KKTC’de bugün yayımlanan basılı veya dijital gazetelerin ön sayfa haberlerini incelediğiniz zaman ortaya çıkan manzaranın özeti şöyle:
-*-*-
Ercan Havaalanı’nda işler iyi gitmiyor!
Güvenlik sorunu var!
-*-*-
Şişmanlık, çok ciddi bir beslenme sorunudur ve toplum yoksullaştıkça sağlıksız besleniyor ve şişmanlıyor.
Bu konuda hükümetin yapabileceği veya yaptığı bir şey yok; para olmadığı için hastaneler bitirilemiyor!
Söz verilen hastanenin inşaatı yıllardır başlayamıyor!
-*-*-
Londra’da bir grup kardeşimiz, galiba 8 kişi, Ersin Tatar gibi, BM Güvenlik Konseyi’nin 186 sayılı ve 4 Mart 1964 tarihli kararını kaldırmasını istemişler…
Zavallılığa devam!
Acın da gennere!
-*-*-
Memleket battı, batırıldı ama bahsettiğimiz memleketin sahiplerinden AKSA adlı şirket, belli ki hükümetten memnun…
Kendi gazetesinde vatandaşlarla söyleşiler yaptırılmış, “erken seçime gerek yok” diyor!
-*-*-
Ülkede uyuşturucu satışları çok iyi gidiyor!
-*-*-
Zeytinyağını bile sahteledik!
Vatan gazetesi, “Sahtekarlık salgın hastalık haline geldi” diyor…
-*-*-
Yeni Bakış gazetesinin başlığı daha da acı; Esnaf ve Zanaatkarlar Odası yöneticilerinden Mahmut Kanber, “ülkede sosyal ve ahlaki çürümüşlük var” diyor!
-*-*-
Yenidüzen’in haberinden anladığım, Jet Krizi, zamanında Ünal Üstel’i bakanlıktan etmişti…
O şimdi Başbakan!
Oysa Serdar Denktaş’a göre, bu “skandalın” ya da “rezaletin” arkasındaki kişi, Ünal bey değil, Ersin Tatar’mış!
-*-*-
Vatandaş zamlardan bıkmış!
Eski bakanlardan Kemal Dürüst’ün mahkeme seansları devam ediyor…
-*-*-
Yaşlı bir adam, genç bir erkeği taciz etmiş!
-*-*-
Narenciyeyi satamadık ya!
Hani Tatar’ın “izolasyonu kaldırın” dediği ama Türkiye’yi dışarıda tuttuğu meseleyle de alakalı olan narenciyemiz…
Tarım Bakanı açıkladı, “dalında kalan narenciyenin sahibini tazmin edeceğiz!”…
Satamayan siz, dalında bırakan siz, ödeyecek olan da biz ha!
Ne güzel!
-*-*-
Türkiye’de, Avrupa gazetesi yöneticilerine dava açılmış!
Kimsenin haberi yok!
Bir yıl sonra Ali Osman Tabak ve Şener Levent’in haberi olmuş!
Ama en ilginci, Ali Osman Tabak’ıun adresi, “KKTC / Merkez Ankara!”…
Cauuuuv!
İzolasyonları kaldıralım da gene!
-*-*-
Bugün gazetesi, Tatar’ın seviyesiz, turistik ve hedefsiz dış gezilerini yani acı ve apaçık gerçeği manşetine taşımış ve demiş ki; “… Hiç bu kadar küçülmemiştik”…
-*-*-
CTP Milletvekili fide Kürşat açıkladı; “… Devlet, 37 bin TL’lik zeytinyağı analizini ödemekten aciz…”
-*-*-
Havadis’in manşetine göre, “Bazı üniversiteler suç yuvası”ymış…
-*-*-
Bağımsız yazdı: Filiz Besim vekilimiz demiş ki; “Demografik yapımızda ciddi bozulmalar var”…
Ve yine aynı gazeteye göre, “Sabit kamera cezalarının parasını toplayamıyormuşuz…” Toplayamadığımız miktar 100 milyon TL’yi aşmış!
-*-*-
Tiken yazdı; bir anne, 16 yaşındaki çocuğuna ilaç alamamış ve sormuş: “Paramız yoksa ölelim mi?”
-*-*-
Bir günün özeti bu…
Sadece bir gün…
24 saat…
-*-*-
Utanan var mı?
Yok!
Cumhurbaşkanı Almanya’da turizm fuarını geziyor ve yine Almanya’da KKTC ofisini de ziyaret etmiş…
Tatar ve oynatıcılarının kabul etmesi gereken iki gerçek!
“Kıbrıs Türküne uygulanan izolasyonlar kaldırılmalı…”
Bu lafı en çok kullanan kişi Ersin Tatar!
-*-*-
Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyonlar nelerdir?
Bu soruya yanıt verebilmek için, birinci olarak “Kıbrıslı Türk” kimliğini kabul etmek lazım…
-*-*-
Tatar ve oynatıcıları ne diyor?
“Kıbrıs Türkü!”…
-*-*-
Sen olmayan bir kimlik yaratıp da “Kıbrıslı” olmayı yani “Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığını” savunmazsan, kimsenin sana izolasyon kaldıracağı olmaz!
-*-*-
Ama hepsinden acısı, ikinci konu; uluslararası hukuk içerisinde olmak zorunda kaldığı her alanda, Türkiye de Kıbrıslı Türklere veya Kıbrıs Türkü’ne “izolasyon” uygulamaktadır!
-*-*-
Tatar, gerçekten inandırıcı olmak istiyorsa ve turistik gezi yapmadığı iddiasındaysa, önce bu iki gerçeği kabul etmelidir…
Son gidiş mi yeni başlangıç mı?
Nicos Hristodulidis diyor ki, “masaya yarın dönmeye hazırız…”
Bizim taraf mı?
Ankara bilir!
31 Mart sonrasını beklemekteyiz…
-*-*-
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar, önümüzdeki günlerde Londra’da olacak…
Kıbrıs’ı konuşacak…
-*-*-
Ardından Kıbrıs’a gelecek…
Sivil toplum temsilcileri ile buluşacak, iki tarafın temsilcileri ile görüşecek…
-*-*-
Sonra 31 Mart 2024 tarihi beklenecek…
-*-*-
Ve 31 Mart’tan hemen sonra Cuellar, Ankara’ya gidecek…
Bu gidiş ya kadının Türkiye’ye son gidişi olacak ya da Kıbrıs için yeni bir başlangıç!
Bir büyüğümüzü, bir kardeşimizi daha yitirdik… Lefkoşa Türk Belediyesi’ne yıllarca emek vermiş, amirlik yapmış, emekli olduktan sonra iki dönemdir belediye meclisine seçilmiş, son olarak Asbaşkan olarak hizmetini sürdüren, herkese mutlaka iyiliği dokunmuş Önder Ecesoy’u kaybettik… Eşine, evlatlarına, torunlarına, çalışma arkadaşlarına başsağlığı dilerim… Allah rahmet eylesin… Fotoğraf, Önder Ecesoy için Lefkoşa Türk Belediyesi önünde düzenlenen törende çekildi…