde söz konusu yasayı “zorla geçirdiğini”, bunun karşısında öğretmenin direneceğini bildiğini, dolayısıyla sınavların yapılmaması ve kaos oluşmasının sorumlusunun Bakan olduğunu savundu.
Bu dönem öğrencilerin tek sınav notuyla (ara sınav) değerlendirileceğini belirten Eylem, ara sınavda zayıf alan öğrencilere bütünleme hakkı verileceğini söyledi.
Eylem, ara dönemde sınav yapılmayan Namık Kemal Lisesi, Cengiz Topel Lisesi ile Cumhuriyet Lisesi ile ilgili öğretmenlerin görüşlerinin alınacağını ve formülize edileceğini sözlerine ekledi.