Gelen Jeneratörleri kim çalıştıracak

Ünal Fındık

Ocak 2022’den bu yana ülke gündemini meşgul eden en önemli konulardan biri Kıb-Tek ve elektrik enerjisi sorunudur.

2019, 2020, 2021 yıllarında görev yapan hükümetler bilerek ve isteyerek Kıb-Tek’in batırılmasına göz yumdular.

Önce cumhurbaşkanlığı seçimi, ardından incir ipi gibi uzayan UBP kurultayı ve onun ardından da erken genel seçimler nedeniyle döviz ve petrol fiyatları hızla artarken elektrik fiyatlarını sabit tutarak Kıb-Tek’i büyük bir borç batağına sürüklediler.

Bununla da yetinmediler Kıb-Tek’i elektrik üretemez, bakım yapamaz, yedek parça temin edemez, hatta elektrik sayacı bile alamaz hale getirdiler. Kıb-Tek bu 3 yıl içinde dizlerinin üzerine çökertildi.

Seçimler geçince de doğal olarak elektrik zamları gündeme geldi. Elektriğe yapılan fahiş zamlar vatandaşı ödeyemez hale getirdiği halde Kıb-Tek hala vatandaşa elektriği maliyetin altında verdiğini iddia ediyor.

Elektrik zammı bir yandan vatandaşın belini bükerken, öte yandan dizlerinin üzerine çökertilmiş olan Kıb-Tek yönetimi de hiç utanmadan “Yatırım eksikliği ve üretim yetersizliği” gerekçesiyle dönüşümlü elektrik kesintileri yapıyor.

Zamanında gerekli yatırımı yapmayan ve bu nedenle yeterli üretimi yapamayan kimlerdi acaba?

Bu yatırımları vatandaşlar mı yapacaktı da yapmadı, yoksa Kıb-Tek yöneticileri mi yapacaktı da yapmadı?

****

Önümüz yaz. Sıcaklar başladı. Klimalar giderek daha çok çalışacak. Buna yetecek yatırım hala yapılmadı. Kıb-Tek bırakınız yatırım yapmayı mevcut santralları çalıştıracak yakıtı bile temin edemiyor.

Bunu önlemek için yine Türkiye’den yardım dilendiler. Türkiye de 2 adet 25 MW Jeneratörü adaya gönderdi. Jeneratörler dün sabah saatlerinde Teknecik’e ulaştı. Muhtemelen önümüzdeki günlerde kuruluma başlanacak ve bayram ertesi devreye girecek biçimde hazır olacaklar.

Peki çalıştırılacaklar mı?

İşte bu sorunun cevabı bilinmiyor.

Aldığım bilgilere göre bu jeneratörlerin yakıtı motorindir. Motorin en pahalı yakıt türüdür. Üstelik bu jeneratörlerin motorlarının uçak motorlarıyla eşdeğer olduğu söyleniyor. Yani bu motorlar çalışırken normal dizel jeneratörlerden çok daha fazla yakıt tüketecek.

Protokole göre hibe olduğu iddia edilen bu 2 adet jeneratörün kurulumu yapıldıktan sonra 6 aylığına Kıb-Tek yakıtını temin edecek, işletmesini ise getiren firma yapacak. 6 ayın sonunda her şey normal giderse jeneratörler Kıb-Tek’e devredilecek.

Neden 6 ay işletmesini kendileri yapacak, bu arada yakıt temini yapılamazsa işletilemeyeceğine göre 6 ay sonra geri mi gönderilecek şimdilik bunlar belirsizdir.

Bundan da önemlisi Kıb-Tek’in envanterinde bulunan hem buhar santralları, hem de dizel jeneratörlerinin yakıtı fuel oil’dir. Fuel oil’in Akdeniz borsa fiyatı tonu ortalama 840 Dolar’dır. Motorin’in borsa fiyatı ise ortalama 1350 Dolar’dır. Yani neredeyse fuel oil’in 2 katı.

Kıb-Tek’in şimdiki birim maliyeti ortalama 3 TL/Kwh ise, bu 2 adet jeneratörün üreteceği elektrik enerjisinin birim maliyeti ortalama 5-5.5 TL/Kwh olacaktır.

Kıb-Tek bugünkü mali yapısıyla 840 dolar olan fuel oili bile temin etmekten acizdir. Bu durumda tonu 1350 dolar olan motorini nasıl temin edecek?

Bu arada geçmişten bir hatırlatma yapmakta fayda var. 1974’den sonra Türkiye, Rum elektriği kesecek diye acilen elinde bulunan santrallardan 2 tanesini Kıbrıs’ın kuzeyine göndermişti.

Bu santralların yakıtı motorin idi. Bunlar 1994’e kadar pik saatler dışında neredeyse hiç çalıştırılmadılar. Ancak 1994’te Rum tarafı o güne kadar bedavaya verdiği elektriği kesince bu santralları çalıştırmaya çalıştık.

Bunlara yakıt temin etmek hem çok pahalı, hem de zahmetli bir işti. Kıb-Tek o dönemde ilk kez ciddi bir üretim yapmaya başladı. Ama yakıt alabilmek için bankaların kapısında çok nöbet tutuldu.

Nihayet 1995 yılında buhar santralları devreye girince rahat bir nefes alındı. Sonra da bu iki santral HEK’e ayrıldı. Muhtemelen şimdi Teknecik’te atıl durumda olan yakıt deposu tekrardan kullanılmaya başlanacak. Eğer bu fiyatlardan temin edilebilirse.

Kıb-Tek KKTC’nin en büyük kurumudur. Bu kurumu yaşatmak hepimizin en başta gelen görevidir. Ama kurumu UBP siyasetinin eline bırakırsanız partizan atamalar ve birilerini zengin etme adına kurumu dizlerinin üzerine çökertirler.

Kıb-Tek derhal özerk bir kurum haline getirilmeli ve uzman yöneticilerin elinde gerçekten üretken bir yapı kurulmalıdır.

Kısa, orta ve uzun vadeli programlar hazırlanarak buna uygun yatırımlar yapılmalı ve Kıb-Tek ayağa kaldırılmalıdır.

Bu bizim toplumsal ödevimiz ve sorumluluğumuzdur.