Gazze’ye sırtını dönen İslam ülkelerinden medet ummak!

Serhat İncirli

Türkçe sözlüklerden birinden şu cümleyi çaldım: 
… Medet sözcüğüne “beklemek” ve “ummak” yardımcı fiilleri getirilerek oluşturulan medet beklemek ve medet ummak birleşik fiilleri eş anlamlı olup “birinden veya bir şeyden yardım alma ümidinde olmak” anlamını karşılamaktadır.

-*-*-

Medet beklemek!
Medet ummak!
Eş anlamlıymış ve ne demekmiş?
“… Birinden veya bir şeyden yardım alma ümidinde olmak” demekmiş!

-*-*-

İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan medet ummak!
Gazze, İslam Ülkelerinden veya teşkilatlarından “beklediğini” veya “umduğunu” buldu mu?
Tısssss!

-*-*-

Şimdi kim İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan “medet bekliyor” ya da “medet umuyor”?
Ersin Tatar!

-*-*-

Tatar, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın 15’inci Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılıyor…
Bravo!
Katılsın tabii ki!

-*-*-

Konuşma yapacakmış!
Ve onlardan destek talep ederken, “bugüne kadar halkımıza gösterilen dayanışmadan dolayı da teşekkür edecek”miş!
Vallahi dün Kıbrıs gazetesinin ön sayfasında okudum bu haberi!

-*-*-

Destek talep edecek, tamam iyi güzel hoş da “… “bugüne kadar halkımıza gösterilen dayanışmadan dolayı teşekkür etmek” tamam değil!

-*-*-

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Kıbrıs Türk halkına bugüne kadar tek kuruşluk veya tek adımlık katkısı olmamıştır!
Neyin teşekkürü?
Neyin yalakalığı?

-*-*-

Ben olsam, giderim ve bu utanmaz petelenklerin yüzüne tükürürüm!
Önce, yıllardır Kıbrıs Türk toplumuna sırt döndükleri için; sonra da Gazze’de insanların İsrail faşizmi tarafından topluca kıyıma uğratılmasına seyirci kaldıkları için!

-*-*-

Aklıma “Arap yağı bol bulunca kıçına sürermiş” sözü geldi!
Müslüman ülkelerin gücü olsaydı, kendi kıçlarına sürerler ve İsrail’in bu vahşi katliamını, masum kadın ve çocukların katledilişini uzaktan izlemezlerdi!

-*-*-

Tatar mı?
Garibim uçan kuştan medet umuyor!
Boşuna!

-*-*-

Ama geziyor!
Yanında Hakan Fidan falan, havası yerinde!
Bugün yarın iki de selfie paylaştı mı; UBP’nin kendisini bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeniden aday göstermesi umudu da yükselecek!

-*-*-

Son bir yorum; Türki devletlerden bir medet çıkmadı; şimdi İslam ülkelerinden medet bekleyeceğiz!
Çocukken televizyonda “Joe” adlı bir kurt köpeğinin maceraları vardı!
Sahibi, “kovala Joe” derdi, köpek kovalar ve yakalardı!
Bu yazıyı yazarken birden bu da aklıma geldi; Joe gibi kovaladığımız söylenebilir ama yakalayamıyoruz!


İslam ülkelerinden medet ummak (2)!

İki İranlı kardeşimiz, sahte AB pasaportları ile Ercan’dan İstanbul’a, İstanbul’dan da Avrupa’ya gitmek için yola koyuldu!
İstanbul’da yakalandılar; KKTC’ye geri gönderildiler; Cuma günü mahkemeye çıkarıldılar ve birbirilerine sarılıp ağlarkenki görüntüleri yayımlandı!
Vallahi billahi ben de ağladım!
Çok acıdım insanlara… 
Yüreğim burkuldu!

-*-*-

Öteki yazımda belirttiğim gibi; Ersin Tatar, şu anda “İslam” ülkelerinden medet umuyor ve gidip “destek” isteyecek!

-*-*-

İslam ülkelerinden binler, hatta milyonlarca insan Avrupa’ya, Hıristiyan ülkelere gitmek istiyor!
En başta verdiğim örnekte gördüğünüz gibi; her gün ülkemizde de büyük çoğunluğu Müslüman olan insanlar, KKTC üzerinden Kıbrıs Cumhuriyeti’ne kaçıyor!
Haaa elbette aralarında Müslüman olmayanlar da var ama örneğin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nden hiçbir “göçmen” ya da “kaçak kişi”, sınırı geçip KKTC’ye geçmiyor!

-*-*-

Müslüman ülkeden, daha iyi Müslüman ülkeye gidenler de olabilir; mesela Suriyeliler, Türkiye’yi tercih ediyor…
Ancak o gariban insanlara sorsanız, Avrupa tercihleridir!

-*-*-

Daha farklı bir örnek de verebilirim; mesela Kıbrıs Cumhuriyeti Pasaportu ve Vatandaşlığı olan bir Kıbrıslı Rum, gidip Suriye, Suudi Arabistan, Türkiye veya KKTC Pasaportu alır mı?
Hiç rastladınız mı?

-*-*-

Fransız karı kocanın, sahte KKTC veya sahte Türkiye Cumhuriyeti pasaportu çıkarmak ve bu sahte pasaportlarla KKTC ya da TC’ye gitmek için 5’er bin dolar kelle başı ödeme yaptıkları haberine hiç rastladınız mı?

-*-*-

Suudi Arabistan’dan siyasi sığınma talep eden tek bir İtalyan, Rus, Amerikalı, İspanyol işittiniz mi?

-*-*-

Birleşik Arap Emirlikleri, ne bileyim Dubai, Katar gibi ülkelerde yolda yürürken polise yakalanan “kaçak Hollandalı göçmen” diye bir haberi hayatta okudunuz mu?

-*-*-

Kesinlikle sorun dinde değildir!
Hiç kimse bana başka dinlerin İslam dininden daha iyi olduğunu söylemesin!
Ama İslam ülkelerinin sık sık bir araya geldiği toplantılarda, hiç anlamadıkları bir dilde saatlerce dua dinleyip, yukarıda anlatmaya çalıştığım “kötü imajı” veya “kötü pozisyonu” ortadan kaldırması mümkün değildir…


Keşke Ermeni’yi dövdürtmeseydik be Ahmet abi!

Ülkemizin en zengin iki insanı, arazi işgali meselesinden mahkemelik… 
Ahmet Sanver ağabeyimizin bir miktar arazisi, Suat Günsel hocamızın yaptırdığı caminin sınırları içinde kalmış… 

-*-*-

Tıpkı bir vatandaşımıza ait 9 dönüm 2 evlek arazinin, külliye sınırları içinde kalması gibi… 

-*-*-

Sevgili Ahmet Sanver ağabeyim, Suat Günsel hocamıza çok sert tepki göstermiş… Rum kurşunundan falan korkmadık, Suat hocadan mı korkacağız demiş!

-*-*-

Keşke, aynı Ahmet Sanver, aynı ya da benzer tepkiyi, külliye için de gösterebilse!

-*-*-

Yani, uzatmadan, “biz bu Ermeni’yi dövdürtmeyecektik be Ahmet abi…” demek istiyorum!
Hani ünlü fıkradır ya; bir Ermeni, bir Türk ve bir Kürt, ağanın bahçesinden erik çalarlar… Ağa onları yakalar ve sırayla önce Ermeni’yi sonra, Kürt’ü en son da Türk’ü döver falan… 
Biliyorsunuz canım fıkrayı!
Neyse!

-*-*-

Keşke, 160 bin Rum kardeşimize ait toprakları işgal ederken karşı çıksaydık…
Keşke vakt-ı zamanında, Başsavcı Oktay Feridun ve Yüksek Mahkeme Başkanı Necati Münir Ertegün’ü dinleseydik!
Rumlara ait mülklere tapu vermeseydik!
Keşke!

Bugünkü yazılarda bir çok “deyim” veya “atasözü” kullandık… Hürriyet’in dünkü manşet başlığı için de “rutubetten nem kapmak” deyimi aklıma geldi… Türkiye’de iç siyasette yumuşamayı işaret eden bu haberi rutubet olarak kabul edersek; dış siyasette “nem kapmak” da önümüzdeki hafta “Kıbrıs sorununda yumuşama” anlamına gelir mi? Ersin Tatar stres olur mu yoksa ne denildiğini anlamaz mı? İyi Pazarlar…