“Gelişmişlik değil, genç işsizliğin göstergesi”

Kıbrıs’ın kuzeyinde her yıl sayısı artan yükseköğretim kurumları ile ilgili CTP Lefkoşa Milletvekili Sıla Usar İncirli konuştu, “Üniversitelerin çok olması gelişmişlik göstergesi değil, bilakis genç işsizliğin yüksek olduğunun acı bir işaretidir” dedi.

Dila ŞİMŞEK

Kıbrıs’ın kuzeyinde her yıl sayısı artan yükseköğretim kurumları ile ilgili CTP Lefkoşa Milletvekili Sıla Usar İncirli YENİDÜZEN’e konuştu, üniversitelerin kontrolsüz artışını vurguladı.

CTP’li Lefkoşa Milletvekili Sıla Usar İncirli, geçtiğimiz hafta Perşembe günü Mecliste yaptığı konuşması ile dikkat çekmişti. Eğitim bütçesi görüşülürken konuşmasıyla ülkedeki yükseköğrenimin ‘oluruna bırakılmışlığını’ vurgulayan İncirli, YENİDÜZEN’e konuştu.

İncirli, üniversiteler arasındaki ‘acımasız rekabet’ yerine işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, “Güçlü ve özerk YÖDAK için çalışılmalı” dedi. Üniversitelerin patronaj sistemi ile yönetilmesine izin verilmemesi gerektiğini kaydeden İncirli, yükseköğrenimin salt öğrenci sayısı üzerinden değerlendirmekten vazgeçilmesine işaret etti.

Yüksek Öğrenim ve Dışilişkiler Dairesi’nin verilerine göre, ülkede 22 aktif yükseköğrenim kurumu bulunuyor. Bu kurumlar, 16'sı yerel merkezli, 4'ü yurtdışı merkezli toplam 20 eğitim veren üniversiteden ve 2'si meslek okulundan oluşuyor.

2018-2019 eğitim yılında, toplam 102 Bin 701 yükseköğretim öğrencisi vardı. 2019-2020 Eğitim Yılında bu sayı, az bir artışla 103 Bin 748’e yükseldi.

2018-2019 akademik yılında KKTC uyruklu 12 Bin 508, TC uyruklu 54 Bin 875, Yabancı uyruklu ise 35 Bin 318 öğrenci bulunuyordu.

İçinde bulunduğumuz 2019-2020 akademik yılında ise KKTC uyruklu 12 Bin 243, TC uyruklu 50 Bin 286, Yabancı uyruklu 41 Bin 219 öğrenci bulunuyor.

Ülkede KKTC ve TC uyruklu öğrencilerin sayısının azaldığı, yabancı uyruklu öğrenci sayısının ise epey arttığı gözlemleniyor.

 

“1980’li 90’lı yıllarda üniversiteler kurulurken ülkeyi üniversiteler adası yapma hedefi çok doğru bir hedefti ve çok iyi bir başlangıç yapılmıştı”

Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın, Yüksek Öğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi verilerine göre:

  • Ülkede 22 aktif yükseköğrenim kurumu bulunuyor.
  • 2018-2019 Eğitim Yılında, toplam 102 Bin 701 yükseköğretim öğrencisi vardı.
  • 2019-2020 Eğitim Yılında bu sayı, 103 Bin 748’e yükseldi.
  • 2018-2019 akademik yılında KKTC uyruklu 12 Bin 508, TC uyruklu 54 Bin 875, Yabancı uyruklu ise 35 Bin 318 öğrenci bulunuyordu.
  • 2019-2020 akademik yılında ise KKTC uyruklu 12 Bin 243, TC uyruklu 50 Bin 286, Yabancı uyruklu 41 Bin 219 öğrenci bulunuyor.

 

İncirli, yükseköğrenimin rekabetçi bir sürdürülebilirliğe kavuşması ve bu sayede ülkenin ekonomik ve toplumsal kalkınmasına katkı sağlamaya devam etmesi için strateji ve eylem planına ihtiyaç olduğunu söyledi. Ülkedeki üniversite sayısının plansız arttığını belirten İncirli, yıllar içinde üniversitelerin elde etmiş olduğu şöhrete karşı ciddi bir tehdit olduğunu ifade etti. “1980’li 90’lı yıllarda üniversiteler kurulurken ülkeyi üniversiteler adası yapma hedefi çok doğru bir hedefti ve çok iyi bir başlangıç yapılmıştı. Doğu Akdeniz Üniversitesi, Yakın Doğu Üniversitesi, Lefke Avrupa Üniversitesi, Girne Amerikan Üniversitesi, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi yüksek öğrenci sayıları, güçlü öğretim üyesi kadroları ve alt yapıları ile uluslararası haklı şöhret yakalanmasında önemli görevler yaptı” diye ekledi.

Ardından Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampüsü gibi şube üniversiteler kurumsal yapıları ile bu şöhrete katkıda bulunduğunu dile getirdi.

 

“Bir üniversite bilimsel yayın yapmıyorsa yok hükmündedir”

Bunların yanı sıra, ‘plansız artış gösteren üniversitelerin’ bir kısmının, ‘kaliteyi değil kazancı ön plana’ aldığını kaydeden İncirli, ülkenin uluslararası şöhretinin genel olarak sarsılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını söyledi.

İncirli, “Bugün 20’nin üzerinde üniversite, 100 binin üzerinde öğrenci, 2000 civarında öğretim üyesi vardır. Hal böyle olunca karşımıza kalite ve sürdürülebilirlik sorunu çıkmaktadır. Öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı hayli fazladır. Uluslararası sıralamalar, yayın sayısı ve yayın kalitesi, atıf sayısı gibi somut göstergeler önemlidir. Bu noktada uluslararası sıralamalara giren DAÜ gibi üniversitelerimizi ayrı bir yere koymak gerekir. Bir üniversite bilimsel yayın yapmıyorsa yok hükmündedir” şeklinde konuştu.

 

“Güçlü ve özerk YÖDAK için çalışılmalı”

Ülkedeki üniversite araştırma faaliyetlerinin artırılmasının ve sonuçlarının ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürülmesinin sağlanması gerektiğini belirten İncirli, “Uluslararası kaliteli öğrenciler için çekim merkezi olabilmek ve şöhretimizi koruyabilmek için artık niceliğin yanında niteliğin de vazgeçilmez olduğunu anlamak gerekmektedir” dedi.

Ülkeye gelen öğrencilere, güvenli, öğrenci dostu şehirler ve temiz bir çevre sunulması gerektiğine dikkat çekti. Üçüncü ülkelerden gelen öğrencilerle daha iyi iletişim kurabilmek için İngilizce dilini ülkemizde yaygınlaştırması gerektiğine, yurttaşlara yaşam boyu eğitim imkanları açılmasına işaret etti.

Üniversitelerin çok olması gelişmişlik göstergesi olmadığını ifade eden İncirli, “Bilakis genç işsizliğin yüksek olduğunun acı bir işaretidir. İş piyasasına dönük eğitim, mezuniyet sonrası gençlerin iş bulması, buldukları işin eğitim aldıkları alanlarda olması açısından oldukça önemlidir. Genç işsizliğin yüksek olduğu ilkemizde Teknoparklar ile ilgili yasa (Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası) gençlerin istihdamına yönelik önemli bir vizyondu ve Erhürman Hükümeti döneminde yasallaşmıştı” diye konuştu.

İncirli sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kuzey Kıbrıs bir zamanlar üniversiteler adasıydı dememek için; devlet ve üniversiteler arasındaki kopukluk giderilmeli, üniversitelerimiz arasındaki acımasız rekabet yerine işbirliği güçlendirilmeli, güçlü ve özerk YÖDAK için çalışılmalı, üniversitelerin patronaj sistemi ile yönetilmesine izin verilmemeli, merkezi ve ölçme değerlendirme yapılmalı ve hepsinden önemlisi yükseköğrenimi salt öğrenci sayısı üzerinden değerlendirmekten vazgeçilmelidir”

Özel Haber Haberleri