Dila ŞİMŞEK
18 yaşındaki Bora Altıntaş, beş senedir bisiklet sürüşü ile ilgileniyor. BMX bisiklette (akrobasi bisiklet), ‘sokak’ prensibini benimseyen Altıntaş, kısa sürede adını birçok firmaya duyurmayı başardı. Altıntaş, dünya çapında tanınan markaların desteği ile önemli yarışlara katılıyor…
“Parkta sürerken, hayatımın dönüm noktasını yaşadım”
Altıntaş, önceden ‘asosyal’ olduğunu, dışarı etkinlikleri ile pek fazla ilgilenmediğini söylüyor. Bir gün arkadaş grubunun kendisini bisiklet sürmeye çağırmasıyla, bu alana merağının başladığını ifade eden Altıntaş, kendisine daha profesyonel bir bisiklet almak istemiş. “Hep oyun konsolları ve bilgisayar başındaydım. Arkadaşlarım dışarı davet ettiğinde istemezdim. Ancak bisiklete olan ilgim hayatımı değiştirdi. Bisiklet, hobiden öte, tutkum oldu. Bayram harçlıklarımı biriktirerek kendime profesyonel bir bisiklet aldım. Tabii ülkede profesyonel bisiklet sürüşleri için parkurlar olmadığından, sokakta kendi imkanlarımızla bir şeyler yapmaya çalıştım. Sokaklarda bu işe başladım. Baktım ki rampaya ihtiyacımız var, Ortaköy’deki parkta boş alana, tahtadan rampalar yaptık. Ancak bunun için başta bir izin almamıştık. Sonrasında belediye başkanının da izniyle devam ettik. Dönüm noktası ise, Vakıflar İdaresi’nden Mustafa Şamil ve İbrahim Bertel abiler, parkta bizi gördüğünde ne yaptığımızı sordu. Biz de anlatınca, destek olmaya başladılar. İyilik Gönülleri üyesi olduğumuz için, nasıl daha iyi koşullar yaratabiliriz diye bize yardım ettiler” diyor.
“Babamın da desteğiyle, kapalı bir stadyum açtım”
Kendi emekleri ve Vakıfların da desteğiyle parkta bir süre sürüşlerine devam eden Altıntaş, alanın çok küçük olmasından dolayı hep daha donanımlı bir parkur istemiş. “Çalıştığım yer çok amatör ve yetersiz olmasına rağmen, Yunanistan’a giderek altıncılık elde ettim. Sonrasında güneyde üç şampiyonluk kazandım. Türkiye’de ise ikincilik ve üçüncülük kazandım. Yarışmalar sonrası, ülkede bisiklet için sürüş alanı oluşturmak adına çok uğraş verdim ve yetkililerle görüştüm ancak mali sıkıntılar nedeniyle yapılamadı. Babamla ek işler yaptık, didindik ve para biriktirerek Haspolat’ta Fibera BMX isimli bisiklet parkurumuzu kurduk. Gönüllülük esasıyla başlayan kurumumuz, çok güzel ilgi görmesiyle kalabalıklaştı. Kurumun sürdürülebilir olması için, bir kafe ve BMX bisiklet mağazası açtık” şeklinde konuşuyor.
“Dünyanın en büyük yarışması olan Simple Session’a kabul aldım”
Bu süreçte, birçok farklı ülkeden sayısız teklif ve destek aldığını ifade eden Altıntaş, daha profesyonel bir şekilde kariyerine adım atmış. Yakın Doğu Üniversitesi’nde Spor Yönetmenliği okuyan Altıntaş, Bristol’de çok büyük bir yarışa katılarak, çok az farklarla dünya altıncısı gelmiş. “Bu beni sosyal medyada da öne çıkarmaya başladı ve daha fazla tanınmaya başladım. Dünyanın en büyük yarışması olan Simple Session’a kabul aldım. Bu yarışma Şubat’ta Estonya’da yapılacak ve onun için antrenman yapıyorum” diye belirtiyor.
2020’de Türkiye’yi temsilen olimpiyatlara katılacağını ifade eden Altıntaş, “Keşke kendi ülkemi temsil edebilsem ancak ambargo yüzünden bunu yapamıyorum” diye konuşuyor.
“Böyle yararlı sporların da öne çıkması gerektiğini ve ailelerin bu konuda teşvik etmesi gerektiğini düşünüyorum”
Birçok hayalini gerçekleştirdiğini söyleyen Altıntaş, sözlerine şöyle devam ediyor: “En büyük isteğim Red Bull sporcusu olmak. Şu anda beni destekliyorlar ancak henüz onların sporcusu değilim. Tüm hayatım bisikletin etrafında gelişiyor ve ilerliyor. Günde dört saat kullanıyorum… Kendimi geliştirmek ve kariyerimi daha da üst seviyeye taşımak istiyorum. Ülkemizde ne yazık ki günlük bisiklet için bile uygun alanlar yok… En çok futbola önem verilse de, böyle yararlı sporların da öne çıkması gerektiğini ve ailelerin bu konuda teşvik etmesi gerektiğini düşünüyorum…”