Geçici Öğretmen

Salih Sarpten

Geçtiğimiz hafta bu sayfada okuduğunuz yazının başlığı “Eğitim Çöktü” idi. Bugün okuyacaklarınız ise bu durumun ispatı niteliğindeki bir uygulama…

Peki ama “Eğitim sistemimizdeki bu kördüğüm nereden kaynaklanıyor? Neden eğitim hep sorunlarla, sıkıntılarla dolu geçiyor? Neyi yanlış yapıyoruz?”

Ya da soruları şöyle soralım: “İyi eğitim sistemleri neyi doğru yapıyor? Bizim yapamadığımız şey nedir?”

Yaptıkları şey şu: Öğretmene yatırım yaparak, eğitim sistemlerinin kaliteli öğretmene sahip olmasını başardılar. Çünkü kaliteli bir eğitim sistemi, yalnız ve ancak kaliteli öğretmenle elde edilebilir.

Son yıllarda kamuya girişin kestirme yolu olarak görülse de "sınıfa girdiğinde ayağa kalktığımız kişidir öğretmen", çünkü öğretmen önemlidir ve sistemin temel kalite göstergesidir. Ne var ki akıl tutulması yaratan uygulamalar, tutarsız politikalar "öğretmenlik" mesleğinin statüsü yerle bir olmaya doğru hızla sürükleniyor. Bu durumun en açık örneklerinden birisi ısrarla ve inatla “geçici öğretmenlik” uygulamasını sürdürmektir. 

Geçici öğretmen, yani çok sürmeyen, yani kısa ve belli bir süre için olan, yani palyatif olan, yani kalıcı olmayan öğretmen. Peki ama neden öğretmenlik gibi önemli bir meslekte böylesi bir tanıma ve uygulamaya ihtiyaç duyuluyor ve ısrarla bunun sürdürülmesi için tüm imkanlar seferber ediliyor?

Çünkü eğitim sorunlarını çözüm anlayışı da böyle de ondan. Eğitim sorunlarına da kalıcı olmayan, kısa ve günü kurtarmayı amaçlayan, palyatif çözümler getiriliyor da ondan.

  • Planlama yapmaz, öğretmen ihtiyacını doğru bir şekilde belirleyemezseniz,
  • Hangi okulların, hangi alanlarda öğretmene ihtiyacı olacağını doğru ve eksiksiz bir biçimde hesaplayamazsanız,
  • Öğretmenin atanması ve yükselmesi ile ilgili ilkeli duruşlar sergilemezseniz,
  • Ve en önemlisi öğretmenlik mesleği üzerinden bile partiliyi, siyasi yandaşı koruyup kollayarak siyasi istismar yapmak isterseniz çalıştırılacak ilk mekanizmadır geçici öğretmenlik…

Milli Eğitim Bakanlığında tüm zaman, enerji, kaynak ve uğraşlar bambaşka amaçlar için kullanıyor. Bakanlığın koridorları, katlar arasındaki basamaklar hatta giriş kapısının önün geçici öğretmen olmak isteyen partili ve siyasi yakın sayısı her geçen gün daha da artıyor.

Öğretmen münhalleri, her bir alan için sadece bir (1) adet olarak ilan edilip, geçici öğretmenliği işe koşmak için zemin oluşturuluyor.

Bütün eleştirile rağmen Öğretmenler Yasası’nda, değişikliğe gidiliyor ama her nedense geçici öğretmenlik meselesine hiç dokunulmuyor.

140 münhal için 2000’e yakın başvurunun olduğunu, bu toplumun geleceğini şekillendirecek bir meslekten bahsediyoruz. Ne var ki “geçici öğretmenlik” uygulamasının varlığı  nitelik ya da kalite kavramları bir anda bizim için sıradan olgulara dönüşüveriyor.

Ama artık eski yaptığımız şeylerin aynısını ya da benzerlerini yaparak başarıya ulaşmanın mümkün olmadığı yıllardayız. Kuşkusuz yapılması gerekenlerin ne olduğunu söylemek, eğitime baktığınız pencereden neleri gördüğünüzle yakından ilişkilidir. Ancak işe, öğretmenlik mesleğinin “meslek statüsünün” yükseltilmesinin, bir toplumun statüsünü yükseltmek demek olduğunu anlamakla başlamamız gerektiği de aşikardır.


Anlayana Gülmece

Müziğe Yetenekli Kim var?

Geçici olarak görev yapan öğretmen, telaşlı vaziyette sınıfa girer ve hemen sorar;

  • Müziğe yetenekli kimler var?

Sınıf içerisinden dört öğrenci el kaldırır... Öğretmen;

  • Aferin... Siz dördünüz aşağıya inip piyanonun taşınmasına yardım edin...

Okumuş muydunuz?

Biri sizi bir defa aldatırsa suç onundur.  İkinci defa aldanırsanız bilin ki suç sizindir.

Sarah Berhardt