Gariplikler ülkesinde daha neler duyacağız neler?
Tam bir “gariplikler” ülkesi...
Mağusa, Namık Kemal Lisesi’nin kadrosunda bir öğretmen var.
Tam ismini yazmak istemiyorum.
Ayşe İ.B !..
7 yıldır, Türkiye’de yaşıyor.
Rivayet o ki, Türkiye’deki özel bir okulda, öğretmenlik yapıyor.
Ama...
Namık Kemal Lisesi’nin kadrosunda olduğunu teyit ediyorum ve söylenen o ki, “maaş” alıyor.
***
Bu konumda, 6 öğretmen daha olduğunu öğrendim.
Yani okula hiç gitmiyor!
Bir kısmı “yurt” dışında!
Ama “kadrosu” duruyor!
Maaş işliyor!
Sonra da diyoruz ki, “Bu ülke battı!..”
Nasıl batmasın ki...
Siz “çalışanın” ve gerçekten çalışanın cebine uzatmadan önce elinizi, bu sorunları çözünüz...
“Adalet” yoksa, hiçbir yasanın, kuralın, siyasetin, programın, paketin olamaz “başarı” şansı.
Villa fiyatına, Saray’a yeni “mefruşat”
Cumhurbaşkanlığı “fazlaca” yenilenmiş.
Tam 327 bin TL değerinde, yeni eşyalar alınmış.
Anladığım hesapla 327 milyar!..
4 apartman dairesi, bir ya da iki villa alırsınız bu paraya sanırım.
İyi de, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki “mefruşat” bu kadar mı eskiydi?
Bir sohbetimizi anımsıyorum, eski Cumhurbaşkanı Talat’la, “Bir tek gece, Konut’ta uyumadık, oradaki yatak dahil tüm eşyaları yeni bıraktık, ayrıldık.” demişti... Anımsadığımız, diğer eşyalar da yeniydi zaten.
***
Bir de merak ettim doğrusu, bizim ülkemizde masa, sandalye, pencere satan kalmadı mı ki, Türkiye’den geliyor hepsi...
Esnaf örgütü, Ticaret ve Sanayi odaları ne diyor acaba, bu hususta ?!
Özel, kamuyu geçti (!)
“Aldığımız önlemlerle özel sektör tarihinde ilk kez kamunun önüne geçmiştir. Ulusal Birlik Partisi’nin misyonu da budur.”
Bu açıklama Başbakan Küçük’ün,
K.T Ticaret Odası yönetimi toplantısında “Türk Ajans Kıbrıs muhabiri” varken” söyledikleri!..
Dolayısı ile kamuoyu gerisini bilmiyor.
Çünkü “basın” ayrıldıktan sonra, bu görüşü K.T Ticaret Odası yöneticileri reddetti, eleştirdi; dahası Maliye Bakanı Ersin Tatar da “böyle olmadığını” söyledi!..
Üstelik... Ticaret Odası yönetiminden kimi isimler daha sonra, “Buna yanıt vermeliyiz, başbakan Oda’yı kullandı” diye itiraz ettiler ve önerdiler: “Toplantının gerçek içeriği, neler konuşulduğu kamuoyuna açıklanmalıdır....”
Henüz ses yok!..
Narenciye yolsuzluğuna dair ilk haberimizi Ağustos ayında yapmıştık. Bizden başka gazetelerin de gündemine giriyorsa mesele, mutlu oluruz bundan... Medyaya güveni, “kirliliklere” karşı el birliğiyle mücadele ederek artırabiliriz yeniden, birlikte...