Amerika’daki William Paterson Üniversitesi Sosyoloji Profesörü Kıbrıslı Türk Sosyolog Deniz Yücel, Kıbrıs Üniversitesi Psikoloji Profesörü Harris Psaltis ile yürüttükleri ortak çalışmanın ipuçlarını YENİDÜZEN’le paylaştı…
Kıbrıs’ın kuzeyinden ve güneyinden, çeşitli ilçelerden seçilen 18 yaş ve üstü toplam 1000 kişi ile yapılan ankette, iki toplum arasındaki “kontağın” seviyesine ve bunun değişik etkilerine bakıldı.
NE KADAR TEMAS, O KADAR ÇOK GÜVEN, O KADAR AZ ÖNYARGI… “Kıbrıs gibi çatışma sonrası ülkelerde tarafların arasındaki kontağın özellikle karşılıklı güvene olumlu etkisi olduğu gözlenmiştir. Ayni zamanda kontağın, düzenli ve pozitif olduğu ölçüde, ön yargıyı azaltma anlamında da doğrudan etkisi vardır”
Anketten:
- Yüzde 33’ün, yani ankete katılanların 3’te 1’nin diğer tarafla hiç iletişim yok,
- Kıbrıslı Rumların oluşturduğu verilere göre, genç grubun (53 yaş altı) yüzde 65’nin ve yaşlı grubun (53 yaş ve üstü) yüzde 74’ünün Kıbrıslı Türklerle iletişimi yok
- Kıbrıslı Türklerin oluşturduğu verilere göre, genç grubun yüzde 39’unun ve yaşlı grubun yüzde 76’sının Kıbrıslı Rumlar ile kontağı yok.
- 1000 kişinin yüzde 28’inin Kıbrıslı Türk/ Kıbrıslı Rum ‘arkadaşı’ var.
- Kıbrıslı Rumların oluşturduğu verilere göre, genç grubun yüzde 17’sinin ve yaşlı grubun yüzde 23’ünün Kıbrıslı Türk arkadaşı bulunuyor.
- Kıbrıslı Türklerin oluşturduğu verilere göre, genç grubun yüzde 50’sinin ve yaşlı grubun yüzde 25inin Kıbrıslı Rum arkadaşı var,
- 1000 kişinin yüzde 36’sının ailesinden en az bir kişinin Kıbrıslı Türk/ Kıbrıslı Rum arkadaşı var.
- Kıbrıslı Rumların oluşturduğu verilere göre, genç grubun yüzde 30’unun ve yaşlı grubun yüzde 25’inin ailesinden en az bir kişinin Kıbrıslı Türk arkadaşı var.
- Kıbrıslı Türklerin oluşturduğu verilere göre, genç grubun yüzde 54’ ünün ve yaşlı grubun yüzde 35’inin ailesinden en az bir kişinin Kıbrıslı Rum arkadaşı var.
Meltem SONAY
Türk Maarif Koleji’ndeki lise öğreniminin ardından Amerika’ya uzanan eğitim yolculuğunu Amerika’daki William Paterson Üniversitesi’nde, Sosyoloji Profesörü olarak sürdüren Kıbrıslı Türk Sosyolog Deniz Yücel, Kıbrıs Üniversitesi Psikoloji Profesörü Harris Psaltis ile yürüttükleri ortak çalışmanın ipuçlarını YENİDÜZEN’le paylaştı.
Aile ve eğitim sosyolojisi alanında çalışan Deniz Yücel, Kıbrıslı olmanın etkisiyle son 3-4 yıldır ‘Sosyal kapital’, ‘çatısma sonrası toplumlarda güven-güvensizlik, kontak hipotezi’ konularıyla ilgili çalışmalar yaptığını aktardı. Bir Kıbrıslı Türk olarak bu konulara özel ilgisi bulunduğunu belirten Prof. Yücel, birçok kişiyle bu alanda çalışmaları olduğunu, bunlardan birinin de Kıbrıs Üniversitesi Psikoloji Profesörü Harris Psaltis olduğunu kaydetti.
2017’de yeni toplanmış bir veri olarak çalışmanın şu anki nabzı daha iyi tutabileceğini ifade eden Prof. Yücel, anket çalışmasının oy kullanabilen 18 yaş ve üstü Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türkler üzerinde yapıldığını belirtti. Kıbrıslı Türk Sosyoloji Profesörü Deniz Yücel, Kıbrıs’ın kuzeyinde 5 ilçeden, güneyinde de 5-6 ilçede seçilen toplam 1000-1100 kişi üzerinde telefoniyen yapıldığını aktardı.
Aynı anket, Kıbrıs’ın kuzeyi ve güneyinde…
Avrupa Birligi destekli Sivil alandan alınan bir bütçe ile Eylül 2017- Ekim 2017 tarihleri arasında Prolog Direktörü Mine Yücel’in yardımıyla 600 kişi arasında Kıbrıs’ın kuzeyinde bir anket çalışması yaptığını aktaran Prof. Yücel, Kıbrıs Üniversitesi Psikoloji Profesörü Harris Psaltis’in de Nisan 2017-Mayıs 2017 tarihleri arasında aynı anket çalışmasını kendi bütçesi ile Kıbrıs’ın güneyinde 500 kişi üzerinde uyguladığını belirtti.
Soruları ortak hazırlanan anketin ‘karşılaştırma’ amacı ile yapıldığını belirten Deniz Yücel, verileri toplanan anketin analizinin de Kasım 2017’de başladığını aktardı.
Kontağın ‘içeriği ve derecesi’ ölçüldü…
Kıbrıslı Türklere ve Rumlara ne kadar sıklıkla iş yerinde, yaşadıkları yerde bir Kıbrıslı Türk veya Kıbrıslı Rum’la kontağı olduğunun sorulduğunu aktaran Prof. Deniz Yücel, iki toplumlu toplantılar ve görüşmelerin de sorulduğunu belirtti.
Gençlerde arkadaşlık ciddi oranda!
Doğrudan, yüz yüze kontağın yanı sıra arkadaşlıklara da bakıldığını ifade eden Yücel, “Özellikle bizim gibi, iki toplumun ayrı olduğu bir ülkede, her zaman doğrudan kontak çok da pratik olmayabiliyor. Önceden yapılan çalısmalar bu anlamda bize ışık tutuyor ve yüz yüze kontağın dışında başka şeylere de bakmamız gerektiğini gösteriyor. Arkadaşlık bunlardan bir tanesi ve biz bu ankette bunu da sorduk” şeklinde konuştu. Kıbrıslı Türklere Kıbrıslı Rum, Kıbrıslı Rumlara ise Kıbrıslı Türk arkadaşının olup olmadığını sorulduğu ankette, ailelerdeki diğer bireylerin de arkadaşlıklarının sorulduğunu belirten Deniz Yücel, özellikle Kıbrıslı Türklerde genç popülasyonda ciddi oranda arkadaşlık olduğunun görüldüğünü açıkladı.
“Bu aslında şaşırtıcı bir şey değil. Kıbrıslı Türklerde genç popülasyonda her iki kişiden birinin Kıbrıslı Rum arkadaşının olduğunu görüyoruz” diyen Yücel, analizlerin sürdüğünü de belirtti.
Çözümsüzlüğün olduğu ülkelerde, bu çalışmalar da bitmez…
Kontağın güvene, güvensizliğe, önyargıya olan etkisine de bakıldığını aktaran Prof. Yücel, daha önce de bununla ilgili çalışmalar yapıldığını ve bunun devamlı değişen bir şey olduğunun altını çizdi.
Deniz Yücel’in ifadeleri şöyle:
“Daha önce de böyle çalışmalar yapıldı, biz de yaptık, bundan sonra da yapılacak. Çözümsüzlüğün olduğu ülkelerde bu türden çalışmaların yapılması hem anlaşılır hem de gerekli. Kontağın önemini vurguladığımız bizim çalışmamıza dönecek olursak, buradan çıkan sonuçların siyasete, iki toplumlu görüşmelere katkısı olacağını düşünüyoruz.”
Kıbrıs Üniversitesi Psikoloji Profesörü Harris Psaltis ile yürüttükleri ortak çalışmada özellikle yaş gruplarına baktıklarını ifade eden Prof. Deniz Yücel, 20’li yaşlarındaki kişi ile 60 yaş üstündeki kişinin kontağa bakış açısı ve önyargısının aynı olmasının beklenemeyeceğini kaydetti.
Deniz Yücel’in konuyla ilgili ifadeleri şöyle:
“Örneğin, ben ve benim yaşımdakiler hiç Kıbrıslı Rumlarla birlikte yaşamadık, aynı köyde, aynı mahallede bulunmadık. Ama annelerimize babalarımıza baktığımızda onların tecrübeleri bizden çok daha farklı. Bir de geri planda kalmış olan hikâyeler var… Savaşı yaşayan insan diğer toplumla yaşamaya önyargılıdır veya değildir diyemiyoruz. İki türlü de olabilir. Geçmiş yaşamlarında karşılıklı ilişkileri iyi olanların bakış açıları daha olumlu olurken, bu bağlamda sorun yaşayanlar olumsuz yaklaşımlarda bulunabilir.”
“Son zamanlarda kontakta yaşanan düşüşü, yaşanan olumsuzluklara bağlıyorum”
Anket sonucuna göre kontağın seviyesinin son zamanlarda biraz düştüğünün ortaya çıktığını ifade eden Prof. Deniz Yücel, bunu gündelik yaşamdaki olumsuzluklara, daha çok çözümsüzlüğe bağladığını da belirtti.
Prof. Deniz Yücel, “Özellikle müzakerelerdeki olumsuz gelişmeler, sonuca bağlanmama, değişmeyen sürgit hali insanlarda ümitsizliğe neden oluyor ve ümitsizlik de teması olumsuz etkiliyor. Ancak şu da var, böyle olması hep böyle olacağı demek de değildir.”
Kontak üzerinde yapılan çalışmaların, yaş gruplarına göre ayrılması gerekliliğine işaret eden Yücel, “Her grup için farklı projeler sunulması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Daha fazla kontak, çok daha fazla güven, daha az önyargı…
Anketlerden çıkarılan sonuçların toplumlar için önemli olduğuna vurgu yapan Deniz Yücel, kontağın öneminin altını çizdi:
“Bizim gibi çatışma sonrası toplumlarda, kontak çok önemli. Aramızda sadece geçiş noktaları var ama uzun süredir aynı yerde saydığımız bir durum söz konusu. Neden daha ileriye gidemiyoruz, neden aynı durumdayız?
Eğer gerçekten bir çözümden bahsediyorsak, burada kontağın anlamı ve önemi büyük. Teşvik edilmesi gerekir. Şu an itibarıyla kontağın her şeye rağmen çok düşük olduğu söylenemese de daha yoğun olabileceği de aşikâr. Kaldı ki çalışmalar temasın yoğunluğuyla güven artışı ve önyargı azlığı arasında birebir ilişki olduğunu gösteriyor. Eğer ülkede barış, çözüm istiyorsak, buna olumlu katkıda bulunacak çabaları da göstermek gerekiyor. Ortak yapılacak çalışmalar bu anlamda önemli. Bunu yerine getiren sivil toplum örgütlerini takdir ediyorum. Yaklaşık bir ay önce Ledra Palace’ta akademisyenler ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin yer aldığı bir toplantıya katıldım. Orada her iki taraftan gençlik örgütlerinin yaptığı çalışmalardan söz edildi, değerlendirmeler yapıldı. Önemli bunlar, teşvik edilmeli, bu konudaki fonlar artırılmalı. ”
Okullarda ‘öğrenci değişim programları’ yapılabileceğine, üniversitelerde karşılıklı Kıbrıslı Rum ve Türk öğrenciler için kotalar konabileceğine işaret eden Deniz Yücel, “Bunlar yapılması zor şeyler değil aslında. Evet, siyasal düzlemde engel var ama biraz cesaret çok engeli aşmaya yeter. Bu ve benzeri uygulamalar karşılıklı ilişkilerin artmasına vesile olacakları gibi kontağın olumlu hal almasına da katkı sağlayacaktır. ” şeklinde konuştu.
Belli bir yaş grubunun üzerindeki insanlarda bu konuda çekingenlikler olabileceğine de işaret eden Deniz Yücel, köylere gidilip oralarda yapılacak organizasyonlar, insanları bir araya getirip anılarını canlandıracak etkinliklerin önemine de değindi.
% 33’ün hiç kontağı yok
Kıbrıslı Türk Sosyoloji Profesörü Deniz Yücel, Haziran ayında 2017 verileri ile 2007 verilerinin karşılaştırılmasını da içerecek detaylarını paylaşacağı çalışmanın dikkat çeken bazı noktalarını YENİDÜZEN’le paylaştı.
1000 kişi üzerinde toplanan verilerin yüzde 33’ü, yani 3’te 1’i, diğer tarafla hiç kontağı olmadığı ortaya çıktı. Sosyolog Deniz Yücel iki toplum verilerini ayrı incelediğinde ve 53 yaş ve üstü (yaşlı) ve 53 yaş altı (genç) olarak ikiye ayrıldığında ulaşılan sonuçlara da işaret etti.
Buna göre, Kıbrıslı Rumların oluşturduğu verilere göre, genç grubun yüzde 65’nin ve yaşlı grubun yüzde 74’ünün Kıbrıslı Türkler’le kontağının olmadığı ortaya çıktı.
Öte yandan, Kıbrıslı Türkler’in oluşturduğu verilere göre, genç grubun yüzde 39’unun ve yaşlı grubun yüzde 76’sının Kıbrıslı Rumlar ile kontağının olmadığı ortaya çıktı.
%28’in Kıbrıslı Türk/ Kıbrıslı Rum ‘arkadaşı’ var…
Ayni araştırmada Sosyolog Deniz Yücel, yüz yüze gerçeklesen kontağın yanında diğer taraf ile kurulan arkadaşlıkların da incelendiğini belirtti.
Buna göre 2017 yılındaki verilerde, 1000 kişinin yüzde 28’ninin Kıbrıslı Türk/ Kıbrıslı Rum ‘arkadaşının’ olduğu sonucu ortaya çıktı. Kıbrıslı Rumların oluşturduğu verilere göre, genç grubun yüzde 17’sinin ve yaşlı grubun yüzde 23’ünün Kıbrıslı Türk arkadaşı olduğu sonucu gözlendi.
Gençlerde arkadaşlık oranı %50!
Öte yandan, Kıbrıslı Türkler’in oluşturduğu verilere göre, genç grubun yüzde 50’sinin ve yaşlı grubun yüzde 25inin Kıbrıslı Rum arkadaşı olduğu sonucu dikkat çekti.
Kişilerin kendi arkadaşlıklarının incelenmesiyle birlikte, kişinin ailesinden birinin diğer taraftan kişiler ile arkadaşlıklarının seviyesi de incelendi. Toplanan verilere göre, 1000 kişinin yüzde 36’sının ailesinden en az bir kişinin Kıbrıslı Türk/ Kıbrıslı Rum arkadaşı olduğu belirlendi.
Kıbrıslı Rumların oluşturduğu verilere göre, genç grubun yüzde 30’unun ve yaşlı grubun yüzde 25’inin ailesinden en az bir kişinin, Kıbrıslı Türk’le arkadaşlığı olduğu sonucuna ulaşıldı.
Kıbrıslı Türkler’in oluşturduğu verilere göre ise, genç grubun yüzde 54’ünün ve yaşlı grubun yüzde 35’inin ailesinden en az bir kişinin Kıbrıslı Rum ile arkadaşlığı olduğu sonucu ortaya çıktı.
Sosyolog Deniz Yücel, bu çıkan sonuçların toplum için öneminin altını çizdi.
Yücel’in son olarak ifadeleri şöyle:
“Kontağın önemini inceleyen son 20-30 yıldır yapılan araştırmalara bakıldığında, Kıbrıs gibi çatışma sonrası ülkelerde tarafların arasındaki kontağın özellikle karşılıklı güvene olumlu etkisi olduğu gözlenmektedir. Ayni zamanda kontağın sürekliliğinin ve pozitif karakterinin, ön yargının azalmasında doğrudan etkisi vardır.”