Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, Kıbrıs Türk Petrollerı (K-PET)’in hisse satış ihalesi ile ilgili yeni bulguların ortaya çıktığını belirterek, “Kazıdıkça belirginleşiyor, fesat derinleşiyor” dedi.
Konuyla ilgili yeni bir açıklama yapan Denktaş, Kıbrıs Türk Petrolleri AŞ’nin kuruluşundan itibaren yüzde 52 Türkiye, yüzde 48 Kıbrıs ortaklığı ile oluştuğunu hatırlattı.
Türkiye kanadının ilk özelleştirme girişiminde Kıbrıs Türk tarafına ‘rüçhan hakkı’ talebi olup olmadığı sorduğunu, dönemin Ekonomi Bakanı Derviş Kemal Deniz’in konuyu Bakanlar Kurulu’na getirdiğini ancak Maliye Bakanlığı’nın itirazı ile ‘rüçhan hakkı’nın kullanılmadığını anlatan Denktaş, bunun üzerine Doğan Holding’in Türkiye kanadının hisselerini devraldığını ve Kıbrıs Türk Petrolleri AŞ’nin olduğu şekliyle çalışmaya devam ettiğini vurguladı.
Denktaş, Doğan Holding’in sonraları hisseleri elden çıkarma talebi gündeme geldiğinde, bu kez konunun CTP-ÖRP hükümetinin gündemine geldiğini ve ‘rüçhan hakkı’nın KKTC yöneticileri tarafından ikinci kez kullanılmadığını belirterek, “Kıbrıs Türk Petrolleri yönetiminde ağırlıklı hisse payı sahipleri değişmiş olsa da, çalışanların hak ve menfaatlerinde bir farklılaşma olmamış; Kıbrıs Türk Petrolleri çalışmalarını devam ettirmiştir” dedi.
Doğan Holding’in bu aşamadan sonra, daha önce kendisine ait olan hisseleri kendi anlaşmaları çerçevesinde devralmak üzere girişimde bulunup bu konuda OMV ile mutabakata vardıktan sonra OMV’nin bu kez UBP hükümetine başvurarak ‘rüçhan hakkı’ talebi olup olmadığını kaydeden Denktaş, o dönemde OMV’ye gerekli yanıtı vermeyen UBP hükümetinin ardından OMV ile oturup anlaşarak 28 Kasım’a kadar ödemeyi yapacağı taahhüdünde bulunarak kendi kendinin elini bağladığını savundu.
MUTABAKAT BORSAYA BİLDİRİLDİ
DP Genel Başkanı Denktaş, “13 Eylül itibarıyla OMV ile Doğan Holding hisse devirleri konusunda mutabakata vardı ve bu mutabakatı borsaya bildirdi” ifadelerini kullandı.
UBP iktidarının olayı yaklaşık iki ay gizli tuttuğunu iddia eden Denktaş, “Hükümetin ‘rüçhan hakkı’nı kullanma isteği o günlerde olmasına rağmen, düzgün bir ihaleye çıkılarak yerel sermayenin, gerekirse ortaklıklarla kurulmak suretiyle ihaleye katılmasını sağlamak yerine; yaklaşık iki ay olayı gizli tuttular. Bu esnada kendilerine yakın iş adamları ile meşveretleşmiş ve neticede bayram arifesinde ihaleye çıkılmıştır” dedi.
Bayram arifesinde ihaleye çıkılmasıyla ihaleye fesat karıştırıldığının ortaya çıktığını savunan Denktaş, ihale şartnamesinin içeriğinin, süresinin ve yönteminin, ihaleye fesat karıştırıldığını açıkça gösterdiğini yineledi. Denktaş, “Geçmiş hükümetler döneminde olduğu gibi ‘rüçhan hakkı’ kullanılmaksızın hisse devirleri gerçekleşmiş olsaydı Kıbrıs Türk Petrolleri çalışanları bir rahatsızlık hissetmeksizin ve aynı zamanda kamuoyunda bize ait olmayan hisselerdeki değişiklikten rahatsızlık duymaksızın olay kendi seyrinde yoluna devam edecekti” dedi.
Denktaş, ortaya çıka ihale haberi üzerine Doğan Holding yöneticilerinin adaya gelerek durumu incelemek zorunda kaldıklarını da anlattı ve “Kendileri acısından da sürpriz olduğu anlaşılan bu ihaleye eski ortak olarak katılamama durumuyla karşı karşıya olduklarını onlar da tespit etti” ifadelerini kullandı.
DALAVERE İLE BİTİRİLME AMACI
UBP hükümetini “olayı dalavere ile bitirmeye çalışmakla” suçlayan Denktaş, şunları ifade etti:
“Meşveretleşerek Kıbrıs’ta iş yapmakta olan 3 ayrı guruba ayrı ayrı taahhütte bulunmak suretiyle olayı dalavere ile bitirmeye çalışmaktadırlar. Ne var ki bu 3 gruptan hangisine, hem Türkiye hem Kıbrıs kanadının hisselerinin devredileceği konusunda kendi aralarında da mutabakata varmış değillerdir. Başbakan ayrı gruba verilmesini isterken, olaydan haberdar olmadığı iddiasında bulunan Ekonomi Bakanı bir başka gruba destek vermekte, parti içi başka grup ise üçüncü grubu öne çıkartmaya çalışmaktadır”.
Denktaş, bu noktada eski ortak Doğan Holding gurubunun kendisini mağdur edilmiş hissettiğini ve bu yönde girişimler başlattığını da dile getirdi, şöyle devam etti:
“Hükümetimizle gerekli girişimler yapıldıktan sonra bahse konu iki şirket (OMV ve Doğan Holding) anlaşmış ve bize ait olmayan hisselerin devri konusunda işi bitirmişlerdir. Aniden ortaya çıkan ve usule uygun olmayan ihale ile ortaya çıkan sonuç, hükümetin inatla ihaleyi, devam ettirmesi durumunda fazladan ödeme yapmak suretiyle devletin zarara uğratılacağı, hisse satışı yapacak şirketin bundan nemalanacağı ve neticede yeterince araştırma yapmaksızın ihaleyi kazanan şirketin yatırdığı rakamı çıkarmak için çeşitli yolsuzluklar yapmak zorunda kalacağı ve bundan da yine devletin kayıp, ihaleyi kazanacak olanın da bol kazanç elde edeceği yönündedir…”
İSTİFA ETMELERİ LAZIM
DP Genel Başkanı Denktaş, gelinen aşamada UBP hükümetinin ihaleyi iptal ederek istifa etmesi gerektiğini savunarak, “Böyle bir karar en azından hükümeti ihaleyi fesat karışma suçlamasından kurtaracaktır. Devlet yüzde 48 hissesiyle bugüne kadar olduğu gibi yoluna devam edecektir. Yaratılan bu kargaşa, yolsuzluk girişimi veya tüm iddialar böylelikle ortadan kalkabilecektir” dedi.
Denktaş, “Hükümetin istifa etmesiyle oluşacak yeni hükümetin, ortak kuruluş ile anlaşarak yüzde 48’lik hisse payını yerel sermayeye ihaleyle ve borsa üzerinden hisse satışı yapmak suretiyle Kıbrıs Türk Petrolleri’nin yerel bir şirket olarak yola devamını sağlayabileceğini” de ekledi.