Döviz kırdı geçirdi.
Dövizle borcu olanlar, taksit ödeyenler ne yapacaklarını şaşırdılar.
Her gün, hatta her dakika ceplerine giren para eriyor.
Her an fakirleşiyor…
Neden?
Çünkü TL kazanıyor, döviz harcıyor.
Keyfinden değil… Öyle istediği için değil.
Zorunlu olduğundan…
Alıyor maaşını ay sonu veya aybaşı işçisi, memuru…
Birkaç kuruş kazanıyor ürettiği atölyesinde esnaf, bir şeyler satıyor, kazandığını atıyor çekmeceye…
Daha kapatamadan çekmeceyi, oraya düşen para eriyip kayboluyor.
* * *
Mutfağa mı, kiraya mı, taksitlere mi, çocukların eğitimine mi, sağlığa mı…
Neye yetecek eğer bir şey kaldıysa!..
Ne eğlenceyi, ne gezmeyi, ne kültürel-sosyal ihtiyaçları…
Listeye bile koymadık.
Koysak ne olacak ki!
Mutfaktan kesip sinemaya mı gidilecek?
Çocuklar okuldan alınıp gezmeye mi gidilecek?
Nerden neyi alıp nereye koysanız hesabı tutturamazsınız…
Borçlanacaksınız bankadan, taksitleri, borçları ödeyebilmek için…
Borcu borçla kapatırken bir kez daha uçacak döviz…
Eriyip akacak TL…
Erdoğan bağıracak, kızacak biraz daha…
Bir daha düşecek TL…
* * *
Düştük sonra TL, fırladıkça döviz, depresyonlar artıyor etrafta…
Zaten soğuklaşan ilişkiler kesiliyor artık…
Ortada soğuk bile kalmıyor…
Havasız, soluksuz adımlar…
Kesilen merhabalar ve hatır sormalar…
İki gün sonra gelecek taksiti düşünüyor insan…
Hatır sorsa ne olacak?
Ona da soracaklar;
Sen nasılsın?
Ne demeli, ne söylemeli…
Bilemedi.
İyisi mi ne o sorsun hatır, ne de ona sorsunlar…
* * *
Konuşmasın, konuşmasınlar…
Sormasın, sormasınlar…
Kim ne yapacak, neyi nasıl ödeyecek?
Geçen ay 4,82 idi sterlin, bu ay oldu 5,30…
%10’a yaklaştı elindeki paranın düşüşü…
Peki ya kazancı!
* * *
Seçim varmış.
Derdi mi vatandaşın!..
Onun derdi geçim.
Seçim değil.
Ama eğer bir şeyler sunulursa…
Seçimle değişecek bir şeyler…
Var mı?
Varsa sunulmalı, anlatılmalı…
Yoksa eğer partilerin buna çözümleri, acıları hafifletecek ilaçları…
Hemen üretmeliler, yaratmalılar…
Seçmenin karşısına da öyle çıkmalılar.
“Ama TL’yi biz yönetmiyoruz ki!” diyerek baştan atmak yerine,
Bir şeyler önermeliler.
Halk, birilerinden bir şeyler duymak istiyor…
Birilerine güvenmek ve de inanmak.