CTP ve CTP’liler olarak, Kuzey Kıbrıs’ta rejime aykırı parti olmanın ne güçlükleri olduğunu deneyimlerle yaşadık, onlarca yıldır yılmadan yıkılmadan demokratik yöntemlerle siyasi mücadelemizi kesintisiz devam ettirdik.
Farkındayız… Siyasi mücadelemiz kolay olmadı, olmuyor da; Kıbrıs sorununun çözümsüzlük koşullarında olmayacak da…
Farkındadırlar… “Şükran – İtaat – Biat” kültürü yok CTP’de ve CTP’lilerde…
Farkındayız… Kıbrıslı Türkler CTP’ye onun için güven duyuyor ve biliyor ki onlar için güvendikleri mevzi, sığınacakları yuvayız…
Farkındayız… Kıbrıs sorunu Kıbrıslı Türklerin kendi yurdunda var olma kavgasıdır. Onu kendi yurdunda esir almak isteyenler oldu, kimliğini, değiştirmek isteyenler oldu, hala daha da var… Farkındayız… Çevremizdeki tarafların güç politikalarının bizi sandviç ettiğinin farkındayız… Güç politikalarının komşu coğrafyaların halklarına ne dramlar ve travmalar yaşattığının farkındayız… Barışın ve barış dilinin ne olduğunun farkındayız…
Farkındayız, Kıbrıs sorunu görüşme süreci kesilince kimlerin niçin sevindiğinin… Ve sürdürülebilir barışın federal birleşik Kıbrıs ile gerçekleşebileceğinin ve bu sonuca ulaşmadan Kıbrıs’ta yaşayanların huzuru olmayacağının, sosyo-ekonomik ve sosyo- politik yapıların hep kırılgan kalacağının farkındayız.
Üretmeden üleşmenin mümkün olmadığını, parayı verenin düdüğü çalmak isteyeceğinin farkındayız… Farkındayız ki bazıları üretmeden üleşmek için bir parayı verenin düdüğü çalmasına itirazı yoktur… Farkındayız ki bazıları üretmeden üleşmek için parayı verenin düdüğü çalmasına itirazı var ama kavgayı başkası yapsın ister…
Farkındayız… “Beni sokmayan yılan bin yaşasın” diyenler var…
Farkındayız, işe aşa ihtiyacı olanlar var; onları kendi siyasi ikballeri için sömürenler, insan onurunu hiçe sayanlar var… Kendi zümresel çıkarları için kendilerine verilen vaatlere kapılıp siyasi destek verenlerin, hüsrana uğradığında öfkesini başka tarafta çıkarmak isteyenler var… Farkındayız…
Kıbrıslı Türk olmanın kolay olmadığının farkındayız… Bir ömür barış görmemek, bir ömür bir “milli davanin” taşaronu olmak ve ezilmek ve eksilmek ve eritilmek…
Farkındayız insanımızın acısının, yangınının, özlemlerinin… İnsanımızın hakkının farkındayız, neye layık olduğunun farkındayız… Farkındayız ki insanımız için, dünyadan yalıtılmış kalmak teslim olma sebebi değildir ama yalıtılmış bırakılmak da öfkesinin sebebidir.
Farkındayız… CTP olarak Kuzey Kıbrıs’ta yaşayanlara karşı sorumluluklarımız var… Bölge barışı için Güney’de yaşayanlara karşı da, Türkiye’de, Yunanistan’da ve bölgede kıyıdaş olan tüm ülkelerde yaşayan tüm halklara karşı sorumluluklarımız var…
Farkındayız ki, CTP bu sorumluluklarla büyüdü, bu sorumluluklarla ilerleyecek.
CTP, siyasi hiçbir kavgada yenilmedi; dallarımız koptu bazen ama gövde ve kök yeni dallarla büyümeyi sürdürdü. Eğilmedik, bükülmedik, “şükran – itaat – biat” demedik. Önümüze fatura koyanlara diyetimizi ödemekten kaçınmadık; ödediğimiz diyet de, önümüze fatura koyanları gönendirmedi…
Farkındayız ve tüm bunların farkında olduğumuzu fark etmeyenlerin ve fark edenlerin olduğunun da farkındayız. CTP rüzgarlara, fırtınalara, boranlara ömür bırakan parti olmadı, adını da değişmedi…
Kuzey Kıbrıs insanı CTP’nin sorumluluk odağıdır, onların da bunun farkında olduğunun farkındayız… Nisan 2015’de onlar ve CTP, birbirlerini tamamlayarak, adada yeni bir yaşamı birlikte kurgulayacaklar.
Farkında olmayanlar için üzgünüz…