FEVZİ USTA GÜZELYURT’TAN GÜNEY’E NEDEN KAÇTI?

Sami Özuslu

Fevzi Özesen, 1974’ten sonra ailesiyle birlikte Güzelyurt’a yerleşmiş. Dülgerlik (marangozluk) yapıyordu. Henüz güney-kuzey arasındaki geçişler başlamadan, 2002’de güneye dönmüş.
“Eskiden Omorfo’da işler iyiydi. Sonra bozuldu. Ben de bu tarafa geldim” diyor.
Önce tek başına gitmiş, Androlikou köyünde bir ev vermişler. Sonra eşi Kumru hanim ve oğlu Fırat da yanına gelmiş. Orada beraber oturuyorlar.
‘Eski köyü’ne dönmüş Fevzi Usta, lakin kendisine (ailesine) ait eve değil, boştaki bir eve oturmuş. 1974 öncesi 2’si Andolikou’da, biri de Kandu’da olmak üzere toplam üç evleri varmış.
“Neden kendi koçanlı evini istemedin?” diye soruyorum Fevzi Usta’ya…
“Rum göçmenleri yerleştirmişler. Onları rahatsız etmek istemedim” diyor.

*  *  *

Bir ‘Türk köyü’ olan Androliku’da Fevzi Usta da yine bir Kıbrıslı Türk’e ait eve girmiş. Hiç de iyi durumda değil ev… Hatta ilk başta daha kötüymüş, biraz ilave ve bakım yapmışlar.
Fevzi Usta Andolikou’da da dülgerlik yapıyor.
Elias’la e’çat kapı’ gittiğimiz evlerinde oğlu Fırat’ı buluyoruz avluda… Babasını arayıp “Misafirimiz var, işini bitirince gel” diyor.
Birazdan eşiyle beraber geliyor Fevzi usta… EDEK milletvekili Elias Myrianthous’u tanıyorlar hepsi… Onları kısa sohbet ettikten sonra sorular sormaya başlıyorum.
Az önce gittiğimiz köy muhtarı Özgül Hasan’ın aksine burada herkes Türkçe konuşuyor. Aynı zamanda Yunancayı da çok iyi öğrenmişler.
Fırat “İlk geldiğimde ‘ekmek’ demeyi bilmezdim” diyor. Ama öğrenmiş zamanla…
1983 doğumlu Fırat tesisatçılık yapıyor. Önce Girne’de çalışmış, askerlik sonrası iş bulamamış, babasının yanına gitmeye karar vermiş.
Dışarıda bir van araç var. Tesisat malzemeleri yüklü… Özellikle Baf’ta ve Poli’de iş çıktıkça gidip yapıyormuş. İşler orada da ‘eskisi gibi’ değilmiş. Ama “idare edip gidiyoruz” diyor.

*  *  *

Biz Fırat ile sohbet ederken Fevzi Usta Elias’a ateşli ateşli bir şeyler anlatıyor. Merak ediyorum, nedir mevzu diye…
“Bize haksızlık yapıldı. Koskoca boş köyde ekecek tarla vermediler” diye giriyor konuya Fevzi Usta…
Gitmedikleri makam, çalmadıkları kapı kalmamış. Ama olmadı, olmamış!
Üstelik Fevzi Usta köydeki ‘diğer bazı Türkler’ tarafından engellendiğine inanıyor.
“Onlar bütün tarlaları aldı, ekip biçiyor. Bize bir dönüm bile verdirmediler” diye dert yanıyor.
‘Peki bunları yazarsam bir dert açılır mı başlarına’ diye kaygı duyuyorum onlar adına…
“Yaz, hatta süsleyerek yaz. Burada da Türklerden çekiyorum ben” diyor.
Fevzi Usta Güzelyurt’tan güneye kaçmış ama ‘çilesi’ bitmemiş.
Ne diyeceğimi şaşırdım, kaldım.