Giderayak dağıtmak

Cenk Mutluyakalı

“Hükümet” olarak anılan Üstel ortaklığı, gideceğini anladı.
“Giderayak dağıtmak” telaşıdır bunlar…
Son dönemde yaşadıklarımız bunun göstergesidir.

Yurdumuzu, hayatlarımızı, huzurumuzu dağıtmalarından söz etmiyorum yalnızca…
Menfaat dağıtıyorlar adaletsizce…
Bir yandan “üst el” bastırıyor, beri yanda alttaki eller karıştırıyor.
Hepsi farkında, gidecekler…
Telaş büyük…

Gitmeden önce ne yapabilirse…
Ne kadar dağıtabilirlerse gitmeden önce…

***
Yabancılara mülk hakkının artırılması bu telaşın sonucudur.
Ercan Havaalanı’na “casino” izni isteniyor şimdi…
Üç parti istihdamı bölüşüyor, yakınlarına, ailelerine, dostlarına…
Bakanlar Kurulu kararları topluma değil hatırlı bireylere yönelik alınıyor.

***
Ercan Havaalanı’nı peşkeş çektikleri “şirket” nasıl bir ortaklıksa, kim varsa arkalarında, talimat nereden geliyorsa, ne talepleri bitiyor, ne de bağışlanan vergileri…
İmtiyaz üzerine imtiyaz…

Üzerinden para ödeniyor, yetmiyor!

***
Üstel de partisi de ortakları da durumun farkında…
Bunları atayanlar da farkında, kullananlar da…
Masalarına seriliyor muhtemelen anketler…

UBP değil sadece DP de görüyor manzarayı YDP de!
Her gün değil her an oy ve itibar kaybediyor, güvensizlik çoğaltıyor, tepki topluyorlar.

Giderayak takip peşindeler…
Ankara yandaşı şirketlerin ihale, izin, imtiyaz takibi…
Partiye yakın kodamanların istihdam, kredi, yurttaşlık takibi…
Sahte diplomaları halının altına süpürme takibi…

***

Yurdumuzu, ömrümüzü, değerlerimizi dağıtacak ve öyle gidecekler!
“Bunun bedelini ödeyeceksiniz” denmesi gerekiyor.
Yapanın yanına kalmış hep…
O nedenle umursamıyorlar…
Pişkinlik, aymazlık, riyakarlık bu nedenle…
Geri sayım başladı ya…
“Kimi memnun edersek kârdır” diyorlar.

Evlatlarının ve torunlarının da bu ülkede yaşadığını unutarak…
Kendi kuyularını kazıyorlar aslında, kendi elleriyle…


O site kapandı, yasa sınıfta kaldı

O sitede vardı ya…
Hani “KKTC adası”nı parsel parsel açık artırmayla satışa çıkarmışlardı.
Üç gün önce yazmıştım…

Konya merkezli Dağ Holding'e ait "NewCyprus.com.tr" başlıklı internet sitesine girilmiyor şimdi…
“Müzayede” durduruldu.


Ya birileri müdahale etti, yalan bir satış ve vurgun vardı ortada, engellendi.
Ya da utandılar, ürktüler, çekindiler…
Kokusu çıkar yakında…

***

Gelelim Meclis’ten aceleyle geçirilen “Taşınmaz Mal Edinme ve Uzun Vadeli Kiralama Yabancılar Değişiklik Yasası”na…
"Cumhurbaşkanı" belki ilk defa bir yasayı hemen imzaladı.
Yasa geçti ancak sınıfta kaldı.

“Yasa sınıfta kaldı” sözü, Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur’a ait…
“Nasıl gidiyor” diye sordum, “Her maddesi sınıfta kaldı” dedi.
Tapu Daireleri ortak hareket etmiyor.

Organizasyon yapılmadan ve tüm senaryolar düşünülmeden bir yasa yapılmış…
“Yasa geçmeden önce Tapu Dairesi'nde işlemleri tamamlanmamış insanlar var; vergilerini de ödediler ama tapu kaydı yapılmadı. Onlar ne olacak?” diye soruyor Emlakçılar Birliği Başkanı… 

***

“Tapu kaydı yapınız” diyorlar, 6 ay içinde…  Yurt dışında yaşayan yabancılar var… Sözleşmeyle mal almışlar… Alıcı yurt dışında, satıcı yurt içindeyse ayrı dert... Alıcı da satıcı da yurt dışında başka dert...

Yasa geçti, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına konut hakkı birden üçe katlandı ancak gerisi için ön hazırlık yapılmadı, gerekli altyapı düşünülmedi, kurumlar koordine edilmedi…

Ne kontrolsüz nüfus akışı umursandı ne de çevre talanı…

Bakalım!
Daha ne kadar “oynayacağız” bu oyunu, bir başkasının malı üzerinde…


Kim inanır size?

"Hükümet"in kendisi bile yasayı tanımadı!
Yabancılar için güya 20 milyon Euro yatırım şartı getirildi, ayrıca Devlet Planlama Örgütü raporu onayı...

Yasadan hemen sonra Türkiye'den bir şirkete bu koşullara hiç aldırmadan taşınmaz mal edinme ve kiralama izni verildi.

Kendi kendilerine saygıları yok!
Hele bir "talimat" varsa ortada, ne söz hakları oluyor, ne de iradeleri...


“İthal irade”ye hesap soralım!

“Hayvancılar”ın mücadelesini aştı eylem… “Üstel Koalisyonu”na yönelik ne kadar güvensizlik varsa, günlerdir sürdürülen mücadeleye eklemlendi.

Eylem toplu bir hesap sormaya dönüştü.

O kadar çok kirlilik, sahtelik, yolsuzluk, yandaşlık var ki… Hem de son birkaç senede…

***

Hayvancıların talebine gelince…
Bu yönde görüşlerimi yazdım.

Çok daha kapsamlı ve yeni bir yol haritasına ihtiyaç var.
“Hayvancı” ve “çiftçi”nin tanımından başlanarak…
Yeni bir kayıt sistemi oluşturulmalı…
Destek ve teşvik üretime, kaliteye, verimliliğe ve toplumsal faydaya göre yapılmalı…
Gerçek hayvancıya, gerçek çiftçiye…

***

Et ithalinin kontrollü ve dönemsel olarak serbest olması gerektiğini düşünüyorum.
Donmuş değil karkas…
Özellikle de hayvan sayısının yeterli olmadığı dönemde…

Kasaplar Birliği, Hayvancılar Birliği, Ziraat Mühendisleri Odası, Restorancılar Birliği gibi örgütlerin de yer alacağı bir komisyon, Veteriner Dairesi’nin de etkin katılımıyla bu süreci yönetebilir…

Hayvancıların, her birkaç senede bir traktör, koyun, keçi, kompay, kamyonlarla Meclis ya da Başbakanlık önüne taşınmayacağı bir yapılanmaya ihtiyaç var.

***

Eyleme gelince…
İthal etten önce ithal irade için hesap sorulur umarım.