Geçitkale’nin merkezindeki lezzet durağı; Komandonun Lezzet Yeri

Geçitkale köyünde, meydanda yıllardır hizmet veren "Komandonun Lezzet Yeri" Restoran, Hüseyin Çobanoğlu ve eşi Nalan Çobanoğlu ile hizmet veriyor.

Fehime Alasya

Geçitkale köyünde, meydanda yıllardır hizmet veren "Komandonun Lezzet Yeri" Restoran, Hüseyin Çobanoğlu ve eşi Nalan Çobanoğlu ile hizmet veriyor.

Köy merkezinde insanı işyerinden gelen kebap kokularıyla birlikte mekâna davet eden Hüseyin Çobanoğlu’nun macerası, ülkesine emek vermek istemesiyle başlamış.

Hayatının uzun döneminde farklı sektörlerde çalıştığını anlatan                Çobanoğlu, bölgede kök salmak için köy meydanından bir dükkân satın aldığını ve bu sektöre girdiğini kaydetti.

İşindeki en büyük destekçisi, olmazsa olmazı ise eşi Nalan Çobanoğlu…

Yakın bölgedeki civar köylere de servisi olan mekân, et, tavuk şiş, şeftali kebabı ve köfte gibi yerel tatları müşterilerine sunuyor.

Güzel bir öğle yemeği, Çobanoğlu çiftinin de hoş sohbeti ve misafirperverliği ardından ADRES okuyucularına kadar uzanıyor…

Mesleğinin zorlukları ve güzelliklerini anlatan Hüseyin Çobanoğlu, gençlere de mesaj gönderiyor.

Hüseyin Çobanoğlu ile gerçekleştirilen keyifli sohbet…

 


"Komandonun Lezzet Yeri" Restoran Direktörlerinden Hüseyin Çobanoğlu:

“İşimizin tek zorluğu sosyal hayatımızın kısıtlanması”

 

“Londra’ya yerleştik, sonra temelli Kıbrıs’a, geri köyümüze döndük. Buranın satılık olduğunu duyduk ve hemen talip olduk. Birkaç hafta burada çalıştım, işin sırlarını öğrendim, sonra ben devraldım ve kebapçılığa devam ettim. Et, tavuk şiş, şeftali kebabı ve köfte yaparız. Pidede veya servis... Dileyen gelip oturur, dileyen paket servis alır, yakın bölgelere belli bir miktar üzerinde de paket servisi alıyoruz. Sütlüce, Akova, Gönendere, Alaniçi gibi köylere servisimiz var.”

“EMİR VERENİMİZ, USTAMIZ YOK”

“Güzellikleri, emir verenimiz, ustamız yok, kira vermiyoruz. Bana göre tek zorluğu sosyal hayatımız kısıtlanır ve sıcak önünde çalışırız. Müşteri memnuniyeti için geç saate kadar buralardayız. Sabah sekizde iş başı yaptık, yazda saat 9 veya 10'a kadar buralardayız, kışın ise daha erken...”

“YAŞAM ALANLARI KÖYLERE ÇEKİLSE ESNAFIN DA İŞLERİ ARTAR”

“Dezavantajımız bölgede insan kalabalığının olmayışıdır. Müşterilerimiz bölgedeki kalıplaşmış kişilerdir. Merkezi bir yerdeyim, bölgede yaşam canlandıkça benim de işlerim açılıyor. Bu bağlamda işlerim artıyor diyebilirim. İşçi, yaşam alanları köylere çekilse esnafın da işleri artar.

Yazın hava sıcak ama yabancılar çoğalır, yerliler de karpuz hellim ekmek yer. Tatile gelenler bu bağlamda devreye girer. Yani kazancımızda çok ciddi dengesizlikler yoktur. Öğlen uykusunu seven köylüler işlerimizi düşürüyor olsa da çok şükür...”

“ON YILDIR AYNI İNSANLARLA ÇALIŞIYORUZ”

“Kalıplaşmış bir müşterimiz var, on yıldır aynı insanlarla çalışıyoruz, herhangi bir müşteri kaybına uğramadık. İşimizdeki üretim oranımız da aşağı yukarı bellidir.

Ortalama günde dört kilo civarı kıyma, üç kilo civarında da et tüketiyorum... Ev geçindiren bir genç böyle bir işten geçim sağlayabilir. Biz ne mutlu ki sağlıyoruz. Bir aile buradan rahat geçinir. Gençler asgari ücrete geçinme, memur olma veya okumaya çok programlandı, bundan çıkılması lazım. Sanata, zanaata yönelsinler. Bakın ben ütücülük de yaptım, inşaatlarda, fabrikalarda da çalıştım, boyacılık da yaptım ama bu yola baş koyduğumda öğrenmek için her şeyi yaptım. Herkes de iş sahibi olacak diye bir şey yok ama bunu yapabilirler... Buranın eski sahibi üç gün geldi, başımda durdu, sonra yalnız kaldık ama başardık çok şükür...”

 

 

Dergiler Haberleri