Kaya Emiroğlu
Değirmenlik’in deneyimli kalecisi Fikri Kahraman, yeni takımında mutlu olduğunu söyledi. Yenidüzen Spor’a konuşan Fikri, yeşil beyazlı camiada ve takımda çok sıcak karşılandığını belirterek, transferinde emeği geçen Başkan Emirali Öztüccar’a teşekkür etti. Kahraman, şunları dile getirdi:
“İlk maçımda galip gelmemiz çok güzel. İyi oynadık ve hak ettik. Hedefe adım adım ilerleyeceğiz. Takımdaki ortam çok iyi. Arkadaşlık çok iyi. Başkan ve yönetim kurulumuz çok çalışıyorlar. Tesisler çok güzel. Takımımız adeta bir kolej havasında. Değirmenlik takımına kendimi ispatlamak için gelmedim. Tam tersi takımıma “ne kadar çok katkı yapabilirim” düşüncesiyle oynuyorum.”
MTG’de başarılı olduk
Devre arasında 10 yıl formasını giydiği ve Süper Lig şampiyonluğu da yaşadığı MTG’den ayrıldığını, bu tür ayrılıkların her takımda olabileceğini vurgulayan Kahraman, MTG’den ayrılması ile ilgili bugüne kadar camiaya zarar vermemek için konuşmadığını söyledi. Kahraman “Kaptanlığını da yaptığım MTG camiasına bundan sonrasında başarılar dilerim.” şeklinde konuştu. Takımdan ayrılan Osman, Reşat, Zeki ve Mahmut’a yeni takımlarında başarılar dileyen Kahraman, “MTG’de yaptıklarımızla övünmüyoruz. Tam tersine gurur duyuyoruz. Arkadaşlarımın MTG’de olduğu gibi yeni takımlarında da başarılı olacaklarına inancım tamdır.” dedi.
Sözleşmeler geri gelmeli
KKTC’deki takımlarından ayrılarak Türkiye BAL ligi’ne giden futbolcular konusuna da değinen Fikri Kahraman, sözleşmelerin geri gelmesi gerektiğini vurguladı. Kahraman konuyla ilgili şunları söyledi:
“KKTC futbolunda sözleşmeler geri gelmedikten sonra biraz daha hiçbir futbolcu kalmayacak. Bundan hoşnut olmayanlar, futbolcuları köle gibi kullanan bazı kulüplerdir. Çünkü istedikleri zaman futbolcuları kadro dışı bırakacak, karalayacak, kendi kölesi gibi kullanacaklar. Birazda futbolcuları destekleyen şeyler olmalı. Artık tüm dünyada olduğu gibi futbolcuların da hakları olması lazım. BAL liginde mücadele edecek tüm arkadaşlara başarılar dilerim. Artık futbolcularımızın da bu ekonomik zorluklarda kendilerini, hayatlarını ve ailelerini kendi
çıkarlarını düşünmeleri kaçınılmaz olmuştur.”