Uzun yıllar, statükodan nemalanan bir grubun hegemonyasında olan ve 2002’den beri başkanlığını Eyüp Zafer Gökbilen’in yaptığı KKTC MOK, takriben dokuz ay önce yasal zeminde geliştirilen bir operasyonla demokratik kitle örgütlerinin eline geçmişti.
Başkanlığı da BRTK Spor Amiri Serdar Savim’in getirilmesiyle başta, çağ dışı kalmış tüzüğün değiştirilmesi ile KKTC MOK’da başlayan değişim, statükodan nemalanan bu grubu rahatsız etti. İşte, bu klik KKTC MOK’un KTFF-KOP görüşmelerine verdiği desteği hazmedememiş olacak ki, Başkan Savim ve iki üyesinin muhalefetine rağmen, bu süreci adeta torpilleyen bir bildiri yayınladı.
Bu bildiriye canı sıkılan KKTC MOK Başkanı Serdar Savim’in sözlü olarak istifasını fırsat bilen bu klik, gayrı yasal bir şekilde daha önce, Savim’e destek veren Atilla Mahmutoğlu’nu başkan adayı olarak yanlarına çekti. Bu güne kadar dik duruşu ile saygı duyulan Güner Burgul hocanın da saf değiştirmesiyle adeta bir darbe ile KKTC MOK’un gasp edilmesini sağladı.
Ancak, bu darbeye karşı dik duruşunu devam ettiren Başkan Savim suç duyurusunda bulunurken, 32 spor federasyonundan 31’i ve kişisel üyelerin bir kısmı Olağanüstü Genel Kurul için düğmeye bastı.
Bu süreç devam etmektedir. Lefkoşa Kaymakamlığına başvuran KKTC MOK’un yasal başkanı Savim, bu sürecin tamamlanmasını beklerken, KKTC MOK’u gayrı yasal bir şekilde gasp eden Atilla Mahmutoğlu başkanlığındaki KKTC MOK’un şükran ziyaretlerine başladığı görüldü.
Bu ziyaretlerden en önemlisi ise, Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’na yapılan ziyaretti. Ne var ki, bu heyeti kabul eden Cumhurbaşkanı Eroğlu’na birileri veya danışmanları kabul ettiği heyetin KKTC MOK’u gasp eden kişiler olduğunu söylemeyince, Cumhurbaşkanı Eroğlu gayrı yasal bir heyeti kabul etmiş oldu.
Bu konunda, KKTC MOK’un gerçek ve yasal başkanı Savim hukuk savaşı verirken, tüm yetkili makamları Mahmutoğlu yönetimindeki gayrı yasal KKTC MOK’u kabul etmemeleri yönünde uyarmalıdır.
--------------
Akdeniz TV’ye yakışmadı
Bu sezon, K-PET Süper Liginin sponsorluğunu üstlenen Ak Deniz TV bugüne kadar yükselen bir trendle, naklen yayında Kuzey Kıbrıs’ta adeta dev çağ açmıştı. Deneyimli spor yazarları ve teknik ekibi ile Lig TV’yi bile tehdit etme noktasına gelen çok sevgili dostum Hüseyin Macit Yusuf’un sahibi olduğu Ak Deniz TV, motivasyonunu yitirmiş olacak ki vahim hatalar yapılmaya başlandı.
Aslında, bu hatalar teknik düzeyde değil, küçük bir ülke olmamız nedeniyle, ahbap-çavuş ilişiklerinde olmaya başladı. 12’nci hafta karşılaşmaları bazı istenmeyen olaylara sahne oldu. Bu bağlamda, tespit ettiğimiz çifte standart uygulandığını spor medyası tarafından tespit edilen ve üç maçın mercek altına almak istiyorum. Ancak, bu eleştirilerimde hiçbir kişiyi hedef almak istemiyorum. Zaten, konu yazılı medyaya da yansırken, eleştiririler de spor medyasında yerini aldı.
Bu maçlar, Cihangir ile Yenicami arasında oynanan maç sonunda iki takım futbolcusu Raif Pehlivan ile Hüseyin Sadıklar arasında yaşanan kavga, Yalova ile Hamitköy arasında oynanan ve Yalova futbolcuları Burak Koçar ile Azat Tip arasındaki tartışmanın Akdeniz TV aracılığıyla, spor medyasına yansımasıydı.
Şöyle ki, Konu ile ilgili olarak, yayıncı kuruluşun bu sezon maç sonrası olay çıkan Mormenekşe - K.Kaymaklı, Mormenekşe - Çetinkaya ile geçtiğimiz hafta Cihangir’de oynanan Cihangir-Yenicami maçlarındaki bu olayları yayın ettiği olarak, bu maçların montajlarında da bu görüntüleri yayınlamaktan çekinmemesi alkışlanacak bir yayın politikası idi.
Ne var ki, Bu maçlardan ayrı olarak geçtiğimiz Pazar Fikri Karayel Stadı’nda oynanan ve 4-0 Hamitköy’ün galibiyeti ile sonuçlanan karşılaşma haftaya damgasını vurdu.
Akdeniz TV’nin canlı olarak, hem de altı kamera ile yayınladığı bu karşılaşmanın 70.dakikasında Yalova futbolcusu Burak Koçar’ın sakatlanan Hamitköy futbolcusu Halil Uçar’ın tedavisi için topu dışarı atmasına sinirlenen takım arkadaşı Azad Tip’in tepkisine karşı kaldığı pozisyonda Azad’ın boğazına sarılması ve izleyicilerin Burak’a şişe atmaları canlı yayında yer aldı.
Ne hikmetse naklen yayını izleyen milyonlarca kişinin izlediği bu nahoş görüntüler, maçın montajlanması sonrasında televizyonlara servis edilen görüntülerde yer almadı.
Akdeniz TV sahibi sevgili Hüseyin Macit Yusuf’un bu olaya müdahale etmesini ve tarafsız yayın ilkelerine sarılmasını diliyorum. Sevgili dostum, bu sana yakışır. Çünkü naklen yayında değil Kuzey Kıbrıs’ın Lig TV’nin bile ezberini bozdun.
--------------------
Asansör takım trajedisi
Kuzey Kıbrıs Liglerinde her yıl yaşanan asansör takım olayı bu sezon yine sahneye kondu. Ne yazık ki, bu konunda isim yapan Kuzey Kıbrıs’ın köklü kulübü Gençlik Gücü’dür.
Bir dönemler, Kıbrıs liglerinde fırtına gibi esen ve kupalara en önemlisi yüz yılda bir oynanacak olan ilk 100.Yıl Atatürk Kupasına sahip olan Gençlik Gücü, geçtiğimiz yıl play-out maçları ile Süper Lig’de kalabilen Gençlik Gücü bu sezon, daha ligin ilk yarısı sona ermeden adeta havlu atmış gibi.
Geçtiğimiz hafta, B.Bağcıl karşısında 6-1’lik yenilginin ardından pes eden Gençlik Gücü’nde büyük umutlarla göreve getirilen Teknik Direktör Hüseyin Cantürk’ün istifası ile sarsıldı.
Aslında, B.Bağcıl karşılaşmasından sonra toplanan Gençlik Gücü yönetim kurulu küçülme kararı almıştı. Bu küçülmenin içerisinde takımın ekonomik harcamalarını kısmak, A2 takımındaki futbolcular ile yola devam etme kararı üzerine Cantürk görevi bırakmak zorunda kaldı.
Gençlik Gücü’nün Süper Lige yükseldiği hemen hemen, her yıl yaşadığı bu trajedi bu sezon daha ilk yarı sona ermeden vizyona girdi.
Bu bağlamda Kuzey Kıbrıs’ta futbolun kurtuluşu olarak görülen KTFF-KOP’un Kıbrıs’ta futbolu birleştirme çabası sonuç vermezse, Gençlik Gücü örneği daha da çoğalacaktır diye düşünüyorum.