Bağımsız aday Mustafa Akıncı'nın paralel devlet ve Fettullah Gülen tarafından desteklendiği yönündeki duyumları olduğunu söyleyen Eroğlu, bu yöndeki soruyu da "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" diyerek yanıtladı.
Eroğlu’nun Seçim Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, dün KKTC’de görev yapan Türkiye medyasına mensup gazetecilerle bir araya gelerek sorularını yanıtladı; açıklamalarda bulundu.
Eroğlu, ikinci tur için çalışmalarına devam ettiğini belirterek, “Pazarlıkların başlayacağı safhaya kadar geldik. Zaten ondan sonra masayı terk etti” dedi.
Zamana oynaman düşüncesiyle masadan kaçtıklarını ifade eden Eroğlu, Eide’nin son yaptığı basın toplantısında, müzakerelerin kaldığı yerden devam edeceğini söylediğini anımsattı.
Eide’nin ayrıca, referandum için 2015’i işaret ettiğine de dikkat çeken Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eide de benimle aynı şeyleri söyledi”
“Ben zaten aday olurken, Anastasiadis ile pazarlıklara başlayacağız. Pazarlıklar başladıktan sonra da belli bir zaman limiti içerisinde sorunu 1-2 yıl içinde çözeceğiz demiştim. Anlaşma olabileceği gibi olmaması da ihtimaldir. Ben yarım kalan bir işi tamamlamak için aday oldum. Bu benim son seçimim. Aday olurken, bir siyasi gelecek için aday olmadım. Ekiplerimizle yaptığımız çalışmalarda iyi bir ivme yakaladığımızı düşünüyorum. İnşallah pazar günkü seçimden sonra sandıktan çıkar ve sonuç alıcı müzakerelere başlarız.”
“CTP, ikinci turda Sayın Akıncı’yı destekleme kararı aldı. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz” şeklindeki soruya Eroğlu “normal değerlendiriyorum” dedi.
İki tarafın da solu temsil ettiğini ifade eden Derviş Eroğlu, solun bir seçimde işbirliği yapmasının önemli olduğunu söyledi.
“Bu işbirliğinin kime kazanç sağlayacağının tartışmaları yapılıyor” diye konuşan Derviş Eroğlu, iki sol partinin birbirine rakip olmasının seçimden sonra bitmeyeceğini belirtti.
“CTP bundan zarar görecek”
Eroğlu şu şekilde konuştu:
“Sayın Akıncı bir başarı yakalamıştır. Bu başarısını da bir partiye mal etmeye çalışacaktır. Her ne kadar tarafsız kalacağını söylese de bir başka sol partiyi güçlendirme gayreti içerisinde olup, bundan da CTP’nin zarar göreceğini düşünüyorum. Akıncı ile siyasi görüşlerimiz farklı. Ben bu güne kadar olmazsa olmazlarımı açıkça ortaya koydum.
Kendisi, hiçbir zaman olmazsa olmazlarım şunlardır diyememiştir. Sadece Kapalı Maraş’ı BM kontrolü dışında eski sahiplerine vereceğiz demesinin dışında hiçbir net duruşu olmamıştır. Mesela hiçbir zaman Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi devam edecektir dememiştir. Mesela Türkiye’den gelen vatandaşlarımız hakkında benim kadar açık konuşmamıştır. Dönüşümlü Cumhurbaşkanlığı konusunda açıkça konuşmamıştır. Sadece vatandaşa güzel gelecek sözleriyle kampanyasını sürdürmüştür.”
“Maraş, sadece Rum halkına menfaat sağlar”
Eroğlu, Anastasiadis’in, “Akıncı seçilirse Güven Yaratıcı Önlemler Paketi’ni görüşmeye hazırım” yönünde bugün yaptığı açıklamanın da sorulmasıyla, “Anastasiadis’in bu açıklamayla, kimin seçilmesini beklediğini net bir şekilde ifade ettiğini” söyledi.
Güven Yaratıcı Önlemleri masaya koyanın kendisi olduğunu belirten Derviş Eroğlu, “bu güven artırıcı önlemler iki halkın da menfaatine olmalıdır. Maraş sadece Rum halkına fayda sağlar” diye konuştu.
“Kafalarında 1960’a dönüş var”
“Akıncı’nın kazanması halinde müzakere sürecinde yer alacak BKP Genel Başkanı İzzet İzcan’ın bir açıklaması olmuştu. Eğer kazanırsak dağdaki bayrağı indireceğiz gibisinden. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir” yönündeki bir soruya da, Akıncı’nın da aynı düşüncede olduğunu ifade eden Eroğlu, “Neticede o da bizim bir simgemizdir. Kendi bayrağımdan çekineni, kendi bayrağının dağa çizilmesinden rahatsız olan bir kişinin elbette masada oturduktan sonra yapacaklarını vatandaşlar tahmin eder” dedi.
Kafalarının arka tarafında Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş olduğunu savunan Derviş Eroğlu, “Akıncı, bir dönem, bir ekiple birlikte Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki seçme seçilme hakkı için başvuru yapmıştı. Kafalarının arkasında Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş var” diye konuştu.
Eroğlu “Zaman zaman söylentiler duyuyoruz. Paralel yapı Kıbrıs’ta, Amerika, Akıncı’nın arkasında gibi söylentiler duyuyoruz” şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi:
“Bu söylentileri biz de duyduk. Paralel yapı mı dersiniz, Fettullahçı mı dersiniz bilmem ama Amerika ile bağlantısı olduğu benim de kulağıma kadar geldi. Ama bu neticede bir iddia...
Ancak ateş olmayan yerden duman çıkmaz diye bir atasözü de var diye aklımıza geliyor.” Seçimin, KKTC halkının geleceğini ilgilendiren bir seçim olduğuna dikkat çeken Eroğlu, “Rumlarla çok daha fazla işbirliği içerisinde olup da Türkiye’ye cephe açmaya çalışanların masada olması daha değişik sonuçlar doğurabilir” dedi.
Siyaseten bir gelecek beklemediğini ifade eden Eroğlu, aday olmasının tek nedeninin de yarım kalan müzakereleri tamamlamak olduğunu kaydetti.
(gazete 360-yd)
---------
Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Eroğlu’nun kendisine yönelttiği iddiaları sert bir dille cevapladı…
Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu’nun dün, KKTC’de görev yapan Türkiye medyasına mensup gazetecilerle yaptığı söyleşide kendisiyle ilgili söylediklerinin kara propaganda anlayışının son örneği olduğunu vurguladı.
Akıncı, Eroğlu’nun iddialarıyla ilgili açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Ülkemizde 26 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu öncesinde, biz vizyonumuzu anlatmayı sürdürürken, diğer aday akıl ve izan sınırlarını zorlayan kirli yöntemlere başvurmayı tercih ediyor.
Seçimi kaybetme telaşına kapılan Sayın Derviş Eroğlu’nun, akıl almaz bir kara propagandadan medet umar hale geldiği bu acıklı durumunu hayret ve üzüntü ile izlemekteyim.
Derviş Eroğlu son olarak “Fetullahçı” olduğum yalanına başvuracak kadar ileri gitmiştir. Hayatım boyunca Kıbrıs Türk halkından başka hiç kimseye bağlılık sergilememiş bir kişiyim. Hayatım ve inançlarım Fetullah Gülen’le tek bir kez bile kesişmiş değildir. Kendisiyle herhangi bir tanışıklığım olmamıştır. Fakat bu tür yalanlara ilk kez başvurmamış olan Sayın Eroğlu’nu, bu kez neyi murat ettiğini anlayacak kadar iyi tanıyorum.
Eroğlu bu iftirayla, son bir gayretle Türkiye hükümetini KKTC seçimlerinin içine çekmeye çalışmaktadır. Zaten kendisinin demokrasi anlayışının ne kadar zayıf olduğu herkesçe bilinmektedir. Kendisi halkından korkan bir siyasetçidir. Bu yüzden entrikaları, siyasal yöntemleri arasından hiç eksiltmemesiyle ünlüdür.
Derviş Eroğlu kişisel saltanatı için siyasal düzeyi, yurttaşlar arasında ayrım yapmaktan, insanlara umut yerine korku salmaktan, baskıdan ve tehditten medet umacak kadar alçaltmış bir isimdir.
İktidar uğruna bu ülkede yıllarca yapmadığını bırakmamış bir kişiden şimdi giderayak böylesi bir saldırı beklememek doğrusu safdillik olurdu. Ne yazık ki bir kez daha kendisine yakışanı yapmıştır.
Yurttaşlarım rahat olsunlar: Kişisel ikballeri için ülkemizin üzerine çöreklenen bu hanedan saltanatını hep beraber yıkacağız. İftira, baskı ve korkuyla örülmüş bu kale çatırdıyor. Çocuklarımızın geleceğini, demokrasinin ne olduğunu anlayamamış insanların insafsız kuşatmasından kurtaracağız. Değişimi başaracağız. Çünkü onlar için en önemli şey seçim kazanmaktır. Bizimse toplumsal geleceğimizi kazanmaktan başka bir amacımız yok. Onlar entrika batağında debelenip dursunlar; bizler hep birlikte yarınlara yürüyelim…”
YD