“Cumhurbaşkanlığı seçimi biter bitmez, bizim tüm taraflarla gerekli temasları yapmamız lazım. Ucu açık olmayan, sonuç odaklı bir müzakere süreci başlatılmalı. Biz Brüksel’de de Cenevre’de de New York’ta da olmak zorundayız, her tarafa da gitmek zorundayız.”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, beraberindeki heyetle birlikte Dağyolu, Boğaz, Girne Açık Pazar, Girne Trafo Merkezi ve Teknecik Elektrik Santrali’ni ziyaret ederek yurttaşlarla bir araya geldi. Nisan ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik hedef ve vizyonunu halkla paylaşan Erhürman, seçimlerden sonra Kıbrıs müzakerelerinin hareketleneceğini ve beşli konferansa daha hazır bir şekilde gidilmesi gerektiğini söyledi. Bundan sonraki sürecin ucu açık değil, sonuç odaklı bir süreç olması gerektiğini kaydeden Erhürman, önümüzdeki 5 yıllık sürenin çok doğru yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Çok ciddi bir hazırlık evresine gireceğiz”
“Biz Nisan ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimine kadarki süreci değil, cumhurbaşkanlığı seçiminden sonraki 5 yıllık cumhurbaşkanlığı süresini konuşuyoruz. Önümüzdeki 5 seneye çok dikkatli bakmamız lazım. O 5 seneyi çok doğru yönetmemiz lazım. Cumhurbaşkanlığı seçimi biter bitmez çok ciddi bir hazırlık evresi içerisine gireceğiz. Türkiye, İngiltere, Yunanistan, AB ve herkesle temaslarımızı kuracağız. 2017’de Crans Montana’da toplanan o beşli konferansın tekrardan ama bu defa çok daha hazırlıklı bir biçimde toplanmasını sağlayacağız.”
“Siyasi eşitlik olmazsa olmaz”
“Siyasi eşitlik olmazsa olmazdır. Bunu söyleyen de sadece biz değiliz. Birleşmiş Milletler yıllardır siyasi eşitliğin olmazsa olmaz olduğunu söylüyor. Siyasi eşitliği mazeret göstererek Sn. Anastasiadis’in masadan kalkmasına müsaade edilmemesi gerekir. Ama ne yazık ki 2017’de Sn. Anastasiadis bunu söyleyerek masadan kalkabildi. Cumhurbaşkanlığı seçimi biter bitmez, bizim tüm taraflarla gerekli temasları yapmamız lazım. Ucu açık olmayan, sonuç odaklı bir müzakere süreci başlatılmalı. Biz Brüksel’de de Cenevre’de de New York’ta da olmak zorundayız, her tarafa da gitmek zorundayız.”
“İstikrara ihtiyacımız var”
“Bizim bir projeye başladığımızda, onun bittiğini de o bakanın görmesine ihtiyacımız var. Yani istikrara ihtiyacımız var. Ancak sistem bizi istikrarsızlığa itiyor. Burada istikrarlı bir süreye ihtiyacımız var. İstikrarı bir tek cumhurbaşkanlığı makamında bulabiliriz. Cumhurbaşkanının 5 yıllık görev süresi var. Cumhurbaşkanının ‘Ben sadece Kıbrıs Sorunu’nun müzakereleriyle ilgilenirim. Müzakere yoksa içeride olan biten beni çok da ilgilendirmez’ dememesi lazım. Çünkü cumhurbaşkanı da öyle derse, her sene değişen hükümetlerle, biz her sene daha fazla ağlayacağız ‘yolumuz, hastanemiz, okulumuz yoktur’ diye. O yüzden cumhurbaşkanının 5 yıllık görev süresini içeride de kullanmasına ihtiyacımız var.”
“Sarayönü’nde oturarak sporcuların önündeki engelleri aşamazsınız”
“Bileceğiz ki bu memlekette dışarı ile konuşabilen tek makamımız var. KKTC tanınmıyor. Tanınmadığı için de KKTC Başbakanı’nın ve bakanlarının gidip de başka ülkelerle konuşması mümkün değil. Ama Cumhurbaşkanlığı makamı her ülkeyle, her diplomatla, her büyükelçiyle konuşabilir. Cumhurbaşkanı BM şemsiyesi altında aynı zamanda toplum lideri olarak kabul edilir. Bu ülkeye ABD Başkan Yardımcısı geldi ve Cumhurbaşkanlığı makamını ziyaret etti. Dolayısıyla dışarı ile ilgili dertlerimizi anlatabilecek tek makam, Cumhurbaşkanlığı makamıdır. İstikrarlı olan, koalisyon ortağı olmayan ve 5 yıllık görev süresi olan bir Cumhurbaşkanlığı makamımız var. Ve Cumhurbaşkanı artık oturup Sarayönü’nde kalmamalıdır. Sarayönü’nde oturarak, sporcularımızın, turizmin, ticaretin önündeki engelleri kaldıramayız.”