YDÜ Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Savaşan YENİDÜZEN'e konuştu, Sağlık Bakanlığı ile yaşanan sorunu hastane açısından yorumladı:
"Faturalarla ilgili tek sorun 'ödenmiyor' olması"
YDÜ Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Savaşan, Sağlık Bakanlığı ile YDÜ Hastanesi arasında faturalarla ilgili tek sorunun 'faturaların ödenmiyor' olması olduğunu, faturaların gönderildiğini ve borç miktarının Sağlık Bakanlığı tarafından 'bilindiğini' savundu
Ödül Aşık ÜLKER
Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Savaşan, Sağlık Bakanlığı ile YDÜ Hastanesi arasında faturalarla ilgili tek sorunun faturaların ödenmiyor olması olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanı Ahmet Gülle’nin açıklamalarının aksine faturaların gönderildiğini ve Gülle’nin borç miktarını bildiğini savunan Savaşan, “4 yıldır sayıları binleri aşan ve devletimiz tarafından hastanemize sevk edilen hastalarımıza verdiğimiz sağlık hizmetlerinden kaynaklanan 80 Milyon TL’ye yakın alacağımız bulunuyor. Böyle olmasına karşın alacağımızı hiç bir zaman konu etmedik ve hastalarımızın da bu yüzden hiçbir şekilde rencide olmasına izin vermedik. Faturalar da kendilerindedir ve bakan da borç miktarını biliyor” diye konuştu.
Savaşan, YDÜ Hastanesi’nin Sağlık Bakanlığı’nın anlaşmalı olduğu yurtdışındaki diğer hastanelerden daha uygun fiyata sağlık hizmeti verdiğini belirtti.
YDÜ Hastanesi’nin sağlık turizmini ülkeye kazandırmak için büyük gayretler gösterdiğini de anlatan Savaşan, yasalara, uluslararası kurallara ve etik değerlere uygun olarak yapacakları ilk böbrek nakillerinin Sağlık Bakanlığı tarafından sabote edilmeye çalışıldığını da iddia etti. Savaşan, söz konusu tutumu kabullenmelerinin mümkün olmadığını vurgulayarak, “Sağlık Bakanı öncülüğünde sürdürülen bu olumsuz ve ön yargılı girişimlerin ülkemizdeki sağlık alanındaki gelişmeleri ve aynı zamanda da sağlık turizmini baltalayan fiiller olduğu kanaatini taşıyoruz” dedi.
• Soru: Son dönemde Sağlık Bakanlığı ve YDÜ Hastanesi arasında bazı sıkıntılar olduğu basına yansıdı. Sağlık Bakanı, YDÜ Hastanesi ile yapılan anlaşmanın daha net olması gerektiğini, sürekli problemler yaşandığını ve özellikle faturalarla ilgili sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Size göre sorun nedir?
• Savaşan: Bize göre faturalar veya herhangi bir başka konuda sorun yoktur. 2010 yılından bu güne çeşitli sağlık bakanları dönemlerinde ve bügünkü sağlık bakanı döneminde de devlet hastanelerimizden gönderilen bütün hastalarımıza en iyi hizmeti sunmak için çalışıyoruz.
Kurucu Rektörümüz Dr. Suat İ. Günsel’in ülke insanımızı sağlıkta dışa bağımlılıktan kurtarmak ve ailelerinin yanında tedavi olmalarını sağlamak amacıyla KKTC’ye kazandırdığı uluslararası standartlarda hizmet veren YDÜ Hastanesi’nden bir sağlık bakanının kendi insanını mahrum etmeye çalışmasını anlamamız mümkün değildir. Bizler bütün iyi niyetimizle dört yıldan bu yana sergilediğimiz tutumu aynen devam ettiriyoruz. Faturalar ile ilgili tek sorun faturaların ödenmiyor olmasıdır. Bizler halen sevkli gelen insanımıza en iyi hizmeti vermek için var gücümüzle çalışıyoruz.
“Bakan borç miktarını biliyor”
• Soru: Kasım 2011’den beri YDÜ Hastanesi’nin bakanlığa herhangi bir fatura göndermediği, öncesinde de YDÜ Hastanesi ile Bakanlık arasında faturaların değerlendirmelerinde farklılık olduğu da söylendi. Faturalar gönderilmedi mi? Gönderilen faturalarla ilgili farklılıklar nereden kaynaklanıyor? Sağlık Bakanı Kasım 2011’den beri fatura gönderilmediği için borç miktarı hakkında bilgileri olmadığını da belirtti...
• Savaşan: Hastanemiz 20 Temmuz 2010 tarihinde açılmasıyla birlikte devlet hastanemizden sevk edilen günde ortalama 15 hastamıza sağlık hizmeti veriyor. Yaklaşık 49 aydan bu yana binlerce sevkli hastamıza, kendilerini özel hastalarımızdan ayırt etmeden en iyi şartlarda ve kesintisiz olarak uluslararası standartta sağlık hizmeti verdik. 4 yıldır sayıları binleri aşan ve devletimiz tarafından hastanemize sevk edilen hastalarımıza verdiğimiz sağlık hizmetlerinden kaynaklanan 80 Milyon TL’ye yakın alacağımız bulunuyor. Böyle olmasına karşın alacağımızı hiç bir zaman konu etmedik ve hastalarımızın da bu yüzden hiçbir şekilde rencide olmasına izin vermedik. Faturalar da kendilerindedir ve bakan da borç miktarını biliyor.
Ayrıca YDÜ Hastanesi ile Sağlık Bakanlığı arasındaki mevcut protokolün, Bakanlığın Türkiye hastaneleriyle yaptığı protokollerden daha uygun koşullarda olduğunun herkes tarafından bilinmesinde fayda vardır. Daha detaylı anlatmak gerekirse; YDÜ Hastanesi ile yapılan protokolün fiyatlarının, Ankara, İstanbul, Adana hastanelerinin katsayılarının ortalamasından 2 puan düşük olduğunu sizler vasıtasıyla kamuoyumuz ile paylaşmak istiyorum. Sağlık Bakanı’nın da çok iyi bildiği bir gerçeği sizler aracılığı ile bir kez daha duyurmak istiyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın YDÜ ile yaptığı protokol kapsamında insanımızın hastanemizden aldığı sağlık hizmetleri, Türkiye hastanelerinden alınandan daha düşük fiyattadır.
• Soru: Sevkle YDÜ Hastanesi’ne gönderilen hastalar hangi alanlarda tedavi almaktadır?
• Savaşan: Dört yıldan bu güne yapılan protokoller kapsamında hastanemize, dünya ve ülkemizde ölümlerin en çok yaşandığı hastalıklar olan kanser, kalp ve travmalar başta olmak üzere pek çok ciddi hastalıkla boğuşan binlerce insanımız sevk edilmiştir. Bu hastalarımıza hastanemizde, en son teknolojiye sahip tıbbi cihazlar ile uluslararası standartta ve konforda konusunun uzmanı hekimlerimiz tarafından hizmet verilmiştir.
Şu anda Sağlık Bakanlığı’nın protokolü yenilememesi, ülkemizin kanayan yarası haline gelen kanser hastalarımızın ve daha pek çok diğer hastanın Güney Kıbrıs’a yeniden muhtaç olmasına hizmet ediyor. Ayrıca bakanlığın bu tutumu Güney Kıbrıs’a gitmek istemeyen vatandaşlarımızı da sağlık hizmeti almak için ailelerinden uzağa yani yurt dışına gitmeye zorluyor.
• Soru: Hastaların artık YDÜ Hastanesi’ne sevk edilmeyeceği ve net olmadığı için protokole yeniden imza atılmayacağı açıklandı. Bu konuda temasınız oldu mu? Hastane olarak bu konuda tutumunuz ne olacak?
• Savaşan: Yurt dışındaki anlaşmalı diğer hastanelerden daha uygun fiyata sağlık hizmeti vermemize rağmen ve borçlu taraf biz olmamamıza karşın sağlık bakanının borçlu taraf bizmişiz gibi sevkleri durdurmasını anlamamız mümkün değildir. Devletten olan alacağımız üniversitemiz ile hükümetler arasında bir meseledir, biz üniversite olarak bu konuda 4 yıldır sürdürdüğümüz tutumumuzu devam ettiriyoruz. Alacağımızdan veya herhangi bir nedenden ötürü sevkli hastalarımızın mağdur edilmesini kabul etmiyoruz.
“2012 yılında ‘organ nakli yapılabilir’ belgesini aldık”
• Soru: Önümüzdeki hafta organ nakli yapacağınıza yönelik açıklamalarınızı basından takip ediyoruz. Nakillerle ilgili hazırlıklarınızı ve bu konunun yasal boyutunu anlatır mısınız?
• Savaşan: Hastaları iyileştirme, yaşama süresini uzatabilme, nitelikli bir yaşam sağlayabilme, insanlığın çok eski zamanlardan beri sürekli üstünde durduğu, daha iyisini amaçladığı bir konudur. Teknolojik gelişmeler her alanda olduğu gibi, tıpta da üretilen sağlık hizmetinin bir önceki aşamadan daha nitelikli olmasına imkan sağlamaktadır. Doku ve organ nakli bu konuda bir örnek oluşturmaktadır. Doku ve Organ Nakli, son elli yılda tıbbın en hızlı ilerleyen güncel dallarından birisi olmuştur. Birçok kronik organ hastalıklarında uygulanan rutin, geçerli ve ileri bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda bizim de amacımız, KKTC’de ileri tedavi yöntemi olan organ nakillerini yaparak, başta kendi insanımız olmak üzere ihtiyaç duyan bütün hastaları iyileştirmek, yaşama sürelerini uzatarak hayatlarını daha nitelikli sürdürmelerine olanak yaratmaktır.
Hastanemizin açılışı ile birlikte KKTC’de yapılamayan pek çok özellikli ameliyat ve tedavi ilk defa YDÜ Hastanesi’nde başarıyla yapılmaya başlanmıştır. Hastanemiz karaciğer, böbrek, kalp, kemik iliği, kök hücre nakilleri ile yapay kalp işlemleri yapabilmek için hazırlıklarını çok uzun bir zaman önce tamamlamıştır. Hastanemiz bu hazırlıkların ardından KKTC Sağlık Bakanlığı’ndan 2012 yılında, 3/2012 sayılı yazı ile “organ nakli yapılabilir” belgesini de almıştır. Bu izne bağlı olarak Organ ve Doku Nakil Merkezi’ni kuran hastanemiz bünyesinde, gerek tam gerekse de yarı zamanlı çalışan organ ve ilik nakli yanı sıra yapay kalp nakli de yapabilen, konusunda uzman hekimler bulunuyor. Ayrıca hastanemizde nakillerde çalışacak eğitimli hemşire, teknisyen ve diğer gerekli sağlık personeli de mevcuttur.
“Böbrek nakilleri sabote edilmeye çalışılıyor”
• Soru: Sağlık Bakanlığı’nın organ nakli yapılmasına bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
• Savaşan: Geçtiğimiz yıl hastanemize Sağlık Bakanlığı tarafından böbrek nakli için iki defa sevk yapıldığını ve bu kapsamda da gerekli bütün test ve hazırlıkların tamamlanmasına rağmen vericinin böbreğini vermekten vazgeçmesi nedeniyle söz konusu naklin yapılamadığını sizler aracılığı ile bütün kamuoyunun bilgisine getirmek istiyorum. Üniversitemizin esas amacını KKTC’de yaşayan insanlarına kendi vatanlarında ailelerinin yanında organ nakli yapmak olduğunu da tekrardan vurgulamak isterim.
Bunun yanında hastanemizin, gelişmiş ülkelerin birbirleri ile yarıştığı en önemli sektörlerden biri haline gelen sağlık turizmini ülkemize kazandırmak için büyük gayretler gösterdiği de herkes tarafından bilinmektedir. Bu kapsamda hastanemize böbrek nakli olmak amacıyla geçtiğimiz hafta iki yabancı uyruklu hasta başvurmuştur. Bizler de nakil yapmaya yetkili bir hastane olarak, yasalar, uluslararası kurallar ve etik değerler çerçevesinde hastalarımız tarafından talep edilen böbrek nakillerini önümüzdeki hafta yapmak için hazırlanıyoruz. Cumhurbaşkanı Sayın Dr. Derviş Eroğlu’na yaptığımız ziyarette ülke ve dünya kamuoyuna duyurduğumuz gibi yasalara, uluslararası kurallara ve etik değerlere uygun olarak yapacağımız bu ilk böbrek nakillerinin Sağlık Bakanlığı tarafından sabote edilmeye çalışılmasını anlamamız ve kabullenmemiz mümkün değildir. Sağlık Bakanı öncülüğünde sürdürülen bu olumsuz ve ön yargılı girişimlerin ülkemizdeki sağlık alanındaki gelişmeleri ve aynı zamanda da sağlık turizmini baltalayan fiiller olduğu kanaatini taşıyoruz.
Ebola...
• Soru: YDÜ’de Afrika’dan gelen öğrenciler de olduğu dikkate alındığında Ebola hakkında ne gibi önlemler aldınız?
• Savaşan: Ebola virüsüne karşı YÖDAK ve Sağlık Bakanlığı’yla koordineli bir şekilde çalışmaktayız. Ayrıca öğrencilerimize, sadece Afrika’dan gelenlere yönelik değil, tümüne yönelik bilgilendirme broşürleri hazırlanmıştır. Bunun yanı sıra kuluçka döneminde olup, sınır kapılarında teşhis edilemeyen virüsün herhangi bir öğrencimizde olup olmadığını da belli aralıklarla gerek ateş kontrolü, gerekse diğer kontrolleri yaparak gerekli tedbirleri alacağız.