Dışişleri Bakanlığı, CTP Milletvekili Asım Akansoy’un, Okan Dağlı,Ali Kismir, Ali Bizden ve Ahmet An'ın Türkiye'ye giriş yasakları ile ilgili sorduğu sorulara yazılı yanıt verdi, ‘Devletlerin genel güvenlik aleyhine faaliyetlere bağlı olarak aldıkları giriş yasağı karar ve gerekçelerini devletimizle paylaşma zorunluluğu olmadığını’ söyledi.
Akansoy’a iletilen Dışişleri Bakanlığı yanıtında, Türkiye Cumhuriyeti tarafından KKTC Diplomatik ve Umuma mahsus pasaport hamili kişilere vize uygulaması bulunmadığı da yazılırken, ilgili makamların konuyla ilgili Türkiye Cumhuriyeti ilgili makamları nezdinde girişimlerinin de yapıldığı ifade edildi.
Dışişleri Bakanlığı’nın yazılı yanıtını sosyal medya hesabından paylaşan CTP Milletvekili Asım Akansoy, iddia ettiklerinin aksine KKTC devletinin, bu sorunu çözmek için bir girişim yapma derdinde olmadığı görüşünü belirtti,” Devlettir ne isterse yapar, biz de yaparız, gerekçe de söylemek zorunda değiliz” dendiğine işaret etti.
“Sorunu çözmek isteyen bu tavırda olmaz, bu dil ile konuşmaz, cevap vermez” diyen Akansoy, konunun peşini bırakmayacaklarını, yeniden sorup gündem yapacaklarını vurguladı.
‘Türkiye’ye giriş yasağı neden? Başka kişilere engel var mı? Hükümet ne yaptı?’
CTP Milletvekili Asım Akansoy, Başbakan veya ilgili Bakan’ın yanıtlaması talebi ile Cumhuriyet Meclisi’ne ‘yazılı soru’ iletmiş, Türkiye’ye giriş yasağı konulan isimlere yönelik ‘gerekçeyi’ ve başka kişilere de giriş engeli olup olmadığını sormuştu.
Asım Akansoy, 25 Şubat’ta ‘ülke aleyhine faaliyet’ gerekçesi ile Türkiye’ye alınmayan eski TCP Milletvekili Okan Dağlı’nın yanı sıra, eski Cumhurbaşkanlığı İletişim Koordinatörü Ali Bizden, Araştırmacı- yazar Ahmet Cavit An ve Basın-sen Başkanı Ali Kişmir’in hangi gerekçe ile Türkiye’ye alınmadığını ve Türkiye aleyhine faaliyetlerinin ne olduğunu da sormuştu.
Akansoy’un Başbakan veya ilgili Bakan’ın yanıtlamasını talep ettiği sorularının arasında bu konuda başka kişilere de giriş engeli olup olmadığı, Okan Dağlı’ya verilen belgede belirtildiği gibi, Büyükelçilik’ten vize alınmasına yönelik bir karar olup olmadığı da vardı.
Akansoy’un ifadeleri şöyle:
“İddia ettiklerinin aksine KKTC devleti, bu sorunu çözmek için bir girişim yapma derdinde değil. Yapmıyor, anlaşılan yapamayacak da”.
“Siyasetin ana hedefi değiştirmek, dönüştürmek ve sorun çözmek olmalıdır. Sorduğumuz sorular, yaptığımız yorumlar, ortaya koyduğumuz düşünce ve programların amacı budur.
Siyasi yapılar, aygıtlar, bu amaca yönelik kullanacağınız araçlardır. Bir ülkede amaç aracın arkasına düşerse, devlet aygıtı yüceltilir insani değerler zayıflar, hatta kaybolur.
Sevgili Okan Dağlı yanında Ali Kismir, Ali Bizden ve Ahmet An'ın Türkiye'ye giriş yasakları ile ilgili sorduğum sorulara Dışişleri Bakanlığından yazılı yanıt geldi. Aşağıdadır.
Kişisel yorumum iddia ettiklerinin aksine KKTC devleti, bu sorunu çözmek için bir girişim yapma derdinde değil. Yapmıyor, anlaşılan yapamayacak da.
Hükümet vatandaşların hak ve çıkarlarını korumak adına adım atmayacak. Seyahat özgürlüğünün kısıtlanması, aydınların haksız yere terörist muamelesi ile karşı karşıya kalması ile ilgili gerekçeleri ortaya çıkarma çabası içerisinde olmayacak, sorunun çözümü için kucaklayıcı, girişimci olmayacak.
Deniyor ki;
Devlettir ne isterse yapar, biz de yaparız, gerekçe de söylemek zorunda değiliz. Yani, bize soru sormayın, soramazsınız deniyor aslında. Oysa soruyu iş ola değil, her ne ve kimin için olursa olsun farkındalık yaratmak, haksızlığı sorgulamak, halkın sorunlarını gündeme taşımak, sorunların çözülmesi için eleştiri hakkımızı kullanarak uyarmak adına yapıyoruz. Sorunu çözmek isteyen bu tavırda olmaz, bu dil ile konuşmaz, cevap vermez her şeyden önce.
Bu konunun peşini bırakacak değiliz elbette. Yine soracağız, gündem yapacağız, sorgulayacağız ve eleştiri hakkımızı sonuna kadar kullanacağız.
Siyaset kurumu zayıflamışsa, itibar kaybetmişse, öncelikle işte bu zihniyet yüzündendir.
Yaşadığımız coğrafya demokrasi ve insan haklarından giderek uzaklaşıyor. Hukukun üstünlüğü ezilerek, eskimiş, köhnemiş zihniyetlerin otokratik tavır ve kararları öne çıkıyor. Son günlerde buna bolca şahit olduk.
Gözardı etme, yok sayma, dikkate almama, küçümse varsa, direniş de büyük olur, olacak”.