Gemikonağı Balıkçı Barınağı’nın için Tarım Bakanlığı ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı arasında imzalanan protokol, ortamı daha da gerdi. Protokolün içeriğiyle ilgili son taslağa ilişkin hiçbir bilgiye sahip olmadığını ifade eden bölge balıkçıları, “Bu Nazım Çavuşoğlu’nun balıkçıya askeri darbesidir” dedi.
Tarım Bakanlığı Müsteşarı ise endişelerin gereksiz olduğunu belirterek, balıkçıların taslaktaki itirazlarına yer verildiğini savundu, ‘açıklanacak’ dediği protokolle ilgili bilgi vermedi.
Fehime ALASYA
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı arasında imzalanan Gemikonağı Balıkçı Barınağı’na ilişkin protokol, bölgede yıllardır süren barınak gerginliğini de tırmandırdı.
Yedidalga Balıkçılar Birliği, aynı zamanda askeri liman da olan Gemikonağı Balıkçı Barınağı'nda yıllardır asker ile sorun yaşadıklarını belirterek, yasal bir zemin talepleri olduğunu ancak imzalanan protokolün bölgedeki balıkçıları koruma altına almadığını savundu.
Balıkçılar, protokole karşı gelen tekne sahiplerinin zaman beklenmeksizin Hayvancılık Dairesi tarafından hemen barınaktan dışarı atılacağını belirten madde ve bölgeye giriş çıkışlardaki izinlendirmeye karşı olduğunu belirtti. Balıkçılar, protokolde, balıkçıların denize her seferinde sahil güvenliğe dilekçe ve kayıt ile açılabileceği, 80 gün balığa gitmeyen teknenin hemen limandan atılacağına dair maddeler bulunduğunu ve tüm bunlara karşı çıktıklarını aktardılar. İtiraz edilen bu maddelerin yanında balıkçıların teknelerini satışta, yenileme veya yeni yatırım yapma durumunda da askeri yetkililerin izni ve onayı ile hareket edebilecekleri oldu.
Tarım Bakanlığı Müsteşarı Emirali Deveci ise, kimsenin mağdur olmayacağını belirterek, “Protokol hazırlanırken görüşlerine dikkat ettik. Endişeleri gereksizdir” açıklamasında bulundu, protokole ilişkin detay vermedi. Emirali Deveci balıkçıların iddia ettiği mağduriyetlerin protokolde olmadığını savundu.
Yedidalga Balıkçılar Birliği Başkanı Ergül Numan YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamada, protokolün içinde yer alan maddelerin kabul edilemez olduğunu belirterek, eyleme gideceklerini, yasal yoldan sonuna kadar haklarını arayacaklarını kaydetti.
“Son taslağı görmedik, protokol imzalandı”
2013 yılından sonra bölgede kurulan balıkçılar birliğinin öncülüğünde limanda balıkçılar ve halkın desteği ile çeşitli tadilatlar yaptıklarını anlatan balıkçılar, devletin de buna prosedürleri yerine getirerek katkı sağladığını anlattı.
Dursun Oğuz’un Tarım Bakanlığı olduğu dönemde limanda çeşitli sıkıntıları kısmen giderilmeye başladıklarını anlatan balıkçılar, “Yıllardır birçok işlevimiz sadece askerin iki dudağı arasındadır, biz bunun değişmesini, keyfi uygulamaları ortadan kaldıracak ve bölge balıkçısını koruyacak bir limana kavuşmak istedik. Bu yönde Dursun Oğuz döneminde bir protokol imzaladık ama şimdiki Tarım Bakanı Nazım Çavuşoğlu geldikten sonra bu protokol yerle yeksan edildi.” diyerek tepki gösterdi.
Nazım Çavuşoğlu döneminde hazırlanan protokolün taslağını gören bölge balıkçıları, burada bazı maddelere yazılı itiraz gerçekleştirildiğini, yazılı itirazın ardından ise protokolün son taslağını okumdan imzalandığını ifade etti. Bu duruma tepki gösterdi.
İmzalanan yeni protokolde yasalar nezdinde yetkili balıkçı birliklerinin de bulunması gerektiğine dikkat çeken balıkçılar, “Bizim imzalandığı söylenen bu protokolden haberimiz dahi yoktur, bizi hiçe saydılar.” dedi.
İmzalanan ve henüz görmedikleri protokolde, ne gibi sıkıntılar olduğunu anlatan bölge balıkçıları ve Balıkçılar Birliği yetkilileri YENİDÜZEN’e konuştu.
Balıkçılar Protokolün hangi maddelerine karşı?
Hiçbir limanda olmayan bazı kuralların bu protokolle Gemikonağı Balıkçı Barınağı’na dayatılacağını ifade eden Balıkçılar Birliği Başkanı ve bölge balıkçıları özetle şu detaylara karşı çıktığını belirtti:
- “Protokole karşı gelen tekne sahiplerinin zaman beklenmeksizin Hayvancılık Dairesi tarafından hemen barınaktan dışarı atılacağı belirtiliyor, askeri bölge olan noktaya girerken izne tabi olacağımız söyleniyor.”
- “Limandan denize çıktığımız zaman sahil güvenlik komutanlığına dilekçe yapmamız gerektiği, bunun kaydının asker tarafından kayıt altında tutulacağı söyleniyor. Yani askere haber vermeden balığa çıkamayacağız.”
- “80 gün balığa gitmeyen teknenin hemen limandan atılacağına dair bir madde eklendi. Bu hiçbir limanda yoktur, bu genel olarak tüm limanlara yapılmalı veya bize de yapılmamalı.”
- Bakanlar Kurulu kararı ile bizim limanları kullanım esaslarımızı belirlerken Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, ilgili bakanlıklar ve yetkili balıkçı birlikleri ile protokol yapılması için yetkilendirilmiştir. Ama bizim imzalandığı söylenen bu protokolden haberimiz dahi yoktur, bizi hiçe saydılar.
- “Bu protokole bölgede yeni yapılacak olan balıkçı barınağının da yarısının askerin himayesinde olacağını belirten bir madde ekledi. Yani bize yeni yer bile yapılacak olsa asker bu yerin de yarısına ortak olacak. Yani yine aynı sorunlarla boğuşacağız.”
- “Yeni protokoldeki maddelerden biri de teknemizde yapacağımız değişiklikleri sınırlıyor. Teknemi satacaksam askerden izin alacam, asker teknemi satacağım kişiye onay verirse satabileceğim, onun onayı olmadan satamayacağım. Ne teknemi satabileceğim, ne el değiştirebileceğim ne de büyültebileceğim.”
BALIKÇILARIN PROTOKOL TEPKİSİ:
“Tek isteğimiz askerin ve bakanlığın uhdesinden çıkıp, yasal zemine bağlanmak”
Yedidalga Balıkçılar Birliği Derneği Asbaşkanı Gürtaç Akkılınç:
“Bu Nazım Çavuşoğlu’nun balıkçıya askeri darbesi”
“Protokolü yenileyip biz balıkçılara da söz hakkı verilmesini, keyfi uygulamaların ortadan kalkmasını istedik. Tek amacımız buydu. Dursun Oğuz döneminde ne balıkçı mağdur olsun, ne de asker, bundan sonra sorun yaşanmayacak bir protokol imzalansın dendi. Birçok noktada asker ile protokol için anlaştık. Nazım Çavuşoğlu bakan olarak geldi ve önümüze farklı bir protokol kondu. Asker ile oturup protokol düzenledi ve bize dayattı. Nazım Bey iki seferdir bakanlık yapıyor ve bu iki döneminde de biz Gemikonağı balıkçıları için bir çivi çakmadı, tam tersi kaos ortamı yarattı.
Yaptığı bu yeni protokolde de aleyhimize birçok madde kondu. Diğer limanlarda olmayan birçok madde bizim için kondu. Çünkü asker öyle istiyor. Asker bizi burada istemiyor. Biz limanı geliştirip büyüttük, nezih bir liman oldu, bizden yer istedi, verdik, günün sonunda torpil ile limana evrakları yasal olmayan bir balıkçı teknesi koydular.
Limana hakkı olduğu halde giremediği ve askerin uhdesinde izin alamadığı için iki yıl bekleyen kişiler oldu ama Bakanlık tarafından torpil ile yasal olmayan şekilde limana giren tekne oldu. Asker bizden 4 metre yer istedi, Bakan, ‘gerekirse teknelerini arka arkaya bağlasınlar’ dedi. Biz bu sıkışıklığı yaşamamak için bu kadar tadilatı yaptık. Bakan Nazım Çavuşoğlu bize askeri darbe yaptı.”
Yedidalga Balıkçılar Birliği Derneği Başkanı Ergün Numan:
“Ne balıkçı mağdur olsun, ne de asker, bundan sonra sorun yaşanmayacak bir protokol imzalansın”
“Protokolde birçok madde değişti ve bizi çok olumsuz etkileyen maddeler var. Bu maddeleri biz yazılı olarak dilekçe yapıp Bakanlığa verdik, dikkate alınmasını istedik. Ama biz yeni taslak beklerken bu protokolün dün imzalandığını duyduk. Protokolde, buna karşı gelen tekne sahiplerinin zaman beklenmeksizin Hayvancılık Dairesi tarafından hemen dışarı atılacağını belirtiyor, askeri bölge olan noktaya girerken izne tabi olacağımız söyleniyor. Limandan denize çıktığımız zaman sahil güvenlik komutanlığına dilekçe yapmamız gerektiği, bunun kaydının tarafından kayıt tutulacağı söyleniyor. Yani askere haber vermeden balığa çıkamayacağız. 80 gün balığa gitmeyen tekne hemen limandan atılacaktır. Bu hiçbir limanda yoktur, bu genel olarak tüm limanlara yapılmalı veya bize de yapılmamalı. Bizi azaltmak ve bitirmek niyetindeler. Bakanlar Kurulu kararı ile bizim limanları kullanım esaslarımızı belirlerken Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, ilgili bakanlıklar ve yetkili balıkçı birlikleri ile protokol yapılması için yetkilendirilmiştir. Ama bizim imzalandığı söylenen bu protokolden haberimiz dahi yoktur, bizi hiçe saydılar. Ya bize burada yaşama şansı versinler ya da teknelerimizi 4, 5 kilometre ileride batı tarafına taşıyalım. Ne balıkçı mağdur olsun, ne de asker, bundan sonra sorun yaşanmayacak bir protokol imzalansın.
Tarım Bakanlığı’ndan Kemal Şoföroğlu beni arayıp protokolün imzalandığını söyledi. Bize ulaştırmalarını istedim, zaman vermedi. Neden bizi de bunu yaparken dahil etmediniz diye sordum buna da yanıt almadım. Bunun peşini bırakmayacağız. Mücadelemiz sürecek. Eyleme gideceğiz ve protokolü mahkemeye taşıyacağız.”
Bölge Balıkçısı Erdoğan Şah:
“Ayak oyunlarıyla bize baskı yapmasınlar”
“Bizi bu barınaktan çıkartmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu liman sadece askere kalsın istiyorlar. Burayı biz kendi imkanlarımızla yaptık, yıllardır askerin uhdesindeyiz, bundan kurtulmak yasal bir mevzuata bağlanmak istedik ama tam tersi oldu, yasal olarak askerin uhdesine verildik. Emir komuta şimdi yasal olarak askerde. Biz işimizi yapmak istiyoruz hepsi bu. Asker bizi burada istemiyorsa açık olarak sizi burada istemiyoruz desinler, devlet bizi dışarı atsın da başımızın çaresine bakalım. Ayak oyunlarıyla bize baskı yapmasınlar. Bizi orada istemiyorlarsa barınak yapsınlar çıkalım. Asker, bu protokole yeni yapılacak olan balıkçı barınağının da yarısını aldığı bir madde ekledi. Yani bize yeni yer bile yapılacak olsa asker bu yerin de yarısına ortak olacak. Yani yine aynı sorunlarla boğuşacağız. Bu işten ne anladık ki?”
Bölge Balıkçısı Ekrem Ertarkan:
“Hakkımızı aramaktan vaz geçmeyeceğiz”
“Vergi ödüyoruz, ruhsat çıkarıyoruz, tüm sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz, üstümüze düşeni yapıyoruz yine de bizim buradan çıkmamızı istiyorlar. Yeni protokoldeki maddelerden biri de teknemizde yapacağımız değişiklikleri sınırlıyor. Teknemi satacaksam askerden izin alacam, asker teknemi satacağım kişiye onay verirse satabileceğim, onun onayı olmadan satamayacağım. Ne teknemi satabileceğim, ne el değiştirebileceğim ne de büyültebileceğim. Ben yatırım yapmak istersem askerden izin alacam, satacaksam askerden izin alacam. Yıllardır bu sorunları çekmekten, askerin veya bakanlığın uhdesinde olmaktan sıkıldık. Hakkımızı aramaktan vaz geçmeyeceğiz.”
Bölge Balıkçısı Edip Büyükkara:
“Protokoldeki maddelere itirazımız ne oldu, kayda alındı mı yoksa mevcut bu haliyle mi imzalandı bilemiyoruz”
“Yıllardır bu bölgede askeri baskı varmış, ben dört, beş yıllık yeni bir balıkçıyım. Bu baskı ve tartışmalardan kurtulmak için resmiyet olsun istedik, protokol imzalayalım dedik, protokolde olan bazı maddelerle ilgili şikayet dilekçesi sunduk, Tarım Bakanlığı ve Hayvancılık Dairesine itirazlarımızı yazılı olarak yaptık. Akabinde bize yeniden bilgi verilmesi gerekiyordu. Bu maddelere itirazımız ne oldu, kayda alındı mı yoksa mevcut bu haliyle mi imzalandı bilemiyoruz. Değiştirdiklerini sanmıyorum. Yasal haklarımızı aramaya devam edeceğiz.”
Bölge Balıkçısı Özay Volkan:
“Biz askerin iki dudağının arasından çıkmaya çalıştık ama…”
“Biz askerin iki dudağının arasından çıkmaya çalıştık ama bu protokol ile bizi tamamen askerin uhdesine bıraktılar hem de tüm bunları yasal mevzuata sokarak yaptılar. Biz askeri liman içindeyiz ama neticede sivil balıkçılarız. Hiçbir limanda olmayan kurallar bu tüzükte bize dayatılıyor. Hiçbir balıkçıya uygulanmayan yasalar bizim için kondu. Bu büyük haksızlık… Bu protokole karşıyız, hepimiz buna karşı çıkacağız. Gerekirse tüm bölge halkını toplayıp eylem yağacağız.”
Tarım Bakanlığı Müsteşarı Emirali Deveci:
“Endişeleri gereksiz”
Protokolün balıkçıların görüşleri alınarak imzalandığını ifade eden Tarım bakanlığı Müsteşarı Emirali Deveci ise, kimsenin mağdur olmayacağını belirtti. Deveci, “Protokol hazırlanırken görüşlerine dikkat ettik. Onlar rahat etsin, mesleklerini sürdürsün diye çabalıyoruz. Bu protokol mesleki balıkçıların lehine olacak. Endişeleri gereksizdir.” açıklamasında bulundu.