Gidecek olan gidecek

“Genel Sekreter benim. Beğenirler ya da beğenmezler ama durum budur. Herkesin haddini aşmaması gerekir. Kimseye parti içerisinde aldığı unvandan dolayı muafiyet sağlanması mümkün değildir”

DP-UG Genel Sekteri Bengü Şonya Kanal Sim’e konuştu, Hasan Taçoy’un “UBP’ye dönmem diyemem” sözünü yorumladı:

 

Ayşe GÜLER


DP-UG Genel Sekteri Bengü Şonya, sessizliğini bozdu. Yaklaşık iki aydır, hiçbir televizyon programına katılmayan Şonya, dün sabah Kanal Sim’de Damla Dabiş Özel’in sorularını yanıtladı, DP’deki sorunları dile getirdi, milletvekili Hasan Taçoy’a sert eleştiriler yaptı.
Gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Şonya, son günlerde parti içerisinde yükselen seslerle ilgili konuştu.
Şonya, isim vermese de DP-UG Lefkoşa milletvekili Hasan Taçoy’un son günlerde yaptığı değerlendirmelere sert eleştirilerde bulundu.
Uzun yıllardır partiye hizmet verdiğini söyleyen Şonya,  parti içerisinde hiçbir fert ile çatışmaya girmek istemediğini, siyasi kültüründe buna yer olmadığını vurguladı.
Şonya, genel sekreterlik görevinin “ kendi malı” olmadığını, ancak bu göreve taban tarafından “ite kaka”, 3. kez seçilerek, getirildiğini aktardı.
Hiyerarşik yapı gereği, Genel Başkan Serdar Denktaş’tan sonra kendisinin geldiğini vurgulayan Şonya, “Beğenirler yada beğenmezler ama durum budur. Herkesin haddini aşmaması gerekir. Kimseye partiyi içerisinde aldığı unvandan dolayı muafiyet sağlanması mümkün değildir” dedi.

“Numan’ın açıklamaları aydınlatıcı ve ilginç”

UBP Genel Sekreteri Necdet Numan’ın açıkladığı gibi UBP çatısı altında birleşmenin mümkün olmadığını kaydeden Şonya, parti tabanının bu duruma sıcak bakmadığını dile getirdi.
Şonya, öte yandan Numan’ın DP-UG’li bazı vekillerin, UBP’li vekillerle görüşmesine yönelik yaptığı açıklamalarını da “aydınlatıcı ve ilginç” bulduğunu aktardı.
Yapılan görüşmelerden haberi olmadığını söyledi.
Şonya, “Kişisel olarak bazı şahısların böyle bir arzusu olabilir. Bunu nasıl değerlendirmek gerektiğini bilmiyorum” diye konuşarak, bu durumun kişilerin siyasi kültür anlayışına bağlı olduğunu kaydetti.

“Kimse, kendi başına hareket edemez”

Partinin kurumsal yapısı ve tüzüğü çerçevesinde adım atılmasını isteyen Şonya, “UBP ile birleşme kararı ya da fes etme kararı alırsa saygı duyarım. Süreç içerisinde katkımı yaparım. Kimse sağda birlik çalışmaları var. Belli şahıslar buna karşıdır. Onun için bu sözleri söylüyorlar diyemez” dedi.
Şonya, sağda birlik çalışması yapılacaksa, yetkili kurumlarla bunu oturup konuşursunuz. Kendi başına kimse, hareket edemez” şeklinde konuştu.

“Parti disiplini herkesi kapsar”

“Taammümleri ve tüzüğü uygulamak zorundayım. Parti disiplini herkesi kapsar” diye konuşan Şonya, “Eğer bir milletvekili milletvekili çıkar ve defalarca UBP’ye dönmem diyemem derse, o zaman niye söylediğini sorarım. Merkez Yönetim Kurulu ve ben bunu bilmek en doğal hakkımızdır. Sorun buradadır” dedi.

“Ya bir partilisiniz, ya öteki partili…”

Şonya,  “Ya bir partilisiniz, ya öteki partilisiniz. Karar vereceksiniz. “O partiye giderim” dediğiniz zaman, buyurunuz gidin derim. Çünkü bir tehdit yapılırken, elinizdeki kartlar güçlüyse bunu yaparsanız” şeklinde konuştu.
Siyasette blöfe yer olmadığını kaydeden Şonya,  “Hükümetin sayısı 33’tür. Bir kişi gitmek isterse sayı 32 olacak. Bir şey değişmez. Geldiğinizde bir şey getirmediniz ki giderken götüresiniz. Karşı taraf sizi alacak mı? Bir deneyin bakayım, gidecek misiniz, gitmeyecek misiniz” dedi.

“Bugün, dejavu yaşıyoruz”

2009’da Bulutoğluları’nın DP’den LTB başkanı olduğunu hatırlatan Şonya,  “Bulutoğluları o dönemde ‘Eroğlu benim babamdır, hep UBP’li oldum, DP’ye ısınmadım” demişti. Bu açıklamalardan sonra bir yazı ile partinin disiplin kuruluna sevk edilerek, partiden ihraç edilmesini istedim. O gün ihraç etseydik, son seçimlere kadar yaşananlar olmayacaktı” dedi.
Şonya, bugünkü süreçte “dejavunun” yaşandığını vurgulayan Şonya, “Gidecek olan gidecek, buna ben de dahilim. Gönlüm başka yerdeyse, başka yere gideceğim. Kimse, bunu partinin içinde blöf olarak kullanmayacak. Gidecek olan buyursun gitsin. Bu partiden daha önce üç kişi daha gitti, parti güçlenerek çıktı” diye konuştu.

***


“Partinin zaten yüzde 20 oy oranı vardı”

DP-UG’nin “güç kazandığı” havasının yaratıldığını söyleyen Şonya, “partinin gücü neydi? Bunu belediye seçimlerine bakarak söyleyebiliriz. Adayımız yüzde 22, parti yüzde 20 oy aldı. Bu aslında siyasi arenada bir partinin alacağı oy demektir” dedi.
Şonya, partinin sahip olduğu yüzde 20 oy oranının 10 milletvekiline eşit olduğuna işaret ederek, partinin 28 Temmuz seçimlerinde yüzde 23 oranında oy aldığını ifade etti.
Küçümsemiyorum kimse yanlış anlamasın ama çok da abartılmasın” şeklinde konuşan Şonya, “Kimse başkanın vefa ve mutlak güç arasında sıkıştığını söyleyemez” dedi.
“Bir kişinin ötekinin makamda gözü olabilir. Partinin içerisinde siyasi gelecekle ilgili olarak hesapları olanlar basamak basamak ilerlemek ister. Ama ben istemiyorum” diyen Şonya, “Bir tarafta partinin genel sekteri, geçmişi, pozisyonu, partiyi getirdiği nokta belli. Diğer tarafta başka bir şahıs, siyasi süreç içerisinde pozisyonları belli. Bunları tartışmaya da gerek yoktur” dedi.


***

“Sağda birlik olursa, başka bir parti doğabilir”

Sağ ve solun oylarının seçimlerde hemen hemen aynı çıktığını belirten Şonya, “Sağda birlik olduğunda ikinci bir parti doğacak. Siz birleşirsiniz, başka bir parti doğar. Çünkü sistem kilit parti yaratmaya müsaittir” dedi.
Şonya, sağda birlik konusunda parti içerisinde herhangi bir mutabakata varılmadığını söyleyerek, “Mutabakata varılmış gibi niye gösteriliyor? Karşı değilim. Ama bizim tüzüğümüz var. Biz, göçebe bir parti değiliz. Yoğurdu üfleyerek yemek durumundayız” dedi.

“Başkasının arkasına sığınan tek bir kişi var”

Parti içerisinde başkalarının arkasına saklanarak, kendi hedefleri doğrultusunda partiyi yönetmeye çalışan tek bir kişi olduğunu vurgulayan Şonya, “Eğer bu rakam daha fazlaysa, temsil ettiği grubu açıklamalıdır” dedi. Şonya, partinin içerisinde karışıklık olmadığını, “haddini bilme ve makama saygı” olduğunu vurguladı.

***


“UG kanadında da sıkıntılar var”

Birleşme ile ilgili “UG kanadında” da büyük rahatsızlıklar olduğunu belirten Şonya,  “Benim Hakan Dinçyürek, Türkay Tokel, Afet Özcafer’le bir sıkıntım yok. Biri sandalı sallarsa, bu sandaldan düşecek” dedi.
Şonya, “milletvekili transferine engellemek için hazırlanan yasanın meclise geldiği gün fes günüdür. O gün ak koyun, kara koyun belli olacak. Halk, herkesin tavrını görecek” dedi.

“Sağda birlik olacaksa, olacak…”

Siyasetin statik olmadığını, her şeyin mümkün olduğunu kaydeden Şonya, günün şartlarına uymak gerektiğini ifade etti.
Şonya, “Sağda birlik olacaksa, olacak. Buna kimse karşı çıkmaz” diye konuşarak,
“Burnuna halka takılmış bir boğa gibi, tabanı sürükleyemezsiniz. Onların da düşüncelerini ortaya koymasını sağlamalısınız” dedi.

***


“Birisi bu sandaldan düşecek”

Sürecin yatışması için iki aydır suskunluğunu koruduğunu belirten Şonya,
“Karşınınızdaki küçük görme mi var. Ben şu partide aslandım, kaplandım sen kimsin gibi bir düşünce mi var bilmiyorum. Her taş yerinde ağırdır. Yerinizden kalktığınızda ağırlığınız gider. Ben yerimde oturuyorum” şeklinde konuştu.
Şonya, söz konusu davranışların UG olarak isimlendirilen, partiye yeni katılan vekillerde de sıkıntı yarattığını belirtti.
“Benim Türkay Tokel, Ahmet Kaşif, Ergün Serdaroğlu, Afet Özcafer, Hakan Dinçyürek’le bir sorunum yok. Partinin de bir sorunu yok” diyen Şonya, “Bunların arasından birisi çıkarak, ben sizin temsilcinizim diyerek, sürekli sandalı sallarsa, birisi o sandaldan düşecek” dedi.

“Tercihlerde yönlendirmeler oldu”

Seçimlerde tercihlerde yönlendirmeler olduğunu belirten Şonya, “Sonuçlara bakıyorsunuz, Serdar Denktaş 50 oy almış,20 tercihi var. Hasan Taçoy’a bakıyorsunuz, 48 oy almış ama 19 tercih var. Peki Bengü Şonya 48 oy almış ama iki tercih var. Her şey ortadadır.  “dedi.
Şonya, “bu durumu kimse halk seni sandığa gömdü şeklinde kullanmasın. Bu yanlış olur” şeklinde konuşarak, kendisinin partiye uzun yıllardır uğraş verdiğini, yoktan var eden kişiler arasında yer aldığını vurguladı.

Siyaset Haberleri