AKEL-Sol-Yeni Güçler Meclis Grubu Sözcüsü Yorgos Lukaidis yaptığı açıklamada BM Genel Sekreteri’nin Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporunda görüşmelerin yeniden başlaması çabasının devam etmesi niyetini ifade etmesinin olumlu olduğunu belirtti.
Lukaidis bununla birlikte raporda dikkatli atıfların yer aldığını ama aynı zamanda bütün ilgili taraflara uyarıcı mesajların gönderildiğine işaret etti.
Yorgos Lukaidis “Sn. Guterres sonu gelmeyen görüşmeler döneminin kesin bir biçimde geçmişte kaldığını ve statükonun sürdürülebilir bir seçenek olmadığını tekrarlıyor. Görev tanımı koşullarında sonuca varılmasına ve bunu görüşmelerin yeniden başlamasının izlemesine acilen yoğunlaşılmadığı takdirde statükonun değişmeden kalamayacağı uyarısında bulunuyor” dedi. Genel Sekreter’in iki tarafın da çözümün avantajlarını ve çözümsüzlüğün olumsuz sonuçlarını izah etmeye yoğunlaşma yerine, kutuplaşmaya yol açan olumsuz bir söyleme başvurduklarını belirtiğini söyleyen Lukaidis, Guterres’in bir kez daha çözümün tarafların elinde olduğunu vurguladığının altını çizdi.
Çoğu 2015’ten itibaren benimsenmiş olan Güven Arttırıcı Önlemler ile ilgili gecikmiş ilerlemeyi de Guterres’in selamladığını ama aynı zamanda sadece görev tanımı koşullarında anlaşmaya varıldığı takdirde çözüm için gerçek perspektiflerin yaratılacağını kaydettiğini söyledi. Yorgos Lukaidis BM Genel Sekreteri’nin siyasi eşitlikli iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümünü Güvenlik Konseyi’nin on yıllardır desteklediğini belirgin bir biçimde vurguladığını söyledi.
Bu hedefe ulaşılması için geriye kalan temel meseleler hakkında bizzat Guterres’in 30 Haziran 2017’de (bu tarihe atıfta bulunması hiç de tesadüfi değil) sunduğu çerçeveyi hatırlatarak ilgili tarafları bu altı noktayı yapıcı bir şekilde değerlendirmeye çağırdığını ekledi. Lukaidis, görev tanımı koşullarında sonuca varılması konusunda Guterres’in beklentilerini düşük tutmasına rağmen hala umudun var olduğuna işaret ettiğini ifade etti. AKEL-Sol-Yeni Güçler Meclis Grubu Sözcüsü Lukaidis görev tanımı koşullarında sonuca varılması ve görüşmelerin Crans Montana’da kaldığı yerden Guterres Çerçevesi temelinde yeniden başlaması için önümüzde var olan sınırlı zamanı gecikmeksizin bütün tarafların değerlendirmesi gerektiğinin altını çizdi.