Güvensizlik önergesinin görüşülmesi oy çokluğuyla kabul edildi. Güvensizlik önergesinin oylanmasının bir gün öncesinde UBP’li sekiz muhalif milletvekili UBP’den istifalarını verdiler. Bir basın toplantısıyla bu durumu açıklarken seçimlere de DP çatısı altında DP-UG olarak gireceklerini açıkladılar. Yani kendilerine ‘ulusal güçler’ adını verdiler.
Şimdiki durumda UBP meclisteki oy üstünlüğünü de kaybetti. Güvensizlik önergesi bir yerde ‘formalite’ gibi dururken yine de önemli çünkü hükümetin yasal olarak düşmesi belki son günlerde bakanlık koridorlarında biriken vatandaşlık ve arsa kalabalıklarını en azından azaltacaktır.
Tabii ki hükümetin düşmesinden sonra ve Cumhurbaşkanına hükümetin istifası sunulduktan sonra Cumhurbaşkanı bir milletvekiline yeni bir hükümet kurma görevi verebilecektir. Seçime kadar da geçici bir hükümet görev yaparken böylesine bir hükümetin mecliste yasa geçirmek gibi bir icraatı olması beklenemez. Sadece seçime ‘bir hükümet’le gidilmiş olacak.
Olası geçici hükümette CTP’nin bulunması beklenmiyor çünkü daha önceden böyle bir hükümette görev almayacağını CTP açıklamıştı. Oklar DP-UG birlikteliğini gösteriyor. Belki TDP de destek verebilir. Peki kim geçici Başbakan olabilir? Bir isim vermeyelim, belki sakıncası olabilir ancak verdiğimiz olası partiler ve oluşumlardan yola çıkarak geçici başbakanı da saptamak mümkün!
***
Sokak ve masa
Ülkemizde özelleştirmeler sürekli gündem… Baştaki de Elektrik Kurumu’nun özelleştirilme çalışmaları… En önde doğal olarak El-Sen altında örgütlenmiş çalışanlar bu gelişime karşı çıkarken, diğer KIB-TEK özelleştirilme karşıtları da çalışanların bu eylemlerine destek veriyor. Yüklü borcu olanların elektrikleri kesiliyor, alacaklar toplanırsa Kurum’un ayakları üzerinde durabileceği ispatlanmaya çalışılıyor, grev uyarıları yapılıyor vs…
Bu eylemler olurken, bu direnç ortaya konurken, “özelleştirilme olmasın” denirken öte yandan şu anda ülkedeki elektrik üretimi KIB-TEK için %40, özel şirket AKSA için %60 oranında… Yani ülkemizde üretilen elektriğin fazlasını özel üretiyor. Neden? Çünkü hükümet, AKSA’yla yaptığı anlaşmalarda ürettiğinin hepsini alma garantisi vererek özelin üretim miktarını sürekli artırıyor. Daha da artırmak için çaba veriliyor.
Bunlar yapılırken elektrik arızası olduğunda da bu arızaların hep AKSA’dan kaynaklandığı da arıza sonrası açıklanıyor. Böyle arızalarda Elektrik Kurumu atıl duran bütün santral ve jeneratörlerini devreye koyarak elektrik kesintisini sonlandırıyor.
Yaşananlar böyle iken ve KIB-TEK çalışanları, El-Sen “özelleştirme olmasın” diye uğraşırken öte yandan el altından hükümetle özel şirketin yaptığı anlaşmalar elektrik üretimini özelleştiriyor bile…
Yani direnç sokakta olurken elektrik masada gidiyor.