Finlandiya Dışişleri Bakanı Timo Soini, Kıbrıs'ta çözüm arayışlarına ilişkin, "En sonunda bir neticeye varılacağını umuyorum. Bu, hem Kıbrıs hem de bölge için önemli. Ancak sonuç veren, model niteliğinde, kayda değer bir başarı olmalı ki onun üzerinden ilerleyebilelim." dedi.
Bu yıl 9'uncusu düzenlenen Büyükelçiler Konferansı'na konuk olan Finlandiya Dışişleri Bakanı Soini, konferansa ilişkin izlenimlerini, ikili ilişkileri, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik sürecini, Kıbrıs müzakerelerini ve Suriye için çözüm arayışlarını AA muhabirine değerlendirdi.
Konferansta dünyadaki ve Avrupa'daki son gelişmelere, Türkiye-AB ilişkilerine ve ikili ilişkilere dair görüşlerini Türk büyükelçilerle paylaşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Soini, "Konuşmamın ardından yarım saat süren soru cevap bölümünde bölgesel konular, Türkiye-AB ilişkileri, hatta Çin hakkında birçok soru yöneltildi. En beğendiğim sorulardan biri de Finlandiya'daki eğitim sistemine ilişkin soru oldu." diye konuştu.
Ankara'ya yaptığı resmi ziyaret sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım tarafından da kabul edilen Soini, "İkili ilişkileri, uluslararası arenadaki gelişmeleri, terör saldırılarını, Suriye'deki savaşı ve Türkiye-AB ilişkilerini ele aldık. Açık sözlü ve doğrudan konuştuk. Burada yaptığım önemli görüşmelere ilişkin izlenimlerimi pazartesi günü Brüksel'deki toplantıda mevkidaşlarımla da paylaşacağım." dedi.
Türkiye ile Finlandiya arasında Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komitesi (ETOK) toplantısının yakın zamanda yapılacağını söyleyen Soini, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nu da mayıs ayında Helsinki'de düzenlenecek Politika Forumu'na davet edeceğini belirtti.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 1 milyar avro olduğunu hatırlatan Soini, bu rakamın artırılması için özellikle ticaret alanında karşılıklı ziyaretlerin yapılması gerektiğini vurguladı.
"Barışı korumak ya da sağlamak için atılan her adım iyidir"
Türkiye ve Finlandiya'nın Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde öncülük ettiği "Barış İçin Arabuluculuk Girişimi" faaliyetlerini de değerlendiren Soini, "Arabuluculuk girişimlerine her yerde büyük ihtiyaç var. Yeni meydan okumalar oldukça arabuluculuğa daha çok ihtiyaç olacak." dedi.
Arabulucuk gerektiren bir dizi çatışma alanı olduğuna dikkati çeken Soini, BM'de 50'yi aşkın üyesi olan "Arabuluculuk Dostlar Grubu"nun büyük bir yapı olduğunu ve somut sonuçlar elde etmek için çözüm yolları geliştirmeyi amaçladığını söyledi.
Soini, 23 Ocak'ta Astana'da yapılması planlanan Suriye görüşmelerine ilişkin, "Barışı korumak ya da sağlamak için atılan her adım iyidir. Astana bu adımlardan biri olarak görülebilir. Rusya ve Türkiye'nin birbiriyle temasta olması önemli. Uzun vadede, ABD, BM ve bölge ülkelerinin katılması da gerek. Ancak bir yerden başlamalıyız. Bence istişare içeren her proje çok değerli. Elbette, bu süreçte AB'nin de rol almasını umuyorum." diye konuştu.
"Kıbrıs konusunda 1 dakika bile kaybetmemeliyiz"
Ankara'daki temaslarında Kıbrıs'ta çözüm için atılan adımların da ele alındığını belirten Soini, garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere ile adanın her iki tarafından delegasyonların katıldığı uluslararası konferansa ilişkin, "En sonunda bir neticeye varılacağını umuyorum. Bu, hem Kıbrıs hem de bölge için önemli. Ancak sonuç veren, model niteliğinde, kayda değer bir başarı olmalı ki, onun üzerinden ilerleyebilelim. Görüşmelerde iki zor başlığın olduğunu biliyoruz. Netice alabilmek için çok dikkatli ve kararlı çalışmalı, bir dakika bile kaybetmemeliyiz. Artık beklentiler yükseldi. Hal böyleyken süreci yanlış şekilde sonlandırmamalıyız." ifadesini kullandı.
"Avrupa ve Türkiye'nin birbirine ihtiyacı var"
Soini, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecine ilişkin, "Avrupa ve Türkiye'nin birbirine ihtiyacı var. Eğer ticaret, güvenlik, kalkınma gibi konularda işbirliği yaparsak 'kazan kazan' durumu ortaya çıkar. Ancak bunu doğru şekilde yapamazsak, bu durum 'kaybet-kaybet'e döner. Bu da daha az güvenlik, daha az ticaret, daha fazla sorun demek." diye konuştu.
Müzakere sürecinin kolay olmadığını, yakın zamanda sonuçlanmasa bile sürecin canlı tutulmasının çok önemli olduğunu kaydeden Soini, "Göçmenlere ilişkin anlaşma da çok önemli. Türkiye 3 milyon insana, yüzlerce binlerce çocuğa ev sahipliği yaparak büyük bir yük üstleniyor. Şunu biliyoruz ki, Avrupa olarak işbirliği yapmazsak, bu durum önce Türkiye, sonra Avrupa için daha büyük bir soruna dönüşecek." dedi.