Ali Yüksek (Jawa Ali)
Dört hafta boyunca geçerli olan sigortamızın son bölümünü kullanmak üzere, 20 Aralık Pazar günü Metehan’dan, Figartu, Lefkara ve Larnaka bölgesine doğru yola koyulduk...
FİGARTU
Bahar havası tadında güneşli ve güzel bir yolculuk ile başlayan gezide, Lakadamya çemberi ardından Ciberunda ve Poliçori köylerinden geçip gezinin ilk durağı olan Figartu’ya vardık. Burada sürpriz bir şekilde karşılaştığımız birkaç arkadaşımızla birlikte köyü gezip faal olan bir kafe’de sabah kahvelerimizi yudumlayıp köy hakkında bilgi aldık. Müzeköy olarak da adlandırılan köy oldukça eski ve zaman zaman üzerinde restorasyon çalışmaları yapılmış... Köyde yılın belli bir döneminde el sanatları ve el işçiliği ile üretilen ürünlerin sergilenip tanıtıldığı bir de festival yapıldığını öğreniyoruz. Köyde dolaşırken adeta zaman makinesi ile geriye doğru gittiğinizi hissediyorsunuz...
Figartu köyünden ayrılıp Lazanya köyünden geçerek Maşera Dağına doğru tırmanışa geçtik… Bu yoldan geçenlerin ziyaret etmeden geçemeyeceği devasa bir yapıya sahip Maşera Manastırını, bizler de kısa bir ziyaretle yolumuza devam ettik…
LEFKARA
El işi örgüleriyle ünlü Lefkara köyünün kullanılan iki yolundan biriyle köye girip birkaç tur attık... Sedat Avcan arkadaşımızın 1972 yılında elektrikçi babasıyla birlikte elektrik işlerini yaptığı Lefkara camisinin önünde durup heyecanla çocukluk anılarını dile getirdiği yerde birkaç resim çekerek, günün ikinci molasını vermek üzere güzel bir kafe’de yerimizi aldık...
LARNAKA
Yarım saatlik bir duraklamanın ardından öğlen yemeği için Köfünye’ye doğru hareket ettik… Bu defa fırın kebabı yemek üzere kılavuz kaptanlarımızın önerdiği eski ve ünlü bir restaurant’ta yerimizi aldık… Yediğimiz okkalı fırın kebabı ile tükenmek üzere olan enerjimizi yeniden tazeleyip Larnaka’ya doğru hareket ettik...
Günlerin kısa oluşu nedeniyle Larnaka sahilindeki beton bankta oturup sokak çalgıcılarının seromonileri eşliğinde Nuri arkadaşımızın her zaman olduğu gibi evden termosla getirdiği sıcak kahveleri yudumlayıp günü noktalamış olduk.. Akşam olmak üzereyken yola koyulup güzel bir yolculukla Lefkoşa’ya vardık.
GÜNEY GEZİLERİ ŞİMDİLİK BİTTİ
Genellikle gezi dönüşü yol yorgunluğu atıp gezi kritiğini yaptığımız kafe’de birkaç ay önce bir arabanın çarpması sonucu kaza geçiren ancak tedavisi halen devam eden Osman arkadaşımızın pansumandan dönerken motorlarımızı görüp aramıza katılması günün ikinci bir sürprizi oldu...
Eylül ekim aylarında programladığımız ancak Kasım ve Aralık aylarına sarkıttığımız güney Kıbrıs gezilerimizi gecikmiş de olsa 2015’in bu son gezisi ile tamamlamış olduk.
Güney gezilerimize, günlerin uzun mevsiminde daha ılıman olacağı Nisan veya Mayıs aylarında yeniden devam edeceğimizi belirtirken yeni yılda herkese sağlık, huzur, mutluluk ve kazasız sürüşler dileriz...
Kaskınız takılı, farınız ve yolunuz hep açık olsun…