Meltem SONAY
Genel Seçim’e sayılı gün kaldı, yarış hızlandı. Milletvekili adayları ‘farklı bakış’ açılarını YENİDÜZEN’le paylaştı. YENİDÜZEN, adayların farklı bakış açılarını 5 soruyla sizler için yansıtıyor.
SORULAR
1 Sizce ilk müdahale edilmesi gereken iç sorunumuz nedir?
2 Ekonominin kurtuluş reçetesini yazmaya nereden başlarsınız?
3 Euro mu, Türk Lirası mı… Peki nasıl?
4 Federal çözüm mü, yoksa KKTC’yi tanıtmak mı?
5 TC-KKTC ilişkileri hangi zeminde olmalı?
KİMDİR?
DERVIŞ BLADANLI
1992 yılında Doğu Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı Bölümü’nü bitirdi. İkinci üniversite olarak Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi, İktisat Bölümü’nden mezun oldu. Türk Bankası ve Kıbrıs Vakıflar Bankası’nda görev yaptıktan sonra 1998 yılından beridir KKTC Merkez Bankası’nda görev yapmaktadır. 2018-2019 yıllarında e-Devlet Yürütme Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.
ÖMER YAYLA:
8 Eylül 1985 Gaziantep doğumlu olan Ali Ömer Yayla, işletmecilik yapıyor. Ali Ömer Yayla, 23 Ocak Erken Genel Seçimleri’nde Yeniden Doğuş Partisi’nden Milletvekili adayı.
SORULAR:
CTP Milletvekili Adayı Derviş Bladanlı:
“Siyasi çalkantılar her alanda güven erozyonu yarattı... Güven en büyük iç sorunumuz”
- “Son iki buçuk yılda yaşanan siyasi çalkantılar her alanda büyük bir güven erozyonu yaratmıştır. Güven en büyük iç sorunumuz haline gelmiştir”.
-“Ekonomi alanında uzun bir reçeteye ihtiyacımız var. Ücret ve fiyat dengesinin sağlanması ilk adım olmalı”.
- “Belirsizliği ortadan kaldırıp öngörülebilirliğin sağlanması gerekiyor. Stabil para birimine endeksli bir sistem kurulması bu anlamda önemli bir çıkış noktası”.
- “Kıbrıs Sorunu’nun çözümü paydaşların uzun erimli çıkarları doğrultusunda şekillenmeli. Siyasi eşitliğe dayalı federal çözüm, uluslararası kabul görmesi ile önemini korumaya devam ediyor”.
- “TC-KKTC arasında ki zemin daha da sorguladığımız bir hale geldi. Karşılıkı, saygı ve güveni içeren bir zemine ihtiyacımız olduğu aşikar.”
YDP Milletvekili Adayı Ömer Yayla:
“Kıbrıs Türkünün artık daha fazla Rumların keyfini bekleyecek durumu yok”
-“İlk müdahale elbetteki ekonomiye yapılmalı. Halk geçim derdinde. Burnundan soluyan bir seçmeni sandığa götürmeye çalışıyoruz. Hayat pahalılığı bütün sorunların önüne geçmiş durumda. Dolayısı ile ilk el atılması gereken nokta ekonomi olmalı.”
-“Biz üreten bir toplum olmalı kendi ayaklarımızın üzerinde duracak bir ekonomik yapıya sahip olmalıyız. Hizmet sektörüne dayalı bir ekonominin kırılgan olduğunu ve pandemi dönemi gibi dönemlerde ekonomiyi sekteye uğrattığını yaşayarak gördük. Bunun için Turizm sektöründe ve kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak için NİŞ Ürünlerinden başlamak kaydı ile yerli üretime ağırlık vermeliyiz. Güvercinlik III teki Büyük Organize Sanayi Bölgesini bu amaçla hayata geçirmeyi planladık orada irili ufaklı 150 civarında küçük ülçekli tesiste NİŞ ürünlerini üretip satacağız. Türkiye ile yaptığımız anlaşma ile artık ürettiğimizi satmada bir sorunumuz kalmadığına göre artık üretim zamanı”.
-“Euroya geçiş boş bir hayal. Yeterli rezerviniz varsa ister Euro, ister Sterlin ödeyin. Kim karışır”.
-“Federasyon 50 yıldır peşinde koştuğumuz bir rüya idi. Ama artık bitti. Kıbrıs Türkünün artık daha fazla kaybedecek ve Rumların keyfini bekleyecek durumu yok. Bugün yeni şeyler söyleme zamanı. İki devletli bir çözümü konuşmak bir mecburiyettir”.
-“TC- KKTC ilişkileri mütekabiliyet esasına dayalı düzeyli bir ilişki olmalı. Ama bunu yaparken ukalalık da yapılmamalı. Türkiye’nin bizim Anavatanımız olduğunu, dünyaya açılan tek penceremiz, güvenliğimizi sağlayan can simidimiz olduğu unutulmamalıdır”.