Fitness

Fitness

Filiz Uzun

Son dönemlerde çok moda olan fitness sporundan bahsetmek ve bu alanda kendini geliştirmiş hem İngiltere’de hem de Kıbrıs’ta uzun yıllar çalışmış bir antrenör ile tanıştırmak istedim sizi.

Ne kadar şanslı ki evlendiği eşi de spora gönül vermiş ve yıllardır birlikte çalıştırdıkları salonlarında hem spor yapıp,  hem eğlenip, hem de insanlara eğitmenlik yapıyorlar.

Sevgili Songül ve Cenk Hoca çiftini uzun yıllar önceden, Songül, hemşirelik okulu öğrencim iken tanıyorum. Evliliklerine şahit olmuş biri olarak onları hala mutlu ve başarılı görmek beni son derece mutlu etti.

Salonlarında ziyaret ettim onları. Ne kadar şanslılar değil mi? İkisi de spora aşık ve bu onların hem işleri hem de zevkleri olmuş. Sevgileri hem birbirlerine, hem de sporlarına. Cenk karısını spora teşvik ederek ne kadar iyi bir iş yaptığının son derece farkında ve mutlu. Karısının çalışmasında da antrenörlük yaparak yarışmalara sokmuş.

Dereceye girmiş ve başka yarışlara hazırlanıyorlar. Başarılarının daim olmasını ve  daha çok sporcu ve fit insanlar yetiştirmelerini diliyorum.

EŞ VE SPOR

F.U: Seni tanıyabilir miyiz?
S.H:
Adım Songül Hoca. 1983 doğumluyum.  Hemşirelik Yüksek Okulundan mezun oldum. Eşimle tanıştıktan sonra fithness ile  de tanıştım ve bu spora başladım. Önceleri  kendim için spor yaptım. Yaklaşık 3 yıldır da bu işin eğitimlerini alarak fithness eğitmeni, yardımcı antrenör ve antrenörlük belgelerimi aldım. 

F.U: Cenk seni tanıyabilir miyiz?
C.H:
İsmim Cenk Hoca. İngiltere’de doğdum. Yaklaşık 12 yıldır Kıbrıs’ta yaşıyorum. 15 yaşımdan beri boks sporu ve fithness ile ilgilenmekteyim.  15 yıldır da fitness antrenörlüğü yapmaktayım. 25 yıldır sporun içindeyim. İngiltere’de yaşarken uzun yıllar fithness antrenörlüğü yaptım. Tek hayalim sıcak bir ülkede fithness salonu açmaktı. Bunun için Kıbrıs’a geldim. Geldiğim yıllarda Mağusa’daki salonlarda çok eksikler vardı. Aletler, hocalar ve bu alanda bilinç eksikliği vardı. Salonlarda koşu bandı bile yoktu. DAÜ’in, Sakızcıoğlu ve power gym spor salonları vardı ancak çok eksikler vardı. Fitness de aşırı derecede gerideydi. İnsanlar protein tozunu  kaçak getirtirlerdi. Eroin gibi.  Bana İngiltere’den ne getirelim sana dediklerinde protein tozu derdim. Çünkü burada bulamazdık. Kapılar yeni açıldığında güneye geçip oradan alırdık. Burada gelişmiş bir spor salonu açmak hayalimdi. Ancak ailem paramı buna harcamamı istemedi. Paramı batıracağımı düşündüler. Başka işlerle uğraştım önceleri. Daha sonra bir arkadaşım Newform adında bir salon açtı. Ben de eğitmen olarak orada çalışmaya başladım ve salonda patlama oldu. Çok ilgi gördük. Başarılı olduk. Daha sonra diğer salonların da gelişmeye başladığını gözlemledim. Şu an Mağusa’da 15 adet spor salonu oldu.

F.U: Kendi salonunu ne zaman açtın?
C.H:
Newform’dan ayrıldıktan sonra İngiliz bir arkadaşımla ortak bir salon açtık. İngiltere’den aletler getirerek Fitness Factory adında bir salon açtık. O dönemde evlendiğim eşim hemşirelik okulundan mezun oldu ve hemşirelik yapmaktaydı. Ben salon açtıktan sonra salona gelip bana destek olmaya başadı ve o da bu işe aşık oldu. Çünkü kendi mesleğinden çok farklı bir meslekti bu. Hemşirelik stresli ve zor bir meslek oysa spor ile uğraşmak mutluluk verici bir alandır. Bir de baktık ki kendi işimizi yapmak daha güzel. Birlikte bu alanda çalışmaya başladık.

F.U: Fithness sporu çok gündemde bir spor. Erkekler daha önceden ilgileniyordu ama kadınlar yeni yeni merak etmeye başladı. Öyle değil mi?
C.H:
Evet sosyal medyadan dolayı. Avupa’da Fitnessçi seksi kadınlar sosyal paylaşım sitelerinde fotoğraflarını paylaşmaya başladılar ve ilgi çekmeye başladı. Biz de sıcak bir ülkede yaşıyoruz deniz var kadınlar sosyal medyada gördükleri kadınlar gibi olmak istiyorlar. Özeniyorlar. Kimisi sağlık için gidiyorum dese de bana göre % 90’ı estetik için salonlara gelirler. İstediğin en ünlü markayı giysen de vücudun iyi değilse yakışmaz ancak vücudun iyiyse en ucuz kıyafetlerle bile iyi görünürsün. 

‘OLMAZLAR’

F.U: Fitness yapmaya gelen birine neler yaptırırsınız?
C.H:
Öncelikle sağlık raporunun olmasını istiyoruz. Form dolduruyor bunun için. Herhangi bir sorunu varsa ona göre çaışma programı hazırlıyoruz. Ama bizim salonumuza gelen kişinin talebi çok önemli. Bazıları sporcudur performans artırmak için gelir, ya da futbolcudur bacaklarını güçlendirmek ister, kilo vermek amacıyla gelebilir. Şekillenmek veya yağ yapmak ya da kaslarını geliştirmek isteyebilir. Müşterinin talebi önemlidir. Her kişiye özel çalışma programı hazırlıyoruz. Aletler kullanılabilir, ip ve yer hareketleri ile program oluşturuyoruz.

F.U: Eskiden salonlara özellikle bayanlar sadece kilo vermek amacıyla giderlerdi şimdilerde ise moda kalçaları dikleştirmek, omuzları genişletmek ya da göğüslerini dikleştirmek amacıyla gidiliyor. Bunlar fitness ile mümkün mü?
C.H:
Elbette böyle bir çalışma sistemi var. Bunlar da mümkün ancak bu kısa sürede olacak bir şey değil. Birçok insan bunun sadece fitness ile olabileceğini düşünür ancak göğüste bu çok mümkün değil. Avrupa’daki kadınların çoğunun göğüsleri estetik ameliyatlıdır. Göğüs çalışmak memeyi dikleştirmez tam tersi yağ dokusu azalabilir. Küçülür ama büyümez. Hatta bölgesel yağ yakmak isterler bu da mümkün değil yağ yakmaya başladığınızda parmak aranızdaki yağlar da erir yüzünüzdeki de. Özellikle bir bölge şekillensin istiyorsan kası çalıştırmalısın ki bu da önce yağlar yakılır sonra kas gelişir. Bu da sabır ve zaman ister. Ben bu işi 20 senedir yapan biri olarak hala hedeflerime ulaşamadım. Fitnesste son yoktur. Amaç sağlık ve mutluluk için olmalıdır.
S.H: Bu konuda kadınlar çok bilinçsiz. Kas dokusu ve yağ dokusunun ne olduğunu bilmezler. Hatta yağları kasa döndürmek isterler. Sporla yağ yakılır kas da geliştirilebilir. Ancak bu sistemli çalışma ve doğru beslenme ile uzun soluklu bir süreçtir. Bazıları birkaç ayda sosyal medyada takip ettiği fithnessçiler gibi olmak isterler. Bu mümkün değil.

SAĞLIKLI OLMAK

F.U: Songül salonunuza gelen bayanları sen mi çalıştırıyorsun? Sağlık eğitiminin işinde avantajları oluyor mu?
S.H:
Evet ben çalıştırıyorum. Elbette. Organları, hücreleri kas ve yağ dokusunu bilmem, beslenme eğitimi almış olmam çok işime yarıyor. Danışmanlık yapabiliyorum. Diyet listesi yazmıyorum ancak spordan sonra ne yemesi gerektiği konusunda danışmanlık yapıyorum.

F.U:  Fithness yarışmalarında izledik seni çok da güzel bir vücudun oldu. Çok sağlıklı ve güzel görünüyordun.
S.H
: Güzelyurt’ta Wellness kategorisinde yarıştım, dereceye girdim. Adı üstünde sağlıklı ve taze görünmektir amaç. Bizim amacımız daha çok bu sporu yapan bayanların önünü açmak. Bu alanda çalışıp kendini geliştiren kadınlara teşvik olmaktı. Ben de uzun yıllardır bu alanda çalışıyorum. Fitness yapıyorum. Şu anda bana ulaşan bir çok kadın var. Onları çalıştırmamı istiyorlar. Bana danışıyorlar. Bu benim için mutluluk verici.
C.H: Benim bildiğim yıllardır kadınlar kategorisinde yarışmaya katılacağını söyleyip son an vazgeçen kadınlar var. Biz öncü olmak istedik. Kendine güvenen ve uzun yıllar çalışan kadınları teşvik etmek istedik. Songül Türkiye milli takımında yarışacak bu yıl eylül ayında Türkiye’de. Songül beslenmesine çok dikkat etti. Disiplinli çalıştı.

F.U: Yarışmadan önce neye dikkat etmeleri gerekiyor?
C.H:
Yarışmalarda birçok kategori vardır. Mesela bikini kategorisinde o kadar adaleli olmasını istemiyorlar. Daha fazla kalçaya ve omuza  puan veriliyor. Songül’ün kategorisi bikini idi. Ona göre çalıştık. Kalçanın kuru görünmemesi gerekir. Sadece kas değil kasın üstünde hafif br yağ tabakası daha sağlıklı görünür. Protein ve karbonhidrat ayarlamasına çok dikkat edilmelidir bunun için.

************************************

İLAÇLAR VE ZARARLARI

F.U: Yıllardır bu işi yapan bir antröner olarak gençlere ne önerirsin? Belli bir yaştan sonra mı fitnesse başlamak gerekir yoksa çocuk yaştan da başlanabilir mi?
C.H:
Çocuk yaşta fitnesse başlanabilir. Mesela balkan ülkelerinde çocuk yaşta başlanıyor ancak yarışmalara katılabilmeleri için ve erken kas geişimi için çocuklara da hormon takviyesi yapılır, o zararlıdır. Erken yaşta ağırlık çalışmanın boyu kısa bıraktığı inancı var hatta klasik Naim Süleymanoğlu örneği verilir. Naim  Süleymanoğlu 1,45 cm boyunda bir adamdı. Ben de Amerika’daki fitnessçileri örnek verebilirim. Adamlar çocuk yaşta başlarlar çalışmaya ve hepsi 1.95 cm boyundadır. Onlar  da ağırlık kaldırdı. Cimlastikçiler bile ağırlık kaldırıyor. Kendi vücut ağırlıklarını kaldırıyorlar. Doğru çalışma sistemiyle çalışılırsa postüre zarar vermeden hiçbir sakınca yoktur.

F.U: Her salonda eğitimci olarak çalışanlar profesyonel değildir ama?
C.H:
Kesinlikle öyle. İşte bu yüzden ben de you-tube üzerinde videolar ekleyerek deneyimlerimi paylaşmaya başladım. Ve Türkiye’de en iyi 3 antrenör arasındayım şu an. Türkiye’de de Kıbrıs’ta da pek bilgi paylaşımı yoktur. Ben bildiklerimi ve deneyimlerimi bu yüzden paylaşmak istedim. Bence paylaşmamalarının nedeni ya bilmiyorlar ya da istemiyorlar egoları nedeniyle. Bazıları bildiğini sır gibi saklar oysa bu alanda sır yoktur. Bu işin sırrı genetik, doğru beslenme ve disiplin, çok çalışmak. Ben 15 yaşımdan beri bu işin içindeyim hala çalışıyorum, hala araştırıp kendimi geliştiriyorum. Hiçbir zaman ben oldum demedim. Kendime güveniyorum ve bu yüzden de deneyimlerimi paylaşıyorum.

F.U: Hedefin nedir Cenk?
C.H:
Benim hedefim Kıbrıs’ta birçok fitnessçi ve vücüt geliştiren şampiyonlar çıkarmaktır.
S.H: Bizim çift olarak daha çok hedefimiz insanlara sporu sevdirmek. Çocukları, gençleri spora yönlendirmek. Zararlı alışkanlıklar yerne spor yapmalarına teşvik etmek. Kendi vücutlarına ve kendi sağlıkları için uğraşmalarını sağlamak.

“KORKMASINLAR”

F.U: Songül kadınlara önerin var mı?
S.H:
Kadınlara tavsiyem spor salonlarına girmekten korkmasınlar. Kendilerine zaman ayırsınlar. Birçok kadının korkusu kası çok çalıştırırsam erkek gibi vücudum olur. Kesinlikle bu doğru değildir. Ostrojen hormonumuz buna izin vermez zaten. Kas geliştiren kadınlar bunu sadece sporla değil ek takviye hormon alarak yapıyorlar. O yüzden korkmasınlar. Haftanın birkaç günü sadece bir saat spora ayırsınlar. Hem daha sağlıklı, hem daha mutlu hem de daha fit olacaklardır. Sporu yaşam tarzına dönüştürsünler. Her bayan bunu hakediyor diye düşünüyorum.
C.H: Kadınlar, kas geliştirenler ekstra testesteron hormonu alıyorlar. Ben yüzünde kıllar çıkan sesi benden bile kalın olan kadınlar biliyorum İngiltere’de. Cinsel organları bile değişiyor. Klitorisleri büyüyor. Sadece kadınlar değil erkeklerde bile fazla testesteron hormonu kullananların sağlıkları bozuluyor. Sadece kasları değil birçok organın da büyümesine sebep olur. Spor sağlık için olmalıdır. Kimyasallar sağlığı bozar.

F.U: Kişiye özel de eğitmenlik yapıyorsun değil mi?
C.H:
Evet ve her ay 4-5 kişi alıyorum en çok. Çünkü gün içinde bir saatimi sadece ona ayırıyorum ve onu teşvik etmek, beslenmesi, yaşam stili herşeyi ile ilgileniyorum. Bu da hem çok zamanımı alıyor hem de enerjimi.

F.U: Son olarak söylemek istedikleriniz var mı?
C.H:
Spor ailece bizim yaşam tarzımızdır. İki oğlumuz da bizimle salonumuzdadır ve bizlerle beraberdir. Ben kendimi çok şanslı hissediyorum ki eşim de sporu seviyor ve hem hayatı hem de sporu birlikte paylaşıyoruz. Birlikte çalışıyoruz. Salonumuza katılan müşterilerimiz de aile havasını yaşadığı için çok daha mutlu ve samimi hissediyor. Biz salonumuzda eğleniyoruz ve çok mutluyuz, bu da işimize yansıyor. Ortam çok önemli sporda. Bizim de ortamımız sıcak ve samimi.

 

Dergiler Haberleri