Havada toz bulutu… Pis bir atmosfer var üstümüzde. Kum yağıyor kaç gündür adaya… Göz gözü görmüyor. Nefes almak zor… Hastalık gelebilir peşinden…
Hava puslu… Tam da kurtların sevdiği cinsten!..
Kıbrıs’ta kurt yok mu?
Vardır, vardır.
Ulumaları duyulmaya başladı bile, baksanıza…
Ortam pek uygun onlar için… Kan dökülüyor ya Türkiye’de, Suriye’de, Irak’ta…
Oluk oluk kan: İnsan kanı!..
Yetmez ama… Daha fazlası akmalı… Daha fazla insan ölmeli… Daha fazla insanın ocağına ateş düşmeli… Daha fazla ananın yüreği evlat acısıyla yanmalı… Daha fazla genç kız, yavuklusunun tabutuna sarılmalı… Daha çok çocuk öksüz kalmalı…
Kurtlar böyle semirecek çünkü!..
**
İnsanlığı doğduğu yere, geldiği kökene, ten rengine, ana diline, inançlarına göre bölenlerdir onlar…
Kendileri gibi doğmalı, onlar gibi olmalıdır herkes ve eğer tersiyse, ‘katli vacip’tir diğer herkesin…
Faşizmdir bunun terminolojideki adı…
Ve hangi din, hangi dil, hangi renk, hangi milli ve etnik kökenden gelirse gelsin, faşist faşisttir.
Almanca konuşan bir faşistle Türkçe konuşan arasında hiçbir fark yoktur.
Bir İngiliz faşisti neyse, Kürt faşist de odur.
Amerika’da doğmuş faşistin, İsrail’de doğandan geri kalır yanı olmaz.
Beyaz faşist de faşisttir, siyah faşist de faşisttir.
Tabii ki Kıbrıs’taki faşistler de dünyanın bütün faşistleri kadar faşisttirler.
İster Güney’de yaşasınlar, ister Kuzey’de…
İster ana dilleri Türkçe olsun, ister Rumca…
Hrıstiyan faşist her neyse, Müslümanı da odur, Yahudisi de, Budisti de…
Yoktur birbirlerinden farkları!
**
Dünya ne çektiyse faşistlerden çekti.
İnsanlık sadece geçen yüzyılda bile Hitler, Musollini, Pinochet, Evren gibi onlarca faşist diktatör gördü.
Ama faşist sadece apoletli darbeci generaller değildi. Faşistleri bir şekilde iktidara taşıyan, gereken tepkiyi koy(a)mayan en geniş halk kesimleri oldu. Halklar yanlışa yönlendirilebiliyor çünkü…
Zaten halklar her zaman ‘haklı’ olsalardı, ‘doğru’yu bulabilselerdi, dünya bu kadar acımasız olmazdı.
Siyaset-medya-akademi-sivil toplum ve bazen de bazı başka dinamikler, kitlelerin gittiği yöne ciddi etki yapar. Hele böylesi olağanüstü durumlarda, göz gözü görmüyorken ve de kurtlar iş başı yapmışlarken, her türlü provokasyonla beraber algı operasyonları ve yanlışa yönlendirmeler pekala mümkündür.
Türkiye’de olup bitenlerden nemalanmak, buralarda da itibar kazanmak, ideolojik ve politik emellerine dayanak bulmak ve elbette en önemlisi, müzakere sürecine zarar vermek, toplumlar arası huzursuzluğu tırmandırmak isteyenler vardır.
Çözüm güçlerinin ve de bu ülkenin güvenliğinden sorumlu olanların dört gözünü açık tutmasında büyük yarar vardır.
Zira faşizmin dini, dili, milliyeti yoktur.
Faşist faşisttir!