Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, 2020’den itibaren yolların aydınlatma sorunlarını KIB-TEK’in Maliye’yle istişare ederek üstleneceğini belirtti.
HP’den yapılan açıklamaya göre, Tolga Atakan BRT’de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yolların karanlık olması ve aydınlatma konusunda gelen soruyu da yanıtlayan Atakan, bu konuda bir yetki karmaşası olduğunu söyledi.
“Gözünüz ağrıyorsa diş değil göz doktoruna gidersiniz. Ana arterlerdeki aydınlatma sorunuyla ilgili sorumluluk Karayollarına verilmiş. Karayollarında bunu yapacak ekip ve altyapı var mı kimse bakmamış” diyen Atakan şöyle devam etti:
“Karayolları Dairesi’nin sadece bir tane asansörlü aracı var ama o araca çıkarabileceği bir tane teknisyeni yok. Bütçe bir bütündür mantığıyla baktığınızda, devlet dairelerindeki, binalardaki aydınlatmalarda olduğu gibi ana arterlerdeki aydınlatma ödemeleri de maliye tarafından yapılıyor. 21 aylık Bakanlık sürecim boyunca bunu anlatmaya çalıştım. Maliye, aynı ödemeyi KIB-TEK’e yapsın; KIB-TEK de 6 ilçe genelinde teknisyen ve ekipman altyapısıyla örgütlü, teşkilatlı, daha sağlık bir hizmet versin. Bakanlar Kurulu’nda bu talebimiz bir karşılık buldu. Sayın Başbakan’ın direktifleriyle 2020’den itibaren KIBTEK bu işleri Maliye’yle istişare ederek üstlenecek.”
“GEÇİTKALE KARARI ÜLKE GÜVENLİĞİMİZ İÇİN ELZEM BİR ADIMDIR”
Bakan Tolga Atakan, Geçitkale Havaalanı’na İHA’ların gelmesine ilişkin yapılan eleştirileri de değerlendirdi, “Kararın alınma gerekçesine bakıldığında; ne kadar elzem ve haklı olduğunu görmek mümkündür” dedi.
Bulunulan coğrafyada her şey yerli yerinde ve dört dörtlük olsaydı ve bu konuda bir aciliyet ve gereklilik olmasaydı kararın tartışılabileceğini söyleyen Atakan, Kıbrıslı Rumların yaptığı hamlelerin gözden kaçırılmaması gerektiğini vurguladı
Atakan, “Rum yönetimi İsrail’le İHA alımı çerçevesinde bir anlaşma imzaladı. Çok yakın çevremizde ciddi aktivitelerin olduğu bir dönemde alınmış bir karardır. Bu konudaki hassasiyetleri çok iyi anlıyorum. Sosyal medyada yer aldığı gibi ne bir savaş ilanı var ne bir silahlanma yarışı var ne de bu yönde bir çaba var. Bu tamamen ülkenin güvenliği için ve stratejik ortağımız Türkiye’nin bölgede yürüttüğü faaliyetler çerçevesinde atılmış bir adımdır. Bu coğrafyada son yıllarda sıklıkla yaşadığımız düzensiz göç, insan kaçakçılığı gibi konularda da müdahale anlamında imkan ve kabiliyetlerimizin daha da artırılmasına yönelik bir hamledir.” Dedi.
“KARAR ALINDIĞI GÜN KAMUOYUYLA PAYLAŞILDI”
Kamuoyundan gizleme gibi bir durumun söz konusu olmadığını ifade eden Atakan, karar alındığı gün kamuoyuyla paylaşıldığını söyledi. Bakanlık bütçesi görüşülürken ilk açıklamayı kürsüden kendisinin yaptığını anlatan Bakan Atakan, “İHA’lar oraya gelseydi ve kimsenin haberi olmasaydı gizlilik söz konusu olurdu” şeklinde konuştu.
Atakan konuya ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Sivil Havacılık Dairesi, Ercan Hava Trafik Kontrol Şube Amiri ve ekibimiz Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri’yle ve faaliyetleri yürütecek olan Türkiye Cumhuriyeti Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yetkilileriyle bütün detayları masaya yatırdı. Sivil Havacılık Dairesi olarak zaten Geçitkale Havaalanı’ndaki bazı seyrüsefer cihazlarımızın koordinesini yapmaya devam edeceğiz. Geçitkale Havalimanı’ndan veya Geçitkale Havalimanı’na yapılacak her türlü faaliyeti de Ercan Kule tarafından da izlenecek, koordinasyonu yapılacak.”
“DİLE GETİRİLEN TÜM SIKINTILARI ÇÖZMEYE YÖNELİK PROJELERİMİZ HAZIR”
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bütçesinin gerilemesi ve yetersiz olduğu konusunda değerlendirmelerde de bulunan Bakan Atakan, katıldığı programda Ankara temaslarının içeriğini de şöyle anlattı:
“Türkiye Cumhuriyeti kaynaklarının 2020 yılında genişlemesi yönünde talebimizi ilettik, projelerimizi sunduk. TC hibe kaynakları çerçevesinde 269 milyon TL’lik bir bütçe talebinde bulunduk. Talep edilen bu bütçenin içinde mevcut yol ağımızın iyileştirilmesi de var. 1625 km bir yol ağına sahibiz. Bunun %79’unun üst kullanım ömrü doldu veya dolmak üzere. Ciddi bir yenilemeye ihtiyacımız var. Sadece yapmak yetmiyor. Yaptığınıza bakmak da zorundasınız. Ufak bir çatlağa müdahale edilmemesi onu bir çukura dönüştürüyor. Karayollarının imkan ve kabiliyetlerinin iyileştirilmesi ve projelerin hayata geçirilmesi için de bütçeye ihtiyacımız var. Yerel kaynaklarımız belli. Ortaya çıkan açığın kapatılması için görüşmeler yaptık. Bunların realize olmasıyla beraber 2020’de harekete geçebileceğiz. İhtiyaç ve aciliyet büyüktür. Bütçede vekil arkadaşlarımızın dile getirdiği her sıkıntıyla ilgili projemiz hazırdır. Bunların karşılığı kaynaktır. Kaynak olmayınca palyatif çözümlerle ilerliyorsunuz.”
“LİMANLAR, TELEKOM VE ARAÇ MUAYENE İSTASYONLARI KONULARINDA CİDDİ AŞAMA KAYDETTİK”
Bakan Tolga Atakan, projelerin son durumuyla ilgili bilgi de verdi. Limanların kamu özel ortaklığı çerçevesinde dönüşümü, Telekom altyapı ve üstyapı ayrımının yapılıp yine kamu özel ortaklığı çerçevesinde hayata geçirilmesi, araç muayene istasyonları başlıklarında Bakanlığın çalışmalarını sürdürdüğünü söyleyen Bakan Atakan, her üçünde de ciddi bir aşama kaydettiklerini aktardı.
Atakan, “Örneğin araç muayene istasyonları konusu şu an Özelleştirme Komisyonu’ndadır. Ocak ayı içinde, seçim yasakları gelmeden ihaleye çıkacak noktaya geleceğiz. Limanlar ve Telekom’la ilgili de çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz. Sanırım özellikle limanlarda seçim yasakları dönemine takılacağız. Dolayısıyla ikisi için de öngördüğümüz tarih mayıs ayıdır. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bu üç ev ödevini 2020 yılında hayata geçirmiş olacak.”dedi.
“GÜZERGAH BELİRLENİRKEN ÖDENECEK İSTİMLAK VE TAZMİNAT MİKTARLARI DİKKATE ALINMALI”
“Bir yol güzergahı belirlerken ne kadar az istimlak ve ne kadar az tazminat ödeyeceğiniz gerçeğinden hareket etmeniz gerekiyor. Geriye dönüp baktığımızda 2014-2015 yıllarında başlatılan o büyük projelerin hemen hemen hiçbirinde buna dikkat edilmediğini görebiliriz. Zaten 4 tanesinin ara emirlerinden dolayı 6-7 yıl sekteye uğramasının altında yatan neden budur” diyen Tolga Atakan, Bakanlık olarak bu konuya önem verdiklerini belirterek şöyle dedi:
“Benim bakanlık dönemimde bir tane yol güzergahı belirleme fırsatım oldu. Bu güzergahı da bahsettiğim kıstaslara göre belirledik. Ne kadar az kamulaştırma öderiz, ne kadar az tazminata yol açacak bir adım atabiliriz diye düşündük. Şu an 2020-2030 karayolları master planı hazırlanıyor. Onun içine de koyduk. 2020’den sonra böyle bir çalışma prensibiyle ilerlenecek. Bugüne kadar yapılan karşılıklı işbirliği anlaşmalarının da hatalı olduğunu net bir şekilde ortaya koymak gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti, yolların yapımıyla ilgili ciddi bir kaynak ayırıyor. Fakat bu yolların ayrımına yönelik kaynakla iş bitmiyor. Sizin de KKTC olarak bunun planlanması noktasında ortaya bu tazminat sıkıntılarını çıkarmayacak güzergahların üzerinde çalışmanız gerekiyor.”
Hazırlanan master planında Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Dairesi’nin yetkilerinin de genişletileceğini belirten Bakan Atakan, genel bir işbirliği protokolü hazırlandığını söyledi. Sadece yetki sorunu değil ekipman sorunu da olduğuna işaret eden Atakan, yaklaşık 10 yıldır daireye herhangi bir araç veya benzeri bir yatırım yapılmadığına dikkat çekti.
Atakan, “Bu yönde de TC Karayolları ile bir işbirliği anlaşması gündemde. Protokol; 2020 yılı başı itibariyle elzem bazı araç gerecin de hibe şeklinde daireye kazandırılmasını içeriyor. Her iki ülkenin de bütçe çalışmaları tamamlandıktan sonra Aralık ayının son haftasında ilgili Bakan yardımcısı ve müsteşarımızın bir araya gelip toparlaması planlanıyor. Sanırım Ocak ayı başında da ben mevkidaşımla imzalayıp bir an önce yürürlüğe koyacağız.”dedi.
“HALKIN GÜNDEMİNDE İLK SIRADA KIBRIS SORUNU DEĞİL, EKONOMİ VAR”
Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda yöneltilen soruyu yanıtlayan Bakan Tolga Atakan, çalışmaların, istişarelerin sürdüğünü belirtti.
Halkın Partisi’nin de seçime bir adayla katılacağını açıklayan Atakan, “Adı geçen adaylara baktığınızda Sayın Kudret Özersay siyasi hayatına cumhurbaşkanlığı seçimiyle başlamış, ciddi bir tecrübe ve geçmişe sahip bir isim olarak en ön planda olan isimdir. Bu şekilde bir adım atılması da normaldir” dedi.
Anket çalışmasının sürdüğünü ifade eden Atakan, ilçe teşkilatları, parti meclisi, merkez yürütme organının hummalı bir çalışma içinde olduğunu anlattı.
Köy ziyaretleri sırasında Halkın Partisi’nden beklentinin büyük olduğunu söyleyen Bakan Atakan, Kıbrıs sorununun sokaktaki vatandaşın birinci gündemi olmadığını gözlemlediğini aktardı.
Atakan şöyle devam etti:
“Bir adım atılamayacağı, ne kadar efor sarf edilirse edilsin Kıbrıs Türk Halkı olarak sadece bizim istememizle ilgili bir durum değil. Tango yapmak için iki kişi gereklidir. O iki kişiden biri bu konuda ciddi efor, açılım, niyet ortaya koyuyor. Ama karşı taraf o tangoyu bizimle yapmaya niyetli değil. Halkın geniş bir kesimi tarafından bu durum iyice görüldü, anlaşıldı. Sokaktaki vatandaşın gündemi ekonomi. 2018’de ciddi bir kriz yaşadık. 2019’da etkilerini gördük. 2020’ye bu nasıl yansıyacak? Çevremizdeki doğalgaz ve doğal zenginliklere bağlı olarak atılan adımlar bir gerginliğe yol açacak mı? Brexit süreci nasıl etkileyecek? Artıları, eksileri nedir? Bunlara yönelik bir perspektif bekleniyor. Bu Cumhurbaşkanlığı seçiminde de o seçim ve propaganda süreci daha çok Kıbrıs sorunu ekseninden kayacak gibi görüyorum.”