• New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu 71. Dönem Görüşmeleri vesilesiyle Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’la buluşmasının ardından Akıncı, Ban ve Rum Lider Nikos Anastasiadis arasında üçlü görüşme yapıldı. Görüşmeyle ilgili kimi olumlu açıklamalar yapılsa da müzakere süreci konusunda tarafların görüşlerinde beklenen yakınlaşmanın gerçekleşmediği görüldü. Kıbrıs Rum tarafı, iki toplumun dışarıdan müdahale ve takvim baskısı olmadan BM parametreleri ve Avrupa Birliği (AB) müktesebatı temelinde görüşülerek soruna çözüm bulunması gerektiğinden bahsetmeye devam etti. Buna karşılık Kıbrıs Türk tarafı, BM çerçevesinde bir çözüm bulunması, AB’nin meseleye müdahil olmaması, BM’nin yanı sıra Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıslı Türkler ile Rumların katılacakları beşli konferansın düzenlenmesi ve görüşmelerin belli bir takvim çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini savunmaya devam etti. Özlü konularda da görüş ayrılıkları sürdü. Bunlar arasında “garantiler” konusu yine ön plandaydı. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın konuyla ilgili son açıklaması güneyde olduğu kadar kuzeyde de çeşitli çevrelerin tepkisini çekti. Akıncı şöyle konuşmuştu: "Kıbrıslı Türkler olarak sığınacak tek liman var o da Türkiye'dir. Kimse bize bu konuda garantiye güvenceye ihtiyacınız yoktur demesin. Bıraksınlar bu güvence altında yaşayalım, iki toplum arasında bu güven tahsis edilsin, ileride bunlara bakar değerlendiririz ama bugün buna ihtiyaç olduğu aşikâr ve bu güvenceyi içermeyen bir anlaşmayı Kıbrıs Türk halkının onaylaması mümkün değil."
• TC Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü ile TC Diyanet İşleri Başkanlığı arasında geçen sene imzalanan protokol uyarınca, Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtlara din görevlisi atanması uygulamasının Kuzey Kıbrıs’taki Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit ve Refika Öğretmen yurtlarında da hayata geçirileceği açıklandı. Böylece, Türkiye’deki hâkim dinî anlayışı Kuzey Kıbrıs’a ihraç edip toplum mühendisliği yapma yönünde yeni bir adım daha atıldı.
• Artvin’e bağlı Cerattepe’de bakır çıkarılmasına karşı çevrecilerin mücadelesi devam ederken Trabzon Valisi Yücel Yavuz’un konuyla ilgili sözleri ve sonrasında yaşananlar insanın aklını alacak türdendi. Trabzon’daki “Artvin’de Madencilik” konulu panelde yaptığı konuşmada Vali Yücel Yavuz şöyle demişti: “Eğer bakır ihtiyacımızın yüzde 80’ini dışarıdan ithal ediyorsak buna müdahale edeceğiz. Kimse engel olamaz. Türkiye’de bakır üretiminin artırılmasının önündeki tüm engellerin kafasını koparacağız”. Tehdit ve şiddet içeren sözleri nedeniyle Vali Yücel Yavuz hakkında suç duyurusunda bulunan Şendoğan Yazıcı adlı bir vatandaş gözaltına alındı!
• Bir diğer skandal haber Burdur’dan geldi. Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram’ın facebook’ta paylaştığı “Bir kadın evinden süslenip çıkıp evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmış gibidir” sözleri basına yansıdı. Gelen tepkilere rağmen Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, adı geçen şahısla ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı belirtildi. Mahmut Bayram’a yönelik tepkiler devam ederken, Yozgat Valiliği’nin alkollü içki içilen kamuya açık tüm işyerlerini olağanüstü hal kapsamında kapattığı haberi geldi.
• İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca yürütülen 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Gazeteci-Yazar Ahmet Altan yeniden gözaltına alındı ve tutuklandı. Ahmet Altan’ın kardeşi Akademisyen-Yazar Mehmet Altan ise geçen hafta tutuklanmıştı. Ahmet ve Mehmet Altan’la ilgili bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu eski Eş Başkanı Joost Lagendijk’in Türkiye’ye giriş yapmasına izin verilmedi. Hollanda basını Lagendijk’in geçmişte Fethullah Gülen grubuna bağlı “Today’s Zaman” gazetesinde köşe yazarlığı yapması nedeniyle Lagendijk’e izin verilmediğini yazdı.
• Kaybolan yakınlarını bulabilmek ve seslerini duyurabilmek için 1995’ten beridir Galatasaray Meydanı’nda eylem yapan “Cumartesi Anneleri”, geçen hafta 600. kez bir araya geldi. Grup adına açıklama yapan Serpil Taşkaya, “Biz, gözaltındayken kaybolan yakınlarımızın akıbetlerinin açıklanmasını, onların kaybolmasına neden olanların yargılanmasını, bir daha hiç kimsenin gözaltında kaybedilmemesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
• Türkiye’deki olağanüstü hal uygulamasına yönelik eleştiriler devam ederken Milli Güvenlik Kurulu (MGK) olağanüstü halin uzatılması tavsiyesinde bulundu. Bu durum, temel hak ve özgürlüklerin daha ne kadar ‘askıya alınacağı’ sorusunu beraberinde getirdi.
• AB Komisyonu tarafından yayınlanan raporda, Türkiye vatandaşlarına vize uygulamasının kaldırılması için Türkiye’nin 72 kriterden 65'ini yerine getirdiği, geriye 7 kriterin kaldığı belirtildi. Raporda, eksik kriterler şu şekilde sıralandı: "AB standartlarında tam uyumlu biyometrik pasaport çıkartılması, yolsuzlukla mücadele için önlemlerin alınması, Europol ile operasyonel işbirliği anlaşması yapılması, terörle mücadele yasa ve uygulamalarının Avrupa standartlarına uyacak şekilde düzenlenmesi, AB standartlarında kişisel verilerin korunması düzenlemesinin kabulü ve uygulanması, suç bağlantılı konularda AB’nin tüm ülkeleriyle etkili işbirliği yapılması ve AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması’nın tüm maddelerinin uygulanması.
• Polonya Parlamentosu, kürtajın tamamen yasaklanmasını öngören yasa tasarısını kabul etti. Yeni yasa uyarınca, hastalık ve tecavüz gibi özel durumlarda bile kürtaj mümkün olmayacak. Tasarının yasalaşmasının ardından Polonya’daki çeşitli sivil toplum örgütleri Varşova’da büyük bir protesto gösterisi düzenleyeceklerini açıkladılar.
• Mısır açıklarında yaklaşık 600 sığınmacıyı taşıyan botun batması sonucunda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 200’den fazla kişi yaşamını yitirdi. Mısır, Sudan, Eritre ve Somali kökenli sığınmacıları taşıyan botun İtalya’ya gitmek üzere denize açıldığı belirtildi.
• Kolombiya Hükümeti ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) arasında 52 yıldır süren ve 220 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden olan çatışmalara son veren anlaşma Cartegna kentinde imzalandı. İmza törenine, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un yanı sıra 15 ülkenin üst düzey yöneticileri katıldı.
• 23. Adana Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nde ödüller dağıtıldı. En iyi film ödülü Reha Erdem’in yönetmenliğini yaptığı “Koca Dünya” isimli filme giderken, en iyi yönetmen ödülünü “Albüm” isimli filmle Mehmet Can Metoğlu aldı. Metoğlu, yine aynı filmle en iyi senaryo ödülünün de sahibi oldu. En iyi kadın oyuncu ile en iyi erkek oyuncu ödüllerine ise Gizem Erdem ve Menderes Samancılar layık görüldü.