Kıbrıslı Türkleri tümüyle “devre dışı” bıraktılar.
Kıbrıs Cumhuriyeti'nden kaynaklı hakları asla istemiyorlar örneğin!
* * *
"KKTC'de yaşayan insanların hakları Türkiye Cumhuriyeti yurttaşından farklı olmayacak" gibi temel bir mantık var.
O nedenle...
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının "Avrupa Aşı Kartı" yoksa eğer, KKTC yurttaşının da olmayacak.
Avrupa Birliği üyesi değilse Türkiye, Kıbrıslı Türk de “bireysel” dahi olsa böylesi bir üyelikten söz etmeyecek.
Böyle görüyorlar.
Böyle davranıyorlar.
Böyle dayatıyorlar.
Daha ne kadar açık oynayacaklar bu oyunu!
Kıbrıs'a ait ne varsa "Rum" kabul ediyorlar.
Kimliğini de...
Kültürünü de...
Kişiliğini de...
Diyorlar ki, "Ya Rum olacaksınız, ya Türk."
Kıbrıs diye bir “yurt” yok.
"KKTC" aslında "TC"nin Kıbrıs şubesi olarak kullanılıyor.
Tam bir "ilhak" olmamışsa eğer sebebi uluslararası alanda bunu kabullendirmek mümkün olmadığı içindir. Çünkü Türkiye, adadaki varlığını, Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki garanti hakkına dayandırıyor.
O 'Cumhuriyet'in toprak bütünlüğüne aldırmadan "ayrı devlet" koyuyor masaya!
Kıbrıslı Rum egemenler de tepe tepe kullanıyor bu durumu!
Biri yurdun yarısını “Türkleştirirken”, öteki de ortak devletin bütününü “Rumlaştırıyor” açık açık!
Böylece azgın milliyetçiliğin girdabında sürükleniyoruz.
* * *
Peki “hayat kalitesi” ya da “gelecek umudu” ne olacak?
İşte bunu konuşan yok!
“Bizi dünyadan ayırdınız” diyorsunuz.
“Ne mutlu Türküm diyene” yanıtı veriyorlar.
“Yolsuzluğun, partizanlığın, düzeysizliğin, ilkelliğin sonu yok mu” diye soruyorsunuz.
“Bizi Türkiye’den ayıramazlar” diyorlar.
“Yoksulluk büyüyor, işsiz gençler diplomaları ile avunuyor, şiddet artıyor, uyuşturucu batağı ürkütüyor” diye anlatıyorsunuz, “Dağ başını duman almış” marş söylüyorlar.
“Santralin bacası zehir kusuyor, kentler betondan boğuluyor, çevre talan ediliyor, lağımı denize akıyor” diyorsunuz…
“KKTC sonsuza kadar yaşayacaktır” diyorlar.
“Bahis ve casino izinleri rüşvetle dağıtılıyor, mafya memlekete çöküyor, geceleri sokağa çıkmak cesaret istiyor” diyorsunuz, “Bayrak inmeyecek, ezan susmayacak” diyorlar.
Girdapta boğuluyoruz.