Demokrat Parti’de yaşanan istifalar özellikle yerel seçimlerle ilgili aday saptama safhasında sıkıntılara yol açtı.
DP yazdım, DP-UG yazmadım çünkü istifaların DP kanadından olduğunu söylemek mümkün. Güzelyurt, Lefke ve ardından da Alsancak’ta yaşanan DP’den istifaların ardından örgütler “gerçek partililere sahip çıkılmadığı” gerekçesiyle istifa ettiklerini duyurdular. “Gerçek partililer” derken UBP’den gelip de UG olarak DP’ye eklenenleri anlaşılıyor ki ayırmak istiyorlar.
Böylelikle DP-UG’nin yerel seçimlerde UBP ile kurdukları söylenen ittifakın parçalanmaya yüz tutmasından sonra kendi içinde de sorunlar yaşamaya başladı DP-UG... Tabii bu sorunun belki de ağırlıklı gerekçelerinden biri de Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun DP-UG üzerinde kurduğu hegemonya. İstifa eden DP’liler bu durumdan da rahatsız. Serdar Denktaş, “Eroğlu’nun dediğinden çıkmadığı” için eleştiriliyor.
Ve belki de aday saptamalar DP üzerinde etkili olan UG ve dolayısıyla Eroğlu’nun emirleriyle veya talepleriyle yapılıyorsa ‘gerçek partililer’ isyan etmek istediler.
Aday saptamanın dışında ‘yapılıyor’ demek istemiyorum ama hükümette de varolmanın ağırlığını! belki UG’liler için daha fazla kullanıyor olabilir Serdar Denktaş… İşte bu nedenlerle UG dışındaki DP’liler ‘gerçek partililer dışlanıyor’ diyerek belki onlar da ‘ilgi’ istiyorlar veya gerçekten de henüz resmiyete dökülmemiş istifa gerekçelerinde haklıdırlar.
Samimi olduklarına inanmak istediğim istifa gerekçeleri arasında Eroğlu’nun DP-UG üzerindeki ağırlığı, üst yönetimin parti ilke ve prensiplerine uymaması ve hükümette koalisyon protokolüne uymaktan ısrarla kaçınması var. Bunlar dikkate alınması gereken gerekçeler. Dikkate alınır mı bilemem ama yerel seçimler öncesinde bu kargaşa DP-UG için hiç de iyi olmadı.
Bu arada dün akşamüzeri istifa eden grup basın toplantısı düzenleyerek “istifalarının geçerli olduğu, DP’yi yıpratmak için değil, Denktaş’ın tabanın sesine kulak vermesini istedikleri için istifa ettiklerini” açıkladılar ve istifaların geri çekilmesi için de vaadlerin verilmeye başlandığını belirttiler.
Ne kadarı bu vaadlere dayanır göreceğiz.
----------------------------------------------------------------
Ana yol- tali yol
Lefkoşa-Girne yolunda anayola çıkan tali yollara talep var. Son zamanlarda Evviva Lavinium Sitesi sakinlerinin eylemi ve yetkililerden onlara anayola çıkış için geçici çözüm üretileceği sözü verilince aynı yolda başka giriş-çıkışlar için çalışmalar başladı.
Şimdiden sonra söz konusu yolda araba kullanmak verilen izinlerle (eğer verilmişse) oldukça tehlikeli olacak. Çift şerit yolda her an yola çıkan bir arabayla karşılaşabilirsiniz. O yoldaki sürücüler dikkatinizi 5- 10 kat artırın artık…
Elbette ki bu sürecin suçlusu orada evi veya işyeri olanlar değil. Hiçbir altyapı çalışması yapılmadan, giriş-çıkış yolu olmadan imar izni verenler suçludurlar. O kişilere o binaları yapmalarına izin verirken olması gereken alt yapı planlamasını yapmayan veya yapılması için şart koymayanlar suçludur. Tabii ki böyle bir ortamda bina izni alanlar memleketteki ‘gelenek’ nedeniyle “nasıl olsa şöyle veya böyle kendimize göre çözüm buluruz” düşüncesiyle bu işe girmişlerdir ancak sonuçta insanımızın canı plansızlık, projesizlik ve geçici çözümler nedeniyle tehlikeye giriyor. Bu duruma kelime bulmakta zorlanıyorum.