Geçmişle Yüzleş(eme)mek: ‘Rahatlatıcı Kadınlar’ı hatırlamak!

Geçmişle Yüzleş(eme)mek: ‘Rahatlatıcı Kadınlar’ı hatırlamak!

FEMİNİST ATÖLYE
info@feministatolye.com


Yüzyıllardır savaşları başlatan, sürdüren ve sona erdiren erkekler olmasına karşın bu süreçte en çok zarar gören kesimlerden biri de kuşkusuz kadınlardır. Kadınların savaş sürecine katılımı ve sonrası erkeklerden bir hayli farklı ve zordur. Kadınlar, toplumsal cinsiyetlerinden ötürü savaş zamanlarında erkekler tarafından çeşitli şekillerde her daim sömürülüyor. Özellikle cinsellik üzerinden birçok kadın savaş sırasında ve sonrasında erkeklerin seks objesi olarak görülüyor. Örneğin Bosna savaşında binlerce kadın tecavüze uğramış ve sonrasında kadınların mücadelesiyle tecavüz bir savaş suçu olarak kabul edilmişti. Ancak bu örnek tarihte yaşanan onlarca savaştan biri.
Geçtiğimiz günlerde 2. Dünya Savaşı sırasında Japon askerler tarafından seks kölesi olarak çalıştırılan ‘Rahatlatıcı Kadınlar’ (Comfort Women) yeniden gündeme geldi. Aslında, Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) 60 yıldan beri Japonya hükümetine yaptığı çağrıda, 2.Dünya Savaşı öncesi ve sırasında Japon ordusu tarafından seks kölesi olmaya mahkum edilen kadınlara karşı işlenen suçlarla ilgili sorumluluğunu kabul etmesini istiyor. (1) Bu konuyla ilgili Japon ve Güney Kore hükümetleri önemli adımlar attı. İki hükümet 2. Dünya Savaşı’nda seks kölesi olarak çalıştırılan Koreli kadınlara yönelik telafiler konusunda anlaştı. Uluslararası Af Örgütü’nün Japonya Ordusunun Seks Köleliği Sisteminin Kurbanlarına Adalet" başlıklı raporunda 200 bin kadının seks kölesi olarak kullanıldığı belirtiliyor. (2) İki ülke arasında yıllardır süren görüşmelerin ardından, Japonya konuyla ilgili özür dilediğini ve mağdurlar için Güney Kore’ye toplam 8.3 milyon dolar tazminat ödeyeceğini açıkladı. Kore hükümeti tarafından yönetilecek olan fon, kadınların evlerinde düzenli olarak ziyaret edilmesi ve tıbbi ve diğer desteklerin sağlanması için kullanılacak. (3)
……………………..

Günümüzde bu kadınlardan sadece 46’sı hayatta ve yaşadıkları travmalar halen geçmiş değil. Uzun yıllardan beri yaşadıkları süreci dile getiremeyen bu kadınlar Japonya’nın işlediği bu insanlık suçunu kabul etmesini ve gerçekçi bir dille özür dilenmesini istiyorlar. Kendilerinin de bu sürece dahil edilip geçmişle yüzleşilmesini istiyorlar. Bu durum onların travmalarını ve yaşadıklarını yok etmeyecek olsa da, yıllardır sürdürdükleri bu mücadele dünyadaki diğer kadınlar için de önemli bir motivasyon olacaktır. Benzer mücadelenin Kıbrıs’ta da yaşanması ve geçmişle yüzleşilmesi, barış sürecinde önemli bir adım olacaktır.

---------------------- 

(1)https://bianet.org/bianet/kadin/69530-rahatlatici-kadinlara-ozur-tazminat-borcu
  (2) https://bianet.org/bianet/kadin/69530-rahatlatici-kadinlara-ozur-tazminat-borcu
  (3) https://bianet.org/bianet/kadin/170585-japonya-seks-koleligine-zorladigi-koreli-kadinlara-para-odeyecek

 

---------------------------------------------------------------------------------------

ZEKİYE FEMİNUS’TAN BİLDİRİYOR

Dünya  Gezegeninde  En  Hızlı  Işınlanan  Penisler:

Başlığı okuyunca biraz şaşırmış olabilirsiniz doğrusu bu arkadaşların varlığını öğrenene kadar bende dünyalıların ışınlanabildiğini bilmiyordum. Sadece penisi olan erkek dünyalılar tarafından çok da sık kullanılan ışınlanma için aynaya her baktığınızda hatta bakmadığınızda kendinizi "herşeyi en iyi bilen güçlü yol gösterici erkek" yani dünya için büyük nimet bulunmaz FasulyeMAN olarak, kadınları ise "yardıma muhtaç tek başlarına iş göremeyen bağyan" olarak görmeniz şartı öncelikli olarak aranıyor. Dünya gezegeninde genellikle aile fertlerinden, mahalle efradına, eğitim alınan alanlardan, kitap, televizyon işte yazılı, görsel, canlı, cansız ne varsa doğumla başlayan süreçle kısa bir zaman diliminde şartlara haiz olmanız için hep birlikte çalıştıklarından ilk şartı yerine getirmek çok da zor olmuyor. Bu Şart tamamsa ikinci olarak mutlaka dünyalı olsun olmasın araba park etmek üzere olan bir kadına ihtiyaç duyuluyor.

Kadın arabayı park etmeye karar verdiği anda ışınlanmaya hazır doğmuş park sensörüne duyarlı Penisler bir saniyeyi almayacak bir dünya zaman diliminde olay yerine ışınlanıyorlar. Işınlanamayan Kadın, bir anda sağında/solunda/önünde/arkasında/çaprazında beliren daha önce hiç görmediği ve durmadan elini kolunu ayağını sallayarak azıcık Sağa, ucundan da sola kır, gel gel diyen park sensörü erkekleri görünce şaşırır. Bu konuda yardım talebi olmayan, arabasını park edip bir an önce işine bakmak isteyen kadın en az on beş dakika kendi içinde sağa mı sola mı daha çok dümen çevrilmesi gerektiğine karar veremeyen ışınlanabilen erkek tarafından alı konur. Kadınlardan şanssız olanları ilk Işınlanan Erkeğin, telepati yöntemini kullanarak örgütlenmesi beraberinde, saniyeler içinde ışınlanarak çoğaldıklarına şahit olur. Tabii dünya üzerinde bir çok grupta yaşanan sorunlar anında örgütlenen park sensörleri penis camiasında da hemen baş göstermeye başlar.

Öncelikle Başkan'ın kim olduğu, olay mahalinde ki bahse konu dümeninin kırılacağı tarafa en son kararı kimin vereceği, en büyük park bilgesi Erkeğin kim olduğu büyük sorunlardan biridir. Hadi buna en çok bağırıp kolunu en hızlı sallayan lehine karar verilse bile grup içinde çatlak sesler yine de önlenemez. Mutlaka biri ters tarafa dümenin kırılması konusunda ısrarcı olur ve grup kararlarına elini kolunu ters tarafa sallayıp aynı anda başını da hayır anlamında yukarı doğru kaldırarak karşı çıkar ve kadını uyarır. Kadının kendilerini dinlemediğinden şüphelenen olursa, sürücü koltuğuna en yakın cama vurarak kadını uyarır. Bu uyarı esnasında mutlaka ses daha da yükseltilerek, el kol hareketleri ihmal edilmez.

Ayrıca park sensörü erkek tek ya da örgütlü olsun mutlaka sürücü kadına "korkma da gellll" diye psikolojik destek de verirken ara da "aferin" de diyerek motive eder. "Tamamdır ben hallederim. Gerek yok" demiş olmasına rağmen ısrarcı sensörleri savamayan Kadının çoğu zaman kırmak istediği şey dümen olmasada şiddet yanlısı olmadığından yapmaz. Bütün bu "büyük erkek işi" sona erdiğinde kadın yaşanan bu park zulmü bittiğine sevinir. Işınlanan Penis ise başardıkları işin "Büyüklüğü" ve bir kadının daha "hayatını kurtarmanın" verdiği sevinç, gurur ve
hayranlıkla olay mahalinden ışınlanmak yerine yaylana yaylana yürüyerek uzaklaşır.

 

-----------------------------------------------------------------------------------

MOR KİTAPLIK

Ataerki ve Birikim: Uluslararası İşbölümünde Kadınlar

Bu hafta sizlerle feminist ekonomi üzerine önemli çalışmaları bulunan Maria Mies’in ‘’Ataerki ve Birikim: Uluslararası İşbölümünde Kadınlar’’ isimli kitabını paylaşmak istiyoruz. 2011 yılında Dipnot yayınlarından çıkan kitapta genel olarak kapitalist sistem kadın emeği üzerinden eleştiriliyor. Maria Mies, kitabında güçlü analizleri ve berrak anlatımıyla bu öngörüyü eleştirerek ka¬pitalizm öncesi üretim biçimlerinin ve kadın emeği sömürüsünün, ilk oluşum süreçlerinden günümüze dek kapitaliz¬min temelini oluşturduğunu söylüyor. Yazar, kitabında okuyucuya tarihsel bir analiz üzerinden kapitalist ataerkinin günümüzdeki haline, üretim biçiminin esnekleşmesine paralel biçimde emeğin esnekleşmesini ele alıyor. Maria Mies feminist ekonomiye ilgi duyan, bu alanda marj dışına itilmiş kadın emeği üzerine düşünmek isteyenler için önemli bir kaynak!

------------------------------------------------------------------------------

MALUMAT-I NİSVAN

Bulgaristan’da 15 yaş üstü çalışan nüfus içerisinde,

• Tam zamanlı işlerde istihdam edilenlerin %42’si kadın iken, % 58’i erkek
• Kadınlar ayda 713 Euro kazanırken bu miktar erkeklerde 822 Euro
• 15-74 yaş arası nüfusta yüksek öğrenim oranı kadınlarda %22.6 iken, erkeklerde % 15.1
• Her gün yemek pişirme ve ev işlerine en az 1 saat ayıran çalışanlar içerisinde kadınlar % 69.8, erkekler %10.2
• Her 2 günde bir ev dışında yapılan spor, kültür ve eğlence aktivitelerine çalışan kadınların sadece %4.3’si katılırken, bu oran erkeklerde %7.3.
• Kabinedeki kadın oranı %29, erkek oranı %71.
• Parlamentodaki kadın oranı %22, erkek oranı %78.
• Bölgesel kurullar/belediyelerde kadın temsili  %25, erkek temsili %75.

----------------------------------------------------------------

CADI SÜPÜRGESİ

Cinsiyetçi Medya Dilini Süpürüyoruz

Yılbaşından hemen önce geçtiğimiz yıl Gönyeli’de karısını cep telefonuna gelen mesaj yüzünden öldüren adama 10 yıl hapis cezası verildiği açıklandı. Bu haberi ‘’adam öldürmeden tutuklandı’’, ‘’kıskançlığın hazin sonu’’ ve ‘’karı-koca kavgası drama dönüştü’’ gibi oldukça eril bir dil kullanarak veren Havadis haber sitesini uzaya süpürmek istiyoruz!

Dergiler Haberleri