Girne Kalesi’nin sessiz tanıklığı Ali Efendi Hüseyin Babaliki…

Girne Kalesi’nin sessiz tanıklığı Ali Efendi Hüseyin Babaliki…

 

Neriman Cahit

Osmanlı Devleti’nin İngiltere’ye karşı savaşa katılması, Kıbrıs Türklerini çok güç duruma düşürmüştür.  Yunanistan’ın İngiltere yanında yer alması, buna karşılık Kıbrıs’ın Yunanistan’a ödül olarak teklif edilmesi, Kıbrıs Rumlarını çok şımartmıştır…
Kıbrıslı Türklerin Enosis’e karşı tepkilerinden ve Anavatanları Türkiye’ye olan maddi, manevi desteklerinden kuşkulanan İngilizler önde gelen Kıbrıs Türklerini Girne Kalesine hapsettirirler.
• Girne Kalesi’ne hapsedilenler:
1- Karpazlı Ali Hüseyin Babaliki
2- Mağusalı Mahmut Naim’in akrabası Hoca Mustafa Efendi.
3- Mağusalı Mehmet Naim Adil Efendi.
4- İskeleli Kenan Kardeşlerden, Raşit Kamil, Said ve Hasan Efendiler.
5- Karamcid’ten, Kolya Çiftliği sahibi Ahmet Sadrazam.
6- Giritli Hasan Hüseyin Kaptan, Kardeşi Ali Kaptan ve Kayınbiraderi Ahmet Çavuş.
7- Leymosun’dan Ahmet Çavuş, Kardeşi Osman ve Oğlu Ali.
8- Kamil Paşa’nın damadı Dr. Esad
9- Bilelle’den Küçük Hacı Hüseyin.

***
     Girne Kalesi’nde görev yapan Derviş Onbaşı’nın ifadesine göre, çoğunun aileleri Girne’de ev tutmuşlar ve tayin yemeği istemeyenler, ailelerinin gönderdiği yemeği yemektedirler. Diğer tutuklular kendi pişirdikleri yemekleri yemektedirler. Esirlerin bazıları, Temroz (Zeytinlik) köyünde, hizmetkarına ev tutup yemek yaptırıyorlardı; çünkü, İngilizlerin kendilerini zehirlemesinden korkuyorlardı…

***

Ali Efendi Hüseyin Babaliki, Kaleburnulu’dur. 1885 yılında doğmuş, Aralık 1925 yılında ölmüştür.  Köyü olan Kaleburnu’nda gömülmüştür. Babasının adı Hüseyin Ali Babaliki, annesi ise Fatma Babalikidir.  Çiftçi bir ailenin tek erkek evladı idi ve kendisi de çiftçilik ve ticaretle uğraşıyordu.
Altı kardeşi olan Ali Babaliki, Mehmet Mualla Babaliki ve Hacı Mustafa Babaliki adındaki amcalarının çocukları olmadığı için tek erkek varis olarak tüm aileye ait işleri yürütmüştür…
Amcası, Hacı Mustafa Babaliki’nin 13 Eylül 1917’de, fakir çocukları okutmak içlin kurduğu vakfı daha sonra o yürütmüştür. Öldükten sonra evlatları ve torunları tarafından vakıf sürdürülmüştür...
Ali Efendi Hüseyin Babaliki, çok yardımsever biriydi. 1912 yılında, Osmanlı Donanmasına yardım için, o zamana göre çok büyük bir meblağ olan 46 lira gibi çok önemli bir bağış yapmıştır.
Ali Efendi Hüseyin Babaliki, Türkiye’nin dara düşmesiyle Kıbrıs’tan, Alman Denizaltılarıyla, Türkiye’ye gizlice petrol, hububat ve bazı ihtiyaç maddeleri gönderiyordu. Bu yardımları, deniz kenarındaki bir mağarada gaz tenekeleri içinde saklar, buraya gelen Alman Denizaltılarına teslim edermiş…
Ama… kendilerini çekemeyenler İngilizlere ihbar etmiş, İngilizler Mağaraya ani bir baskın yaptıkları zaman teneke falan bulamamışlar ama izlere dayanarak Ali Efendi Hüseyin Babaliki’yi tutuklayıp Girne Kalesine hapsetmişler…

***
Girne Kalesinin zindanları gayet rutubetliymiş. Oradaki tutuklulara da dışarıya çıkmaları için çok az izin verilirmiş. Bu yüzden, Ali Efendi Hüseyin Babaliki o rutubetten ağır şekilde hastalanmıştır.
Sonuçta, Kenanların tuttuğu zamanın ünlü Avukatı Müsevvid – zade Osman Cemal Efendi’nin (Hafız Cemal) gayretleri sonucunda, davayı kazanmışlar. Avukat, sevincinden açık faytonla Lefkoşa’ya gelirken yağmura tutulur. Bu yüzden hastalanır ve 1918’de, ‘İstanbul Nezlesinden’ ölür…

***
Ali Efendi Hüseyin Babaliki: Temmuz 1925 yılında, rahatsızlığı nedeniyle Türkiye’ye – İstanbul’a gitmiş fakat hayli ilerlemiş olan hastalığı (kalp büyümesi) o günün tıp olanakları ile önlenememiş ve 1925 yılında vefat etmiş… Köyü olan Kale Burnu’nda gömülmüştür… (26.12.1925’te)

VE SONRASI…

Kıbrıslılar, 1924 yılından itibaren Türkiye’ye göç etmeye başlamışlar. Ali Efendi Hüseyin Babaliki, Türkiye’ye göçe karşı çıkıyordu. Bölgesi, Köyü ve Türklüğün azalacağına inanıyordu. Boşaltmamaları için köylerine her türlü yardımda bulunduğu, borç isteyenlere para verdiği ve bu borçlarını ödeyemeyecek fakirlere de borçlarını sileceğini duyurmuştu.
Ali efendi uyanık, bilinçli ve yurtsever bir insandı.
İngiliz Yönetimine karşı hiç yılmadan savaşmıştı…

***
Mağusa’da, Karakol Bölgesinde, Esir Kampındaki Türk Askerlerine – özellikle de Mağusa’da yaşayan Türklere ellerinden geleni o süreçte hiç esirgemediler…
Ali Efendi Hüseyin Babaliki, gizlice kampa, un, ekmek, yiyecek, giyecek vb. yardımları sokuyordu; çünkü İngilizler, esirlere unun içerisine kum katarak ekmek yapıyorlardı. Bunu yiyen esirlerin ise böbrekleri mahvoluyor ve hastalanıp ölüyorlardı.

***
Ali Efendi Hüseyin Babaliki, bu işleri Mustafa Nuri ve Mahmud Celaleddin Naim Efendi ile yaptırıyordu…
Geçmişte kalmış, unutulmaya yüz tutmuş hatta unutulup gitmiş bu gerçekleri eşelerken, tarihe kanıt bırakmanın yanında, Kıbrıs Türk insanının, kendisini bilmesine, iyi tanımasına bir nebze olsun yardımcı olmaktı gayem…

Torunu Ali  Babaliki

 

Dergiler Haberleri