Kopya çektim ve yeni bir model yarattım!
Böylece “yetki yarışı”na noktayı koyacak, sorunu da Avrupalı bir yaklaşımla çözmüş olacağız.
***
TC-KKTC Altyapı ve Mali Sektör İçin Mali İşbirliği Aracı (ARMA)’yı kendime “rol model” olarak aldım.
Cümleler birebir anlaşmadan alınmıştır.
Tek farkla!
“TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı” yerine “KKTC Cumhurbaşkanı” yazılmıştır.
“TC Kıbrıs İşleri Koordinatörlüğü” yerine “Meclis.”
TC Teknik Heyeti yerine de “İki Toplumlu Teknik Komite.”
***
Kıbrıs’ta karşılıklı geçişlere yönelik usul ve esaslar:
1- İşbu Usul ve Esasların uygulamasının mülkiyeti KKTC Cumhuriyeti Meclisi’ne aittir.
2- Bu kapsamda stratejik planlama, programlamanın koordinasyonu, uygulamanın izlenmesi, mali işbirliğinin değerlendirilmesi KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın uhdesindedir.
3- KKTC Cumhurbaşkanlığı kamu kurumları arasında eşgüdümü sağlar.
4- KKTC Hükümeti faaliyetlerin amaçlanan faydalara ulaşmasını sağlamak amacıyla etkin bir kontrol sistemi tesis edip işleyişinin devamlılığını sağlar.
***
5- Kıbrıs’ta karşılıklı geçişlerin düzenlenmesine yönelik taslak proje KKTC Hükümeti tarafından hazırlanır ve KKTC Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ne iletilir.
6- Ofis, hükümetin kapasitesini de göz önüne alarak uygun gördüğü proje ve faaliyetleri belirler ve taslak projeyi ‘İki Toplumlu Teknik Komite’ye sunar.
7- Teknik Komite gerek gördüğü durumlarda proje ve faaliyetlerin değerlendirilmesine ilişkin geçici sektörel çalışma komiteleri kurulabilir ya da yerinde izleyerek kontrol yapabilir.
8- Proje ve kararlar daha sonra KKTC Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulur.
***
Final:
“Geçişlerle ilgili düzenlemelerin sürdürülebilirliğine yönelik ölçme ve değerlendirme yetkisi KKTC Cumhurbaşkanlığı uhdesindedir.”
***
Geçişler…
Kapılar…
Sınırlar…
Böylece ‘çözüm’ üretiyoruz.
Yetki karmaşasına son veriyoruz.
Usul ve esaslar ‘mis’ gibi!
***
Ne diyelim, bizden önermesi!
‘Sıfır vaka’ saplantısı
Bu 'sıfır vaka' saplantısı çok yanlış, çok tehlikeli... Yarın öbür gün bir öğrenci, işçi, çalışan, turist, birisinde vaka saptanacak, insanlar hedef gösterilecek, dışlanacak, korku ve panikle hayat sarsılacak.
Hiçbir ülkede 'hastalığın kökünü kurutmak' üzerinden bir iddia ya da böbürlenme yoktur.
Önemli olan insanlara korunmayı öğretmek, bunu denetlemek, tedavi etmek, sağlık altyapısını güçlendirmek, bilinçli ve tedbirli olmaktır.
'Sıfır vaka' ile böbürlenmek yerine, 'Pandemi Hastanesi' inşa ettiğiniz için övünebilirsiniz.
Bu zihniyet gelecekte hasta insanları 'hedef' yapacaktır.