Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk soruyor:
- Kutlu Adalı'yı sizin öldürdüğünüz ya da öldürttüğünüz öne sürülüyor. Ne dersiniz?
Korkut Eken aynen şunları söylüyor cevap olarak:
– Gazeteci olduğu belirtilen Kutlu Adalı'yı tanımıyorum ki hakkında bir kelime konuşayım. Olayın araştırılması için suç duyurusunda bulunacağım. Siyasiler birbirlerine sahip çıkıyor. Bizi kim kollayacak? Sahip çıkan yok. Kutlu Adalı olayının faillerini bilenler, benim de bir ilgim olmadığını biliyorlardır. Bir kişi yok mu yani ‘Korkut Eken'in bir ilgisi yoktur’ diyecek adam. ‘Allahtan korkun’ diyen yok maalesef.
Sözcü’de geçen hafta çıkan bu röportajdaki en kritik bölüm, altı çizilmiş cümledir:
“Kutlu Adalı olayının faillerini bilenler, benim de bir ilgim olmadığını biliyorlardır…”
Cümlenin dil ve anlam bakımından analizi şudur:
- Kutlu Adalı cinayetinin kim veya kimler tarafından işlendiği biliniyor.
- Adalı cinayetinin faillerini bilenler vardır.
- Cinayeti işleyenleri bilenler, dolayısıyla Korkut Eken’in işlemediğini de biliyorlardır.
- Korkut Eken de cinayeti kimlerin işlediğini ve failleri kimlerin bildiğini biliyor.
Eski subay ve sonrasında da özel harekatçı Korkut Eken’in açıklamalarındaki bu bölümün başka izahı olamaz. ‘Dil sürçmesi’ olduğunu sanmıyorum, zira kendisini daha sonra arayan gazetecilere “Saygı Öztürk’e söylediklerimin dışında ekleyeceğim bir şey yoktur” dediğini birçok gazete yazdı.
Yani ‘ne dediyse o’…
**
Gerek Atilla Peker, gerekse Sedat Peker son açıklamalarında Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili iki noktada ‘geri vites’ takmış göründüler.
Önce Atilla Peker “Korkut Eken’i de kullandılar” gibi bir cümle kurdu. Dünkü 8 numaralı videosunda da kardeşi Sedat Peker ‘zaman aşımı’ konusunda bir önceki videodan farklı konuştu.
Muhtemelen kardeşi Atilla Peker’in başını 25 sene sonra derde sokmak üzere olduğunu fark etti ya da Atilla Peker’den bu yönde tepki aldı.
Korkut Eken ve Galip Mendi hakkında soruşturma ve/veya dava açılması halinde Atilla Peker’in de bundan nasibini alacağını anladıkları için midir, yoksa başka bir hesap mıdır bunu söyleten net değil.
Ancak Peker kardeşler Korkut Eken’in Kıbrıs’a ‘Kutlu Adalı’yı öldürmek amacıyla’ gittiği yönündeki iddialarını geri çekmediler. Atilla Peker ısrarla son açıklamasında da “Gittik, halledemedik” dedi, ama sonrasında Korkut Eken’in kendisine “Kıbrıs’ta o işi hallettik” dediğini de yineledi.
‘Korkut Eken’i de kullandılar’ şeklindeki savı ise ‘Adalı’nın PKK’lı olduğu yönünde bir yanıltma’ yapılmış olabileceği ve Korkut Eken’in de bu yalanı yuttuğu önermesini içeriyor.
**
Sedat Peker’in ve kardeşinin ifşaatlarıyla ortaya çıkan yeni isimler, onların birbirini teyit eden açıklamaları ile Kutlu Adalı cinayeti yeniden gündeme geldi.
Emekli Polis Subayı Tema Irkad’ın, olay yerinde olduğunu söyleyen bir görgü tanığına dayandırdığı ‘Çatlı ve yanındaki genç tetikçi’ iddiasıyla meselede çember biraz daha daraldı.
Korkut Eken’in Sözcü’de çıkan o cümlesi ise ‘cinayetin faili meçhul olmadığını’ çok net biçimde gösteriyor.
TC İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahip ve destek çıkmasına içerleyen Korkut Eken aslında o kritik cümleyle bir yerleri 'tehdit‘ ediyor.
‘Ya siz açıklayın ve beni aklayın ya da günü geldiğinde ben söyleyeceğim’ imasında bulunuyor.
“Kutlu Adalı olayının faillerini bilenler (vardır), benim de bir ilgim olmadığını biliyorlardır…”
Ve ‘ben de onları biliyorum’ demeye getiriyor Korkut Eken…
Yani failleri…
Bu kritik cümlenin üzerine gidilirse Kutlu Adalı cinayetindeki ‘tuğla’ çekilir, gerisi de gelir.