‘Geleceklerini hayal dahi edemeyen kuşakların çocuklarıyız.’
Bu lafı bir Kıbrıslı Türk genç söylemedi...
Erdoğan’ın kızına ait...
Sümeyye’ye...
***
'Empower' Gençlik Konferansı’nda konuştu...
Ve umut verdi:
“Ancak karşılaştığımız sorunların derinlikleri bizi umutsuzluğa sürüklememeli, dünyayı anlamak için çaba gösteren, sıkıca çalışan, bunları yaparken de kendi değer ve perspektifini katan bir gençliğimiz var. Tüm kalbimle inanıyorum ki, bu gençliğin girişimleri ve çabaları, toplumumuzun karşılaştığı sorunların üstesinden gelecek potansiyele sahip.”
| Sümeyye bunları söylerken, Erdoğan, bir başka konferansta “Gençlik, Gezi’deki vandallar değil”, diyordu (!) |
***
‘Hatiplik’ genetik mi bilemiyorum ancak sözler etkileyici...
Şimdi meseleyi Erdoğan’ın özgürlükleri daraltan baskıcı anlayışı nedeniyle ‘geleceklerini hayal dahi edemeyen’ yeni kuşaklara getirmeyeceğim...
Türkiye’nin aydınları hissederek, deneyimleyerek ve gözlemleyerek yazıyor zaten...
***
En baştaki sözlerden yola çıkarak, denizin ötesinden adamıza sandalla taşıyacağım lafı.
Kıbrıs’ın kuzeyinde uzun senelerdir siyasete egemen ve toplumsal yaşama yön veren kuşaklar tam da bu işte...
‘Geleceklerini hayal dahi edemediler...’
Çünkü ‘namlunun ucunda’ büyüdüler...
Sömürge döneminde...
Kıbrıslı toplumlar arasında...
Türkiye’de eğitime gittiklerinde...
Ve savaş sonrası kuzeyde...
(Belki bu nedenle, birbirleriyle de didişip durdular sürekli)
***
Ama asıl trajedi şu ki!..
Onca ganimete...
Mala mülke...
Türkiye’den akan paraya rağmen...
O kuşakların çocukları...
Onların çocukları...
Ve hatta çocuklarının çocukları şimdi...
Geleceklerini hayal dahi edemiyor...
Ve bu hayalsizlik tüketiyor hepimizi...
Kemiriyor için...
Dünyayı anlıyoruz biz de, galiba en yakınlarımız dahi anlamıyor ‘biz’i...